Kamuda tasarruf paketleri peş peşe uygulamaya girerken yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşın geçim sıkıntısı her geçen gün gittikçe artıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in dediği gibi en yüksek enflasyonu şuanda içinde bulunduğumuz mayıs ayı içerisinde hep beraber yaşamaya devam ediyoruz. Çarşı pazar adeta ateş pahası. En önemlisi de piyasada bir fiyat istikrarı yok. Kimin hangi ürünü kaç paraya sattığı belli değil. Bu başıboşluk çözülmeden ekonominin düzelmesi de pek mümkün görünmüyor. Özellikle konut satış fiyatları ve kiralardaki yükseliş vatandaşı çok zor durumda bırakıyor.

Çok uzağa gitmeden söyleyeceğim; mesai arkadaşımız Selçuk’un ev sahibi geçtiğimiz hafta ev kirasını 20 bin TL’ye yükseltme kararı aldı. Karatay’da çok da lüks olmayan normal bir evin kirasının bu seviyelere gelmesi işin vahametini sanırım net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizim sektörde hiçbir meslektaşımızın bu kirayı ödemesi mümkün değil. Dolayısıyla arkadaşımız şimdi kara kara ne yapacağını düşünüyor.

Bizim arkadaşımız böyle bir çıkmazın içindeyken Konya’da başka birileri de 2021 yılında 8-10 milyon liraya aldığı arsadan şimdi 500 milyon TL’ye yakın gelir elde ediyor. Üstelik bu rantın vergisini de vermiyor. Veriyorsa 8 milyon TL’lik değer göstererek veriyor…

Bunun gibi onlarca örnek sayabilirim.

Para parayı çeker mottosunun gerçekliği midir yoksa başa şey midir bilmiyorum ama özellikle arsa, konut ve dükkan gibi gayrimenkullerden 2-3 senede yüzlerce milyon lira kâr edenler oldu. Bunların hiçbirinden aradaki bu rantın vergisi alınmadı, alınmıyor.

Üstelik milyonlarca lira ciro yapan şirketlerden de doğru düzgün vergi alınmıyor.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya düşen büyük bir çikolata markası Patiswiss’in verdiği vergiyi hepimiz görmüştük. Patiswiss markasının sadece 3 buçuk yıl içerisinde 4 fabrikaya, 750 çalışana, on binlerce satış noktasına ve yaptığı 250 milyon dolar ciroya karşılık milyonlarca dolar ciroya rağmen sadece 73 bin liralık bir vergi ödediği ortaya çıkmıştı. Bunun gibi binlerce şirket var.

Evine, eşine, çocuğuna aldığı eşyayı gider gösteren şirketler var. Altına çektiği milyonlarca liralık lüks arabasını gider gösteren şirketler var. Birileri zenginliğine zenginlik katarken birileri de ağır yükün altında eziliyor. Bu böyle mi olmalı?

Elbette sorgulayacağız! Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de sorgulayacaktır.

Kamuda tasarruf paketlerinin başarıya ulaşması için önce kamunun vergi adaletini sağlaması gerekir. Yoksa kamuda tasarruf yapmak için Konya’daki belediyelerin gazete aboneliklerini sonlandırması çözüm üretmez.

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gazetecileri İtalya turuna götürürken uygulanmayan kamuda tasarruf tedbirlerinin sıra Konya’daki belediyelere gelince gazete aboneliği sonlandırarak uygulanmasıyla başarıya ulaşılması mümkün değil…