Rahman ve Rahim olan Allah(C.C) adıyla…

**

Hiç kimsenin Türkiye için bir şeyler düşündüğü falan yok. Cumhurbaşkanı değil, sınıf başkanı seçiyoruz mübarek!

Yazıya neresinden başlayıp neresinden bitireceğimi bilemiyorum. 

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir seçim bu.  

Seçmen tutmalı en azından.

Öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi ‘Kimler kimlerle beraber. Şu hale bir bakın!”

376 garabetiyle, Cumhurbaşkanı seçilmeyecek diye kıyameti koparan CHP’nin en büyük umudu Abdullah Gül.

Abdullah Gül’ü ikna etmesi için en büyük umudu ise Saadet Partisi. 100 yıldır bu ülkede Müslümanlara kan kusturan, ikinci sınıf, cahil, göbeğini kaşıyan insan muamelesi yapan CHP ile Saadet Partisinin iğrenç ilişkisi midemi bulandırıyor. Sadece o mu?

Milliyetçi! İyi Parti, bölücü! HDP/PKK, ulusalcı! CHP, Müslüman! SP, Amerikancı FETÖ, Terörist DHKP/C, endişeli ABD, bizi düşünmekten saçlarına ak düşen AB…  

Artık HDP; CHP ve SP üçlü yaparlar seremonilerini ‘Nasıl salladık!” diye.

Diğerleri de dışarıdan destek verir onlara. Biri Kandil’den, biri Penisilvanya’dan, Biri Washington’dan...

Tüm siyasetlerini 'Tek insanın' gitmesi üzerine kuranlar, o gitsin diye bu ülkeyi ateşe bile verirler.   

Tek bir Saadetli çıkıp ta şunu söyleyemiyor; “Erbakan Hoca olsa ne yapardı?”

Ben söyleyeyim; Velev ki bu kadar kritik bir ortamda Bizim Çocuklarımız dediği Reis’i ve Ak Parti’yi desteklemeyecekse herhangi bir sebeple. ‘Sizin dininiz size, benim dinim banadır’ derdi. Kendi adayını çıkarır, kaybederse de ‘İmanını tazelemek için Anıtkabir’e giden ve her fırsatta Allah’a, Peygamberine ve İslam’a kin kusanlar bu ülkeyi yönetsinler diye canhıraş çalışmazdı.

Erbakan hocanın bir sözü aklıma geldi şimdi nedense? Meşhur sözüydü. “4 kazı versen güdemeyecekler ülke yönetiyor” diye.

Çok haklıymış. Ama “4 kazı değil 15 vekili güttü adamlar” diyeceksiniz. Yanılacaksınız. Çünkü verseniz o 4 kazı güdemezler hala.

Ülke için tek bir proje üretmeyen adamların tek ürettiği siyaset 15 vekil transferi. Kararı alırken kafaları ‘iyi’ydi galiba.

Refah partisi ve silsileden gelen diğer partilerin kapanması demokrasi sorunu değildi CHP için. 28 Şubat ve sonrasındaki süreçte CHP’nin gösterdiği fedakarlıkların! Vefa borcunu ödüyor sanırım, Saadet.

Farz edin ki kazandınız! Nasıl kutlayacaksınız zaferinizi. Birlikte olamayacağına göre HDP’liler keleş sıkar havaya, CHP’liler meyhaneye kadeh tokuşturmaya, Saadetliler Camiye şükür namazına.

Midem bulanıyor…

Birileri "Siyasi partiler neden kurulur? Ve bir insan bir siyasi partiye neden genel başkan olur?" En baştan anlatmalı CHP lideri Kılıçdaroğlu’na. Adam başbakan yada cumhurbaşkanı olmamak için her şeyi yaptı bugüne kadar.

Bir Ekmeleddin, bir Akşener… ‘Başbakan ol’ diye yalvardı Bahçeli’ye… Atatürk’ün partisini getirdiği halden ben utanıyorum. Onlar hissiz.

Farz edin ki indirdiniz Reis’i. Ne yapacaksınız? Afrin’e girdiğiniz için özür mü dileyeceksiniz ABD’den. PKK'nın çukurlarını yeniden kendi ellerinizle mi açacaksınız? İkna mı edeceksiniz silahı bırakması için.  Size destek verenlere operasyon yapacak değilsiniz ya! Suriyeli’leri mi geri göndereceksiniz? 2023 hedeflerini mi iptal edeceksiniz? Yeniden diriliş yavaş ilerliyor diye hızlandıracak mı CHP? FETÖ olmadan mı yöneteceksiniz bürokrasiyi? Hadi canım?

Allah aşkına bir deyiverin şu millete, iktidara gelince ne yapacaksınız?

Neden oy versin insanlar size?

Tek bir neden?    

 ‘Memleket meselelerini görüştük’ diyor Saadetin Genel Başkanı Karamollaoğlu, Hüdapar Genel Başkanı ile görüşmesinin ardından.

Allah aşkına bir söylesene Karamollaoğlu ‘Nedir memleketin meselesi?’

D8’imi kuracaksınız CHP ile? Adil Ekonomik Düzeni mi devreye sokacaksınız HDP ile? Siz İslamda kan dökmenin günah olduğunu anlatarak, CHP sosyal demokrasiden bahsederek mi bitirecek PKK’yı…

Size destek verenleri niye bitiresiniz ki? 

**

Sahi Karamollaoğlu, sizin memleketin meselesi ne?

Bizimkiler senin söylediklerin değil çünkü…

Sahi,  Ak Parti ile anlaşamadığınız ama CHP, HDP ve İP ile sizin bu kadar mükemmel anlaştığınız konu ne? 

Midem bulanıyor artık kirli ilişkilerinizden…

**

Yıllar sonra yeniden elimize aldığımız kalemi hayırlara vesile ede Hüda…

Kaybetme lüksümüzün olmadığı bir seçim için mecbur kaldık, mahcup eylemeye Zül-Celal…