Seçimlerle ilgili hafta boyunca bazı değerlendirmelerim oldu. Geri dönüşlerden anladığım kadarıyla bu yazıları yazmak için geç bile kalmışız. Seçim gündeminin son yazısını da bugün kaleme alıp artık bayram gündemine dönmeye karar verdim.

O zaman başlayalım…

Seçim sonuçlarıyla beraber AK Parti’nin elinde kalan en büyük şehir Konya oldu. Konya’yı Kocaeli, Gaziantep, Erzurum, Kayseri, Samsun ve Kahramanmaraş gibi şehirler takip etti. Nüfus açısından ve ekonomik açıdan AK Parti’nin en büyük gücü konumunda bulunan Konya’nın çok daha fazla yatırımı hak ettiğini öncelikle söylememiz lazım.

AK Parti kurulduğundan bu yana her zaman koşulsuz destek veren Konya, AK Parti’ye Konya kadar hatta Konya’nın çeyreği kadar bile destek vermeyen bazı illerden daha az yatırım aldı.

Konya belediyeleri, çalışkanlığı ve hizmet üretimi ile bu açığı kapatmak için tüm gücünü ortaya koydu elbette. Ama her şey belediyelere yüklenmemeli, merkezi bütçeden Konya’ya çok daha fazlası verilmesi gerekirdi.

Örneğin AK Parti’ye hiç destek vermeyen şehirlere otobanlar, hızlı tren hatları, önemli projeler yapılırken Konya’nın hasretle beklediği çevre yolu yatırımı hala beklenen hızda ilerlemiyor.

Yılan hikayesine dönen Konya Metrosu meselesi de öyle. Bu konuda da bugüne kadar hiç adım atılamamıştı. Hatta metro meselesi muhalefet için kullanışlı bir argüman olmuştu. AK Parti bu argümanı bugüne kadar muhalefetin elinden bir türlü alamamıştı. Hangi basın toplantısına gitsek hep bu soru gündeme getiriliyordu. Demiryolu ulaşımında da AK Parti’nin Konya’da hak edileni vermediğini söylemeliyim.

Neyse ki geçtiğimiz gün bu konuda bir müjde geldi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Konya Şehir Hastanesi-Stadyum 2. Etap Tramvay Hattı'nın yapımını üstlendi.

Bakan Uraloğlu, 10 kilometre uzunluğundaki Konya Şehir Hastanesi-Stadyum 2. Etap Tramvay Hattı Projesi'nin Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından da hazırlandığını belirterek, bu sayede Bakanlık yatırım programına alınması için gerekli çalışmaları hızla başlatabildiklerini belirtti.

Açık söyleyeyim, bu konuda Başkan Uğur İbrahim Altay’ın çok emeği olduğunu biliyorum. Çünkü Başkan Altay gerekirse bakanların kapısından 24 saat ayrılmıyor şehre bir şeyler kazandırmak için.

Oysa bu kadar zor olmamalıydı.

İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e yapılan yatırımların bir kısmı Konya’ya kaydırılabilirdi.

Keza tarım noktasında da Konya alması gerekeni alamadı. Özellikle sulama noktasında. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gölet gibi çok sayıda yatırım yaptığını biliyorum. Fakat üretimin ana omurgası olan Kuzey Konya bu yatırımlardan hiç nasiplenmedi. Tarıma yönelik sulama yatırımları zaten suyun bol olduğu Hadim, Taşkent, Bozkır gibi güney bölgelere gitti. Ne var ki bu bölgelerde su çok ama arazi yok. Kuzey Konya’da ise arazi çok ama su yok.

Altınekin, Çumra, Cihanbeyli, Sarayönü gibi bölgelerin AK Parti’nin elinden çıkmasında bu su meselesinin hiç azımsanamayacak derecede etkili olduğunu bilmemiz lazım.

Yine yıllardır sanayicilerin de haklı iki isteği var.

Birincisi havaalanının yetersizliği. Evet modernize edildi, genişletildi ama yetmiyor. Konya sivil bir havalimanı istiyor. Ayrıca koskoca Konya’ya günde sadece 2-3 sefer yapılması da büyük bir muamma. Uçuş saatleri de çok saçma. Türk Hava Yolları’nın ve Pagasus’un bu konuda yeniden düzenleme yapması gerekiyor.

Diğer mesele de limanlara erişim konusu. Konya’nın ne yapıp edip limanlara demiryolu bağlantısıyla ulaşması gerekiyor. Konya sanayisinin yeni bir hikaye yazması için bu elzem.

Yine stratejik anlamda; savaş, deprem, sel gibi çok sayıda risk açısından en güvenli şehir olarak bilinen Konya’nın fabrika, sanayi kuruluşu, üretim tesisi anlamında da çok daha fazlasını alması gerekiyordu. ASELSAN Konya gibi güzel bir yatırımın yanına yenileri eklenebilirdi. Bu konuda da Konya’nın bir adım önde olması doğru olurdu diye düşünüyorum.

Turizm alanında daha önce duyurusu yapılan bir koridor vardı. O da hayata geçirilemedi. Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri bağlantısı pekala hızlı tren hatlarıyla sağlanabilirdi. Turizm açısından bu şehirlerin kalkınması daha büyük olabilirdi.

Özet geçecek olursam, yeni dönemde Konya’nın hem insanıyla hem de çalışkan belediye başkanlarıyla daha fazla yatırımı hak ettiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.