Konyaspor'un çay keyfi
Ligde rahatlayan Konyaspor Çaykur Rizespor'a karşı da rahat kazandı.
Uzun haftalar küme düşme stresi yaşadıktan sonra Konyaspor taraftarı eline çayını alıp arkasına yaslanıp, sinir stres olmadan maç izledi.
Recep Uçar ve İlhan Palut'un oyun karakterlerini yansıtan bir karşılaşma oldu.
Üçlü oynasa bile topun arkasına geçen, alanı iyi kapatıp ileride hızlı çoğalan bir Konyaspor'a karşı topa hakim olan, çok adamla rakip sahada olan ancak ceza sahasına girmekte zorlanan Çaykur Rizespor.
Konyaspor hocasının taktiğini sahada daha iyi uygulayan taraftı.
Duran topları daha iyi kullandı.
Hocanın farklı oyuncu tercihlerine rağmen oturmuş bir takım görüntüsü vardı. Ligde kalmayı garantilemesine rağmen Konyaspor'un ligi bırakmış gibi bir havasının olmaması oyuncuların futbol oynama isteği alkışa değerdi.
Şunu ranatlıkla söyleyebiliriz : Konyaspor büyük kadro farkı olmayan takımlara karşı seneye de kafa kafaya oynar, çok gol kaçırmadığı sürece kazanır.
Nitekim Rizespor maçında da Konyaspor 2-1 kazanmasına rağmen fazla gol kaçırdı. Konyaspor'un Başakşehir ve Antalya deplasmanlarında kaybetmesinin ana sebebi Konyaspor'un fazla gol kaçırmasıydı. Pozisyon değerlendirme yüzdesi artarsa seneye bu takım daha iyi yerlerde olabilir.
Yenilen golde penaltıya itiraz ederken oyuncuların konsantrasyonu bozuldu. Oyuncular savunmaya geri dönmek yerine eller havada hakeme baktıkları için kontratak golü yediler. Kafa ilk önce oyunda olmalı.
Keşke genel ekonomik durum bu kadar kötü olmasa. Takımın bir iskeleti Recep Uçar'ın takıma yerleştirdiği bir oyun anlayışı var. Ayrıca karakterli bir oyuncu grubunun olduğunu düşünüyorum.
Daha ötede takım kimyası oluşmuş, yol haritası ortaya çıkmış, öyle ki gidecek oyunculardan transfer yapılması gereken mevkiilere kadar her şeyin kendini çok belli ettiği bu kadroya ekonomik zorluklara rağmen gerekli bir iki dokunuş yapılabilirse (ve maaşlar düzenli ödenebilirse) bu takım seneye ligin üst hattını zorlayabilir.