Dr. Ramazan Tuzla

Dr. Ramazan Tuzla

Kurulması gereken cümleler

Kurulması gereken cümleler

Bir seçim daha bitti.

İlk turda seçimin bitmeyeceğini, Milletin evlatlarının, dereyi geçerken at değiştirmeyeceğini fakat ilk turda küçük bir uyarı yaparak mesajını vereceğini ve ikinci turdaki ‘devam’ kararı ile devlet adamlarına yeniden görevi tevdi edeceğini, yazmış ve söylemiştik.

Kurduğumuz cümleler aynıyla vâki oldu.

Hissiyatımızda bizi mahcup etmeyen Mevla’ya ne kadar şükretsek azdır.

Şimdi sıra, devlet adamlarının kurması gereken cümlelerdedir.

Kurulmasını beklediğimiz cümleleri, şöylece kayıt altına almış olalım:

“Hizmet etmek sayılır, erkeklikten nişane;

Halkına hizmet etmek şereftir bir insana, düsturu ile çıktığımız bu yolda bir kez daha bizi bu şeref ile şerefyab eden Mevla’ya sonsuz şükürler olsun.

Bize bu görevi yeniden tevdi eden Milletimizin evlatları arasında, karşı tarafa hatırı sayılır bir destek veren insanların, karşı tarafın millete hizmet edeceğine olan inançtan değil, bize olan öfkelerinden dolayı böyle bir tercihte bulunduklarını biliyoruz ve kendimize çeki düzen vereceğimizden şüpheniz olmasın.

Rabbim kararlarımıza isabet, kalbimize cesaret, kavrayışımıza feraset nasip etsin.

Biliyoruz ki yolumuz uzun, yükümüz ağır. Ve şunu da biliyoruz ki bu milletin duası makbul, öfkesi çetindir. Milletimizin öfkesine değil duasına tâlip olduğumuz bilinsin.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hatalarımız mutlak olacak. Bu hataların, milletimize hizmet etmek amacıyla aldığımız kararlardan kaynaklandığını ve bir kastımızın olmadığının bilinmesini istirham istiyoruz.

Adalet mülkün yani devletin temelidir. Bu temele gölge düşürüldüğüne işaret eden bütün uygulamalarımızı baştan sona gözden geçireceğiz.

Milletimizin yapı taşı olan ailemiz için yaptığımızı sandığımız yasaları, satır satır, cümle cümle irdeleyip tarayacak ve dokumuza uymayan ve derin yaralar açan hükümleri çıkarıp atacağız.

Milletvekillerinin milletin gerçek vekilleri olmaları için aday belirleme sistemini behemehâl değiştireceğiz. Bu tiyatroya son vereceğiz.

Devlete hizmet edecek evlatların seçiminde en önemli kriterin gayret olduğunu, gayreti olmayanın hiçbir şey olamayacağını hüküm altına alacak ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek yasayı hukukumuza kazandıracağız.

Milletvekillerimizin yanlarına aldıkları danışmanları, üç beş ay sonra kurumlara yönetici olarak atadıklarını milletimizden gizleyecek durumumuz kalmadı. Bu kirli alışkanlığı terk edeceğiz.

Eski adı torpil, yeni adı referans olan emek ve ümit hırsızlığının yolunu keseceğiz. Bu alışkanlıktan vazgeçemeyenlerin ise kolunu keseceğiz ve kesilen kol yen içinde kalmayacak. Bu tedbirler de yetmezse, torpil yapanın ve yaptıranın idam edilmesi için ceza kanunumuzu değiştireceğiz.

Devletin merhameti, milletin evlatlarının üzerinde bir şemsiye gibi duracak. Yetkiyi elinde bulunduranların menfaat temini diye bir vakadan söz edilmesini imkânsız hale getireceğiz. Bizleri akçeli işlerin içinde kararmış insanlar olarak göremeyeceksiniz.

Bizler, kibri de vakarı da bilen insanlarız fakat aramıza bu ikisini karıştıran ve etrafına kibrin pis kokusunu yayan kişilerin girmesi durumunda, onları vakar ile terbiye edecek, terbiye edemezsek vaktinde tahliye edeceğiz.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ihanete tırnak kadar merhametimiz olmayacak. Aldatılma kredimizin bittiğini elbette biliyoruz.

Küresel çetelerin gizli planlarına karşı uyanık olup, milletimizin iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız ve milletin evlatları maske takmadı diye peşlerine jandarma takıp da devlet ciddiyetini ayaklar altına almayacağız.

Üretimin her türlüsünü destekleyecek ve mazeret üretmekten vazgeçeceğiz. Faturayı hep başkasına kesme alışkanlığını terk edecek ve ‘dış güçler’ masal kitabının yeni basımlarına müsaade etmeyeceğiz.

Çiftçimizin ‘satmak’ diye bir derdi olmayacak. Çiftçimiz b.k üretse bile onu alıp pazarlamanın yollarına bakacağız.

Neredeyse hepsini üniversiteli yaptığımız gençlerimizin vakitlerini boşa harcadığımızı, onları bir kolaycılığa teşne ettiğimizi, geleceklerini bir çıkmaza soktuğumuzu geç fark ettik. Bunu telafi etmenin yolu, üniversite binalarını yıkmaksa eğer, yarın kepçeler hazır olacak.

İsteyenin istediği gibi fiyat arttırdığı bir piyasa olmayacak ve köpeksiz köy bulanın değneksiz gezdiği bir pazar ortamına müsaade etmeyeceğiz. Devletin demir yumruğunu, aç gözlülerin gözüne gözüne indireceğiz.

Yarından tezi yok ilk işimiz, gençlerimizin, referansı olmadan bir kurumda yetki sahibi olabileceğine inanıp inanmadıklarının ölçümünü yapmaktır. Tek bir gencimizin bile ümitsiz olması durumunda devletin cari personel rejimini kökten değiştirerek, sağlam bir sistem ahlakı tesis edeceğiz.

Bir kurumun bankosunda çalışmaya başlamış bir gencin; mezuniyeti, gayreti, kabiliyeti ve kıdemi ile o kurumun genel müdürü ya da başkanı olabilmesinin yollarını yazılı hale getireceğiz ve minnet hesabını açan kapı çalmalara ve minneti kendine zillet sayan kıymetli gençlerimizin devletine küstürülmesine son vereceğiz.

Mültecilere yönelik sergilediğimiz merhametin, bürokrasideki kabiliyetsizler yüzünden suiistimal edildiğinin farkındayız ve merhameti elden bırakmayan geri dönüş seferleri ile milletimizin zihninden böyle bir yükü atmak için seferber olduğumuz bilinsin.

Milletin evlatlarına maddi sıkıntılar karşısında kanaat etmelerini tavsiye ederken, devletin içindeki israfın kanat takıp uçurulduğu zamanları bir daha yaşatmayacağımızın sözünü veriyoruz.

Sözde özgürlüğün b.kunu çıkaran sosyal medyaya bir çeki düzen vermek ve devletin bekasına bile kastedebilecek dezenformasyonun önüne geçmek için sağlam bir enformasyon teşkilatı ve sistemi kuracağız. Bu hususta, biraz anlayış ve sabır istiyoruz.

Bize oyu ile destek veren güzel insanlardan millete hizmet yolunda aynı zamanda dua talep ediyoruz. Lütfen duanızı eksik etmeyin.”

Kurulmasını beklediğimiz cümleleri, yerimiz yettiğince sıraladık.

Kulağımız yetki sahiplerindedir.

Bakalım, bu kulaklar neleri duyacak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi
SON YAZILAR