İnsanlar arasındaki ilişkilerin temelinde güven yatıyor. Kişini özünün de sözünün de doğru olması gerekiyor.

Maalesef günümüzde de pek öyle tam anlamıyla güveneceğimiz kimse kalmadı. Etrafımızdaki insanların kimlikleri ortaya çıktıkça öyle herkese güvenilmemesi gerektiğini daha iyi anlıyor insan.

İnsanlar o kadar iki yüzlü olmuşlar ki sizin yüzünüze gülüyor ama arkadan sizin kuyunuzu hiçbir şey düşünmeden kazıyor.

Tek düşündüğü ise sadece kendi çıkarları. Sürekli bir oyun içinde buluyorsunuz kendinizi.

Ayrıca söylediğiniz sözlerin de bir tutarlılığı olması gerekiyor.

Bu devirde önce lafa değil artık, lafı söyleyene de değil artık arkasındaki söylettirene bakmak gerekiyor.

Son günlerde yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koymaya çalıştığı iddialar gündemde. Ben bildim bileli böyle bu durum.

Kılıçdaroğlu sürekli bir şeyler bir takım iddialarda bulunur ve sonuçta o işin öyle olmadığı ortaya çıkar.

Madem elinizde bir şeyler var gereğini yapın.

Mevkiiler hizmet etmek için vardır. Hizmet edemiyorsanız nasıl geldiğiniz belli olan koltuğu başkasına bırakın artık da daha fazla gülünç duruma düşmeyin.

Hatta sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı diye memleket yararına olan küçük bir hizmet bile yapsa eleştiriyor.

El insaf.

Hizmeti kim yapıyorsa Allah ondan razı olsun. Hem hizmet etmeyip hem de edenle uğraşmayı bıraksınlar artık.

Artık halkın gözünde bir inandırıcılığınız kalmadı.

Söylediğiniz sözlerin arkasında durmanız gerekiyor. Bir şeyler öne sürüp, sürekli iftira atıp bir kişiyi ve ona inanan milleti karalayıp sonunda da söylediklerinin bir karşılığı çıkmaması durumunu Allah kimseye göstermesin.

Sözlerini tutacak olsaydı Kılıçdaroğlu görevi bırakalı en az 10 yıl olacaktı.

Buna hata diyecek olsak hata bir kere yapılır. İkinci yapılan hata değildir. Ama bu durum kaçıncı kez oluyor ben sayamadım.

Yunus Emre ne güzel söylemiş; “Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen...” diye.  

Bulunduğunuz mevkileri artık yaptığınız hizmetlerle meşgul edin.

Allah doğrudan ayırmasın.