Ahmed Daldiken
Ahmed Daldiken Milletçe dik durmak

Milletçe dik durmak

Son dönemlerde başımıza ne geldiyse hep başımızı kaldırdığımızdan, sınırları dert etmediğimizden ve kendimize bir nebze olsun gelmeye başladığımızdan geldi. Öncesini bir kenara bırakırsak eğer(ki olayları tam anlamıyla anlayabilmek için öncesini de ihmal etmememiz gerekir) MİT krizi ile başlayan, Gezi olaylarıyla desteklenen,17-25 Aralık ile "altın vuruş" yapılmak istenen olaylar maalesef patlayan bombalar ile devam ediyor.

Özellikle son zamanlarda yaşadığımız ciddi büyüklükteki olayları hep milletçe dik durarak, safları daha da sıklaştırarak atlattık. Bu zamanları da öyle atlatacağız inşallah. Biz yeniden kenetlenmeyi düşünürken birileri yine oyun kurmak, fitne sokmak için meydanlara çıksa da biz yine en iyi yaptığımız şeylerden birini yapacağız. Evet, yumruğumuzu daha sıkacağız; Evet, öfkelerimizi uyandıracağız ancak safları daha da sıklaştıracağız. Hem de onlara rağmen, onların gözünün içine baka baka...

Bunu onlar da çok iyi biliyorlar ki BİZ yeni yetme bir kabile devleti değiliz. Zira bin yıllık tecrübelerimiz var. Aynı şekilde vatanı uğruna şehid verdiğimiz onlarca, yüzlerce liderimiz var. Bu birikim bize şu mesajları veriyor:

-Biz Abdülhamid Han'ı vermenin aslında Osmanlıyı vermek olduğunu zamanında fark etmesek de artık bilen bir milletiz. Ve şimdi şunu çok iyi biliyoruz, Recep Tayyip Erdoğan'ı vermek aslında ümmetin incisi ve milletin gözbebeği Türkiye'yi vermektir. Özellikle dış konularda ve terör konusunda Onu yalnız bırakmak Türkiye'yi yalnız bırakmaktır. Dediğimiz gibi, Bizim Sultan Abdülhamid Han gibi bir tecrübemiz var.

Ancak biz bunları söylerken anlayamadığımız ve anlamakta çok ciddi sıkıntılar çektiğimiz bir konu daha var. Hadi bunları Cemil Bayık diyor anlıyoruz, Yabancı basın devamlı buradan vuruyor anlıyoruz da bizimkilere ne oluyor? Ne demek "#gidenekadarpatlayacak" ? Yapmayın abiler, Erdoğan düşmanlığı ülke sevginizin önüne bu kadar mı geçti? Ne zamandan beri,neden bu hale düştünüz? Devletin ve milletin temelleriyle oynanmaya çalışıldığını, o temellere yerleştirilen dinamitin fitilinin yakılmaya çalışıldığını ve bunların artık iyice köşeye sıkıştığı son çırpınışları olduğunu benim lisedeki kardeşim bile idrak ediyorken nasıl oluyor da sizin "aydın" sıfatınız bunların idrakına yetmiyor ? Ne demek ya gidecek ya da gitmek zorunda kalacak? Yoksa bu sözü ederken bunları mı kast ediyordunuz ? Tamam bizi sevmeyin, ondan nefret etmeye devam edin ama Anne- Babalarınızın ve çocuklarınızın vatanı olan bu topraklara sırf bu nefretten dolayı sırtınızı dönmeyin. Olmuyor, olmuyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmed Daldiken Arşivi

BİR SENE SONRA 15 TEMMUZ

15 Temmuz 2017 Cumartesi 04:05

Siz de Denize Döküleceklerden misiniz ?

06 Nisan 2017 Perşembe 06:00

Müjdat Gezen'in Hatrı İçin EVET

23 Şubat 2017 Perşembe 06:00

Yine Hayallerimizi Siyasete Kurban Ettik!

14 Aralık 2016 Çarşamba 09:02

"Çünkü La İlahe İllAllah!"

03 Kasım 2016 Perşembe 09:04

Ya biz kazandık derken kaybediyorsak ?

13 Ekim 2016 Perşembe 09:08

Vurun İslamcılara!

01 Eylül 2016 Perşembe 09:25

Her şey bittiğinde bir kez daha okumak üzere

25 Ağustos 2016 Perşembe 09:02

Bir Halil Kantarcı sevdası

11 Ağustos 2016 Perşembe 09:01