Perşembe akşamı MÜSİAD Konya Şubesindeydik. Elbette MÜSİAD Konya Şubesinde biliyorsunuz binlerce konferans yapıldı.

Birçoğunu ben dinledim, hatta belirli bir süre MÜSİAD’da bu konferansları biz organize etmiştik. MÜSİAD Konferansları başlı başına Türkiye için, Konya için yol haritasını çizer, asıl önemli olan da budur.

Ama zannediyorum Recep Konuk’un konferansını bütün bu konferanslardan ayrı bir yere koymamız gerekiyor.

Yok, amacım bu geceyi, kutsamak, bu konferansı var olduğunun üzerinde bir anlam yükleyerek taltif etmek değildir ama şunu bilmemiz de gerekiyor; Recep Konuk, Konya Şeker bugün Konya için açılmış büyük bir kapı anlamına geliyor.

Türkiye’nin kapılarının Konya’ya açılabileceğini gösteriyor ve hatta dünyanın kapılarının Konya’ya açılmasına bizleri şahit tutuyor gerekiyor.

İşte bu açıdan baktığımızda ben Konya Şeker’in Yönetim Kurulu Başkanının MÜSİAD Konya’da bir konferans vermesini Şems ile Mevlana’nın buluşması gibi önemli bir kavramsal anlamı olduğuna inanıyorum.

Neyse biliyorum ki bu noktada asıl demek istediğimi anlatmam çok kolay olmayacak, fakat şunu ifade etmeyi de kendime bir borç addediyorum, Recep Konuk, dolayısıyla da Konya Şeker MÜSİAD’ın ideallerinin neşvünema bulmuş halidir, büyük idealin resmedilmesidir, büyük projenin hayata geçmesidir.

Ben bu konferansı dinlerken bunları düşünüyordum.

Konya Şeker kimsenin hakkını yemeden, kimseyi sömürmeden, kimseyi kandırmadan önemli noktalara geldi, bir çiftçi kuruluşu olmayı hiç terk etmedi, bir kooperatif olmayı hiç terk etmedi, bu özelliklerini muhafaza ederek, Anadolu’nun öz evladı olarak, bu toprakların yiğit çocuğu olarak bu noktalara geldi ya, işte beni asıl heyecanlandıran, hatta duygulandıran budur.

Yalan söylemeyeyim, Perşembe akşamı MÜSİAD Konya Şubesinde bulunmayı bir onur olarak gördüm ben. MÜSİAD Konya Şubemizin de, Konya Şeker’in, Recep Konuk’un idealinin fotoğraflandığı bir karede olmak, hakikaten bir onur…

Recep Konuk peki bu konferansta ne konuştu?

Şunu ifade edeyim, Recep Konuk’u, Türkmen Beyimizi nerede ise 20 yıldır takip eden bir gazeteci olarak yazabilirim; Recep Konuk tam anlamıyla “OLMUŞ”…

Siz bunu “hamdım, yandım, piştim” metaforundaki “pişmek” kavramı ile de anlayabilirsiniz.

Bir kere algı yönetimini çok iyi öğrenmiş, medyanın önemini, insan ilişkilerini hangi boyutta tutacağını ince bir siyasi manevra ile tam anlamıyla dört dörtlük ifa ediyor.

Nerede nasıl konuşacağını da çok iyi biliyor ve MÜSİAD Konya’da oldukça samimi bir şekilde konuştu. İnanın o kadar samimi konuştu ki, bazı konuştuklarını ticari sır olarak gördüğüm için burada yazamam bile…

Ama genel özet olarak şunu dedi;

-“Biz Konyalılar olarak bugüne kadar hep hor görüldük, dışlandık. Bizim büyük işler yapabileceğimize önce inanmadılar, sonra ise biz büyük işler yapmaya başlayınca önümüze engeller çıkardılar. Hepsini aştık aşmaya devam edeceğiz.”

“Bizim yatırımlarımızın hepsinin bir anlamı var. Mesela Cihanbeyli’deki boru fabrikası boşuna kurulmadı, diğer hiçbir yatırımda boşuna yapılmadı. Mesela Cihanbeyli’deki fabrikamız olmasaydı, İtalyan ve İsrail firmaları damla sulama başta olmak üzere tarımsal sulamada kullanılan borularda Türkiye’nin lider firmaları olacaklardı.”

“1 fabrikamız vardı, bu 1 fabrikadan 33 işletme doğdu. Katma değeri yüksek üretim yaptık. Sadece şeker üretseydik 2 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaşabilirdik ama şu anda 5 milyar TL’nin üzerinde bir varlığa eriştik.”

“Enerji önemli, biz enerji sektörüne yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede Karapınar ile çok yakından ilgileniyoruz. Karapınar’ı Konyalılar yapmalı, Konyalılar bu konu ile ilgili bir proje geliştirmeli.”

Bu konuyu ayrıca yazacağım gerçekten çok önemli bir konuşma yaptı bu konuyla ilgili.

“Kolay para kazanıyorlar ama Konyalı işadamları kolay para kazanamıyor. Birlikte hareket etmeliyiz ve yüksek gelirli işlere yönelmeliyiz. Bilgi teknolojilerine yatırım yapmamız gerekiyor.”

“Türkiye kömürü kullanmalıdır, Akkuyu Nükleer Santrali bir an önce hayata geçirilmelidir. Avurpa’daki birçok ülke yüzde 90 oranında enerjisini kömürden sağlıyor. Sağlıklı bir filtre sistemi ile kömür müthiş bir enerji kaynağı olabilir. Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanlar, üretim yapmayalım diye uğraşanlar, "suyu kullanmayın su bitecek", "kömürü kullanmayın çevre kirlenecek" türü propagandalar yapıyor ama Türkiye büyümeye ve üretmeye mecburdur.”

Şunu ifade edeyim, kesinlikle Recep Konuk’un konuşmalarını bir yazıda tamamen aktarabilmemin imkânı yok ama şunu yazmam gerekiyor, benim görebildiğim Türkmen Beyimiz çok rahat bir şekilde iş yapılabilecek bir insan.

Konya’da çok rahat bir şekilde Konya Şeker ile ortak oluşturulacak konsorsiyumlarla Türkiye çapında büyük işler yapan, hatta bankası olan, büyük medya kuruluşu olan bir şirket kurulabilir.

Bu şirket ile büyük işler yapılabilir, Karapınar’daki enerji işine de girilebilir.

Bakın MEDAŞ gibi, TÜMOSAN gibi, Konya Çimento gibi kuruluşları Konyalılar alamadı, alamadı da ne oldu?

Görmüyor muyuz? Elbette olanları görüyoruz.

Konya büyümelidir, MÜSİAD Konya bu anlamda gerçekten çok önemli bir buluşma noktası. Türkmen Beyimizin de MÜSİAD’da olması ayrıca çok önemli ve işte birlikte büyümenin, birlikte hareket etmenin, bilgi üretmenin, paraya yön vermenin vakti gelmedi mi?

Konyalılar “Yeni Büyük Konya” derken sizce bundan bahsetmiyor muyuz?

Birileri rahatsız olabilir, olsunlar, Konya büyümeye devam edecek…