Hamdi Bağcı

Hamdi Bağcı

Ramazan'ın Kapıları Açıldı...

Ramazan'ın Kapıları Açıldı...

Bugün Beraat Gecesinin gündüzü... Üç Aylar'ın artık ortasını geçtik. Ramazan Ayının müjdecisi Beraat Kandilini de böylece geride bıraktık. Ramazan Ayının artık kapıları açıldı, işte bu mübarek günder de isterseniz biraz da farklı bir konuyu konuşalım, yazalım.

Geçtiğimiz günlerde Üstat Fevzi Halıcı'nın bir şiiri karşıma çıktı. Fevzi Halıcı Üstadımızı bilen bilir, Rahmetli Çinuçen Tanrıkorur "Günaydınım" adlı şiirini bestelemişti. Daha sonrada onlarca şiiri betelendi ve onlarca şiiri TRT repertuvarına Türk Sanat Musikisi olarak girdi. Fevzi Halıcı aynı zamanda Konya'da yıllarca süzülüp gelen Anadolu hikmetinin de bize yansımasıdır. 

Bizim mahallede kıymetleri bilinmez ama böyle çok fazla hikmet sahibi ağabey vardır. İnsanımız bir başkasının eksiklerini görmekten ne yazık ki güzelliklerini göremez hale gelmiş durumda ama neyse biz damıtılmış o bilgeliğe bakalım ve boş sözlerden uzak duralım. Fevzi Halıcı Üstat, "Destan Şehri Konya" isimli şiirinde, 

Yoluna kurban olduğum
Aziz bildiğim, evlattan!
Şanın, şöhretin dörtnala
Koşa gelmede milattan...

Dört ufkundan mühür mühür
Hayaller fışkıran şehir.
Bağrında koca bir nehir
akar durur hububattan.

Sen ney dilinde uhrevi
Mevlana'nın aşk alevi.
Dile getir Keyhüsrev'i
Nağmeler sun, Keykubat'tan!

Toprak görünüşün hiçe
Verdiğin şevk yeter içe
Ey yeşil taşa, kerpiçe
Destanlar söyleten vatan...

diyerek anlatıyor Konya'yı...

Konya toprak görünüşü ile insana müthiş bir şevk verir. Bugünlerde bunu pek insanlara anlatamıyoruz, daha doğrusu insanlar konuşmayı da sevmiyor, sonra bir konuşmaya başlıyor bu sefer hiç susturamıyorsunuz, dinlemeyi hiç bilmiyorlar...

Dünyanın meşgalesi herkesi sarmalamış, beton duvarlar kadar sertleşmiş kalpler. Oysa insan maddenin içinde debelenirken mana alemini bulamaz, göremez. Ve zaten göremiyoruz.

Bakara Suresi'si 269'uncu Ayet'te Allah (C.C.) "Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar. " diyor. Konya hikmetli insanların çok olduğu bir şehirdir.

İşte onun için galiba öncelikle "hikmet" ne demek onu anlamamız lazım. Hikmet, Fevzi Halıcı Üstadımızın yukarıda şiirinde yer alan "toprak görünüşün hiçe" ifadesinde manalaştığını düşünüyorum, o toprak görünüş insanın içine huzur veriyor.

Mana işte orada gizli, öyle bir hiçliğe bürüneceksin ki, varlıkların yokluğu sana en büyük sırrı takdim edecek. Özelde Konya genelde Anadolu ve tabi Anadolu'nun uzantısı kabul edebileceğimiz Balkanlar, Orta Asya, Orta Doğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika yıllarca bu sırrın gerçekliği ile bize vatan olmuş.

Neticede bugünlerde her şeyden sıyrılarak, bu 'hikmet' ifadesini bir düşünelim, derim.

Müslüman az yemek yer, hayatını para kazanmak üzerine kurmaz, malı mülkü Allah'ın verdiğini bilir ve mutlaka malından mülkünden Allah yolunda harcar. Merkezinde hep Allah Rızası vardır, borcuna sadıktır, çevresinde emin kabul edilir, sözünde durur, yaptığı işi en güzel bir şekilde yapar ve bütün Müslümanların kardeş olduğunu unutmaz.

İşte bunu başarmak asıl hikmetin kendisi değil midir? Bilgelikte, sırda buradadır, zira sen Allah'a yaklaştıkça Allah sana yaklaşacaktır. Alimlik de, bilgelikte, dindarlıkta buradadır.

Bir televizyon kanalında izliyorum. Programda konuk olarak katılan Beyefendi şöyle diyor "madde ile varlık ile hikmetli olunmaz. Bir insan yaşamını idame edeceği kadar mal kazanmalıdır. Mala tamah etmek insanı malı taşıyan hamala benzetir. Fazla yük hamalı yorduğu içinde başka şeylerle uğraşmaya, hikmetli olmaya vakit bulamaz". İşte bugün hepimizin yaşadığımızda budur. Dünyayı kazanmak için o kadar dünyaya meylediyoruz ki hem dünyayı hem ahireti kaybediyoruz.

İşte bu yılda Ramazan Ayına İnşa Allah Rabbimiz eriştirecek, oruç tutacağız, bu mübarek günler gelip gidecek de bizler hiç mi bu günlerde nasibimize düşeni almayı başaramayacağız. Gün akıllı olma günüdür, gün birbirimize hayrı tavsiye etme, şerden uzaklaştırma günüdür.

Yazımızı da Aşık Ruhsati'nin meşhur "Daha Senden Gayri Aşık Mı Yoktur" isimli şiirinden bir alıntıyla bitirelim;

Gördüm iki kişi mezar eşiyor
Gam gasavet gelmiş, boydan aşıyor
Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor
Gelde bu dünyayı yor Deli Gönül

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi