CHP darbecilerin yaptığı anayasalara alışık olabilir. Muhalefette kalmaya, Türkiye için bir adım atmamaya da alışmış olabilir. Ancak zaman hızlı geçiyor. Deli TRUMP bile ABD’ye başkan oldu…

Türkiye’de her zaman askeri darbelerin siyasi ayağını oluşturan CHP’nin darbe sonrası hazırlanan anayasalara katkı vermediği de düşünülemez. CHP’nin bugün anayasa değişikliğine karşı çıkmasının temelinde, darbecilerle birlikte hazırladığı anayasasına sahip çıkma refleksi var. Doğurup, büyütüp bugüne getirdiği 1982 darbe anayasasına dokunulmasını istemiyor.

CHP’nin “darbe anayasama dokundurmam” demesinin ikinci sebebi; “bidon kafalılar”, “çoban”, “göbeğini kaşıyan adam” ifadeleriyle aşağıladığı halkın anayasa yapacak olması. CHP alışmış kapalı kapılar arkasında, kimseye sorulmadan anayasa hazırlanmasına katkı vermeye…

Vatandaşın ve ülkenin bu anayasalarla yönetilmesi CHP’yi nedense hiç rahatsız etmiyor. İşin daha kötü tarafı CHP darbecilerin yaptığı anayasaları hep sevmiştir. Çünkü, bu anayasaların gündeminde; halkın hakları, özgürlükleri, demokratik kazanımları olmamıştır.

Bu anayasalar CHP’nin başucu kitapları olmuştur. Devlet memuru olmadan önce CHP gençlik kolları üyesi olan, Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı yapıldığında da elinden “darbeci Evren’in anayasasını” düşürmüyordu. Hatta o anayasaya o kadar büyük bir önem verdi ki, anayasayı düşürmek yerine, hükümeti düşürdü. Dönemin Başkanı Ecevit’e fırlattığı anayasa kitapçığıyla Türkiye’yi tarihinin en büyük siyasi ve ekonomik krizinin içine atmıştı.

“Darbeci Evren’in anayasası” seçilmiş hükümetlere, başbakanlara karşı, atanmış Cumhurbaşkanları tarafından her zaman bir silah olarak kullanıldı. Evren tarafından Özal’a karşı, Özal tarafından Demirel’e karşı, Demirel tarafından Çiller’e karşı kullanılan en etkili silah. Şimdi o silah halkın güvenilir ellerine teslim edilecek.

Siyasetçinin halka ayar verme devri bu anayasa değişikliğiyle tarihe karışacak. Artık siyasetin de siyasetçinin tepesinde halk iradesi olacak. CHP’nin karşı çıktığı, içine sindiremediği de bu yeni durumdur. İsmini HALK üzerine inşa eden bir parti “halkın belirleyici güç olduğu” bir anayasaya neden karşı çıkar?

Darbeci Evren’in anayasasında daha önce de AK Parti tarafından önemli değişiklikler yapıldı. Ancak bu değişiklik paketiyle halk rejimin ve devleti idare edenlerin iplerini tamamen eline almış olacak. “Halka rağmen” siyaset devri, “halkın değer yargılarına” karşı savaşan siyasetçi devri, “halkın manevi değerlerine” kör siyaset perspektifi, “halkın kültürünü” aşağılayan siyaset anlayışı tarihin tozlu sayfalarına gömülecek.

Yeni Türkiye’de anayasayı darbeciler değil, artık halk yapacak. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, darbeciler bugün yeni bir anayasayı halkın önüne koyacak; CHP de bu yeni anayasanın en büyük destekçisi olacaktı. İşte o halk bugün “Yeni anayasayı biz yapacağız. CHP de mal mal bakacak” diyor.

Bu iş Meclis’te AK Parti Milletvekilinin burnunu kalleşçe kırmaya benzemez. CHP, Meclis’te AK Parti ve MHP’den yediği tokadın daha ağırını sandıkta halktan yiyecek. Kaderin cilvesi işte. İsminde HALK olan parti (CHP) halkın anayasa yapmasına karşı çıkıyor. Ama o halk anayasa yapacak, Cumhuriyet HALK Partisi ve Genel Başkanı Kemal bey de MAL MAL bakacak.

Kader bu, cilveleri bitmiyor ki. İsminde DEMOKRASİ olan parti (HDP), darbeci Evren’in darbe anayasası yerine, halkın demokratik anayasa yapmasına karşı çıkıyor. Ama o HALK Demokrasisi Erdoğan’ı BAŞKAN yapacak, birileri de aval aval bakacak…

Halk Reis’i Cumhur’un BAŞKANI yapacak. ABD, AB, CHP, HDP ve terör örgütleri de çıldıracak…

Referandumda “Halka rağmen halkı yönetme” devri bitecek. “Halka hizmet” siyaseti mührünü ülkenin geleceğine vuracak. Türkiye enerjisini iç siyasi çekişmelere değil, dünya siyasetine yön vermeye harcayacak…