Ramazan Yaşar

Ramazan Yaşar

Türkmen Tugayı’nın Kürt Komutanı

Türkmen Tugayı’nın Kürt Komutanı

ABD ve Rusya başta olmak üzere Eset rejimine destek veren ülkeler, PYD’yi Suriye’de Kürtlerin temsilcisi olarak sunuyorlar. Oysa Suriye’de onlarca farklı Kürt grup var. Bunların çok büyük bir bölümü Eset zulmüne karşı, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte mücadele ediyor. PYD, kendilerini desteklemediği için bir kısmını da Kuzey Irak’a göçe zorladı. Şuanda Barzani’nin koruması altında yaşıyorlar. Yeni Şafak Gazetesi’ndeki bir haber dikkatimi çekti.

Suriye’nin ikinci büyük kenti ve Muhaliflerinin kontrolünde olan, Rusya ve İran’ın kuşatmaya çalıştığı Halep’ten Ebu Şadi isimli bir komutanla yapılan mülakat dikkatimi çekti. Rejim güçleri ve destekçisi ülke ve terör gruplarının kuşatmaya çalıştığı Halep’ten Türkiye ve dünyaya seslenen Ebu Şadi’nin etnik kimliği kadar söyledikleri de çok önemli…

Ebu Şadi Kürt kökenli. Halep’te doğup büyümüş…

Türkmenlerden oluşan Muntasır Billah Türkmen Tugayı’nın saha komutanlığını yapıyor…

Çatışmalarda defalarca yaralanmış. İyileşir iyileşmez tekrar cepheye Türkmen kardeşlerinin yanına koşmuş. “Zulüm düzenini yıkacağız” diyor, Rus bombardımanı, Eset ve PYD kuşatması altındayken...

“Savaştan önce normal bir yaşantımız yoktu. Ben hem bir Müslüman, hem bir Kürt olarak rejimin zulmüyle büyüdüm. Yeryüzünde resmen yaşayan bir insan değildim. ‘Mektum’ diyorlardı bize. Rejim Kürtlere kimlik vermiyordu. Türkiye’nin baskısıyla savaş çıkmadan önce bize kimlik vermeyi kabul etti Eset.”

Müslümanların ve Kürtlerin Eset tarafından uğradığı zulümlere örnekler veren Ebu Şadi, “onlarca yıl süren baskı ve eziyetten sonra diktatöre karşı başkaldırabileceğimizi anladık. Bu muhteşem bir duygu” diyerek özgürlüğe giden yoldaki heyecanını ifade ediyor.

Röportajı yapan muhabir konuyu Ebu Şadi’nin Kürt olması, bir Kürt olarak Türkmenlere komutanlık yapmasının garip olup olmadığına getiriyor. Bu yazıyı aslında sadece Şadi’nin bu sözlerini sizinle paylaşmak için yazdım…

“Ben bu insanlarla aynı şehirde büyüdüm. Aynı oyunları oynadım. Aynı safta namaz kıldım ve aynı toprağa gireceğim. Benim müttefikim ABD, Rusya, veya onların paralı askerliğini yapan PYD-YPG’liler olamaz. Benim müttefikim Arap ve Türkmen komşularım. Müttefikten ziyade KARDEŞİM. Siz kardeşinizi her ne olursa olsun, yüz üstü bırakır mısınız?”

Bu sözlere itirazı olan Türk ve Kürt kardeşim var mı?

Ebu Şadi’nin, PYD’nin Kürtlerin temsilcisi olarak lanse edilmesine de ciddi bir itirazı var. “Şimdi PYD kendini Kürtlerin temsilcisi gibi gösteriyor. Asla öyle bir şey yok. PYD madem bu kadar güçlüydü, Eset bizi ezerken, hapishanelere doldururken, bir kimlik kartı dahi vermezken; bizi korusaydı ya. Rejim askerleri Kürtlere tecavüz ederken, PYD’liler rejimin sofrasında yemek yedi. Bunları unutmamız mümkün değil.”

Zaman zaman kamuoyunda, bazı kimseler, PKK ve HDP’yi de Kürtlerin temsilcisi, tüm Kürtleri de PKK’lı ve HDP’li olarak göstermeye çalışıyor. Bu yanlış bir düşünce ve bu yanlışı yaymak isteyenler, Kürt kardeşlerine haksızlık yapıyorlar. PKK ve HDP’nin oluşturmak istediği tam da budur. “Tüm Kürtler PKK’lı ve HDP’lidir” iddiası, algısı; Kürtlere de, Türklere de kurulmuş sinsi bir tuzaktır. Bizi bölmek, aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlerin, basit ancak çok tehlikeli bir oyunudur.

Ülkemiz, hem PKK, hem de PYD’nin terör saldırılarının hedefindedir. Bu hassas dönemde dikkat etmemiz gereken, Kürt kardeşlerimizle teröristleri aynı cümlenin içinde kullanmamaktır. Cizre ve Sur’da Kürt halkı ilçelerini işgal eden PKK’lılara destek vermemiştir. PKK’nın, “Kürt halkını yanıma alıp iç savaş çıkarırım” planı, halkımızın destek vermemesiyle çökmüştür…

Alparslan’ın ordusunda bir Kürt olmakla, Selahaddin-i Eyyubi’nin ordusunda bir Türk olmak arasında fark yoktur. Halkımız bu bilinçte olursa bizi bölmek isteyenler avuçlarını yalamaktan başka bir şey yapamayacaklardır. Yoksa Türk ve Kürt halkının kanları üzerinde yeni krallıklarını inşa edeceklerdir.

Bizim görev ve misyonumuz ise, Alparslan ve Selahaddin’in ordusuna katılarak, onların bu krallık hayallerini başlarına yıkmak olmalıdır...          

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Yaşar Arşivi
SON YAZILAR