Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

Seçime Giderken

Seçime Giderken

Türkiye'de seçimler uzun, sıkıntılı, masraflı, tartışmalı ve gergin geçiyor. Siyasiler yapacaklarını anlatmaktan ziyade tüm propagandalarını rakibini eleştirme ve kötüleme üzerine kuruyor. Baştan sona siyasetimizi eleştiriyorum.

Siyaset bizde belli bir sürede yapılıp bırakılan bir uğraş olmaktan ziyade bir meslek gibidir. Siyasete giren bir daha bırakmıyor. Ucundan tutan ölünceye kadar ihya oluyor. Sanırım bu yüzden bırakılmıyor. Siz hiç siyaseti bıraktıktan sonra başka bir meşgale bulan gördünüz mü? Varsa da bir elin parmaklarını geçmez. İster muhalefet, ister iktidar olsun partisinin başına geçen gitmemek üzere gelir. İlk işi de yerini sağlamlaştırır. Tepeden tırnağa kendi kadrosunu kurar;  partisinde, ileride kendisine rakip çıkabilme ihtimali olanları bir fırsatını bulup ekarte eder. Böylece rakipsiz kalır.

Kirli bir siyasetimiz var. Hep algı ve yanıltma üzerine kuruludur. Siyasetimiz rakibini kötüleme, eksikliklerini yüzüne vurma, arşivi karıştırma, çamur atma üzerine kuruludur. Rakibi bir hata yaptığında düzeltme bile yapsa nafile. Vurdukça vurur, üstelik dillere pelesenk olurcasına söylenir durmadan. Zorunlu olmadıkça bir araya gelinmez. Grup toplantısında veya meydanlarda rakibine meydan okunur. Varsa dertleri bir araya gelip çözmezler. Çünkü dertleri çözme değil, çözümsüzlüktür. Fırsatı ganimet bilip canlı yanında yüklenirler. Kolay kolay aynı fotoğraf karesinde yer almazlar. Bir konuda tavır alacaklarsa memleketin hayrından ziyade rakibinin görüşüne göre tavır alırlar.

Her seçimde siyasi partilere seçim yardımı yapılır. Devletin verdiği de yetmez. Fazladan cepten de ölümüne para harcanır. Siyasilerin neredeyse gitmedikleri yer kalmaz. Kullandıkları aracın sayısı belli değildir. Bastırmadıkları afiş, broşür kalmaz. Partileri adına müzik yaptırır, seçim boyunca yolda, çarşıda, pazarda ve miting alanlarında sesi sonuna kadar açılarak çalınır.

Çoğu her ilde miting yapar. Mitingler şehrin en gözde yerinde yapılır. Miting alanına giden tüm yollar saatler öncesinden kapatılır, miting bitinceye kadar kapalı kalır. Araçlar ve toplu taşıma araçları güzergâh değiştirmek zorunda kalır. Çünkü trafik felç olur. Miting alanı yenilen ve içilenlerin atılmasıyla iyice kirlenir, savaş alanı gibi olur.

Şehrin tüm caddeleri parti bayrağı ve vurgulu sloganlarla donatılır. Bunları asarken ve çıkarırken trafik aksar, zaman zaman insan sağlığını tehlikeye atacak şekilde sıkıntılar meydana gelir.

En az bir ay öncesinden propaganda başlar. Partiler araziye çıkar, neredeyse evinin yolunu unutur. İşi-gücü varsa seçim sonrasına ötelenir.

Siyasi partiler birbirini rakip olarak değil, düşman gibi görür. Birbirini yok etmek için uğraşır, seçim esnasında rakibi alt etmek için her yol mubah olarak görülür.

Seçimi kaybeden niçin kaybettiğini sorgulamaz. Seçmeni suçlar, seçime hile karıştığını, seçimin eşit şartlarda olmadığını ifade eder. Hiç suçu kendinde bulmaz. İstifa etmeyi düşünmez. Çünkü kendisi ve partisi suçlu değildir ona göre.

Televizyonlar mitingleri canlı olarak ekrana getirir, ekranlarda tartışma programları olur, her gün seçim değerlendirmesi yapılır. Vurgulu reklamlar yer alır.

Gördüğünüz gibi seçimler biz de hayat-memat meselesidir. Ölümüne mücadele edilir. Yapılmadık masraf kalmaz, uzun zamanımızı alır, gürültü ve görüntü kirliliği eksik olmaz.

Bir kısmını anlatmaya çalıştığım seçim çalışmaları bu kadarla sınırlı değil. Peki, seçimler nasıl olmalı?

-Miting yapılmamalı, yerine salon toplantıları tercih edilmeli veya siyasiler TV kanalı kiralayabilir. Miting yapılacaksa mitingler sınırlandırılmalı. Mesela yedi bölgede miting yapmak şeklinde düzenlenebilir. Miting alanları şehrin dışında trafiği engellemeyecek yerlerde yapılmalıdır.

-Partilerin seçimde harcayacakları bütçe belli olmalı, nereye-ne kadar harcadıkları belgeye dayalı olarak kayıt altına alınmalı, yapılan harcamayı nereden bulduğu sorulmalı. Kimin hangi partiye ne kadar bağış yaptığı belirtilmeli. Partilerin gelir ve giderleri ciddi denetim altına alınmalı.

-Seçim çalışmaları ve propagandalarda siyasi partiler yaptıklarını, yapacaklarını anlatmalı. Neyi, ne şekil yapacağını izah etmeli. Rakibinin varsa eksiği; etik değerler çerçevesinde eleştirmeli, birbirine karşı centilmen olmalı, toplum ve ortamı germemeli, yalan ve iftiradan uzak durulmalı.

-Belirlediği oy oranını yakalayamayan istifa etmeli.

-Partiler görüntü, gürültü kirliliğine zemin hazırlamayacak şekilde bir çalışma yürütmeli.

-Kazanan tebrik edilmeli, kaybeden teselli edilmeli. Sonuçlar hazmedilmeli. Kazanan zafer sarhoşu olmamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barbaros Ulu Arşivi
SON YAZILAR