21. Yüzyılla gelen adab-ı muaşeret kuralları

Adap, edebin çoğulu… muaşeret ise, ‘birlikte yaşayan kişilerin iyi geçinmesi’ demektir. Yaşamımızı sürdürürken düzeni sağlamak çok önemlidir. Bu düzenin yolu saygıdan, saygının yolu nezaketten, nezaketin yolu görgüden geçer. Bizde hayatımızı idame ettirirken saygı, nezaket ve görgüyü elden bırakmamalıyız.

Aslında ikili ilişkiler derken sadece muhataba aldığın kişi değil, muhatabın olmasa dahi herkes olabilir. Konuşmazsın ama bir toplulukta yan yana gelmiş olabilirsin. Yolda, otobüste, hastanede…

Peki adab-ı muaşeret kuralları nelerdir?

Toplumda düzeni sağlayan her şey bu kurallar kapsamındadır diyebiliriz. Biz güncellenen adab-ı muaşeret kurallarının bazılarını zikredelim

. Mesela;

Otobüste yanında oturan kişinin telefon ekranına bakılmaz.
Ayaküstü tanışılan kişi sosyal medyadan hemen eklenmez.
IBAN numarası ekran görüntüsüyle değil kopyalanabilir metinle paylaşılır.
Whatsap gibi platformlarda kelime kelime değil cümle cümle yazılır.
Toplu çekilen fotoğraflarda sadece senin hoş çıktığın fotoğraf paylaşılmaz.
Bir dizi veya filmi ilk defa izleyeceklere spoiler verilmez.
Trafikte sağa sola dönerken sinyal verilir, yayalara öncelik tanınır.
Topluluk içinde yüksek sesle telefonla konuşulmaz izin isteyerek dışarı çıkılır.
Karşılaşılan kişinin elindeki poşet veya kutunun içerisinde ne olduğu sorulmaz, bakılmaz.
Kapı açılır açılmaz içeri dalınmaz, içeri görünmeyecek bir yerde durularak davet beklenir.
Balkondan, camdan aşağı yemek artığı atılmaz, örtü silkelenmez.
Whattsapta son görülmesi erken saatte olan kişiye geç saate mesaj atılmaz.
Hafta sonu çalışanlara e-posta gönderilmez.
Asansörlerde ve toplu taşımalarda yaşlılara, engellilere ve hamilelere öncelik tanınır.
Açılmadığı halde ısrarla telefon aranmaz (önemli değilse) mesaj atılır.
Birisiyle konuşurken ya da biri bir şey anlatırken göz telefonda değil kişinin üstünde olur.
Durak gibi yerlerde sigara içilmez, dumanı insanlara üflenmez.
İş yerindeki ve yabancı evlerdeki çekmecelere izinsiz bakılmaz.