Konya’dan Adalet Bakanı Sadullah Ergin rüzgârı geçti.  Çok mütevazi bir kişilik. Medya tanıtım günleri kapsamında gazetecilerle Dedeman otelde bir araya geldi. Öncelikle Ak Parti Konya İl Başkanlığı Tanıtım Medya Başkanı Mustafa Yazlık Bey’e teşekkür ediyorum. Gazetecileri Bakanlarla bir araya getirerek merak edilen konuları sormak ve Bakan’dan cevabını almak güzel bir duygu. Bakanlarla genelde ayaküstü röportajlar gerçekleştiririz ve acele bir şekilde ayrılırlar ama bu program sayesinde rahat ve güzelce kasıla kasıla sorularımızı sorabiliyoruz. Aslında Bakan Bey’i fazla sıkıştırmadık sorularımızla. Genel anlamda vatandaşın merak ettiği konuları gündemimizde tuttuk. Belki Bakana göre saçma sorularda geldi ama gayet güzel ve net sorularda vardı. Kontv Haber Müdürü Ahmet Akbıyık, Turgut Özal’ın ölümünün ardındaki sır perdesinin ne zaman aralanacağını ve zehirlenip zehirlenmediğini sordu. Bakan bu sorudan çok güzel bir şekilde sıyrılarak önümüzdeki günlerde açıklanacağını fakat Özal’ın ölümüyle ilgili hiçbir kuşkunun kalmayacağını her şeyin açıkça paylaşılacağını söyledi. Gazeteci abilerimiz Ergin’den Basına yıpranma payının tekrar verilmesi konusunda destek istedi. Konya Postası Yazı İşleri Müdürü Önder Çiftçi, bazı Milletvekillerinin polislere karşı hoş olmayan davranışlarıyla ilgili dokunulmazlıkları olan vekillere yönelik bir çalışma olup olmadığını sordu, Bakan bu konuda bir çalışmalarının olmadığını, bu konuda gerekli şeylerin yapıldığını söyleyerek bu sorudan da kolayca sıyrıldı. Bakan bey konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin artık kalkacağını, vatandaşın Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacağını söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden 147 ülke içerisinde en fazla tazminat ödeyen, ihtar alan ülke bizmişiz. Aklıma şu geldi. Biz bu mahkemeden devamlı tazminat yiyoruz, ihtar alıyoruz, en iyisi biz vatandaşın oraya gitmesini engelleyelim, hem tazminatlardan kurtuluruz, hemde bu tür konuları dışarıya yansıtmadan kendi içimizde hallederiz düşüncesiydi. Bakan Ergin’e bu soruyu sordum. Ergin, bazı konularda yanlış kararlar verdiklerini kabul etti. Yani AİHM’in bazı kararlarına saygı duyuyoruz fakat bazı kararlarını tasvip etmiyoruz diyerek konudan feragat etti. Dürüstte demedi, adaletsizde demedi. İkisinin ortasında bıraktı. Tabi karşımızda yıllarını siyasete vermiş bir isim var. Vereceği cevaplarla açığa düşse zaten siyasette tutunamazdı. Bizler sorular sorarak onlardan detay almaya, onlarda vereceği cevaplarla açığa düşmemek için çaba harcıyor. Ama gönüller bir oluyor. Tekrar Ak Parti İl Başkanlığına bu tür organizasyonlardan dolayı teşekkür ederiz.

Öğretmenler Candır…

Hayatımıza ilk adım attığımızdan itibaren, bize aileyi öğreten, konuşmayı öğreten, edebi ve adabı öğreten, saygıyı ve sevgiyi öğreten annelerimiz başta olmak üzere eğitimci tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyorum. Eğitim ailede başlıyor. O yüzden ilk olarak anne dedim. Her öğretmeni de ilk olarak bir anne eğitir çünkü. Yıllarca emek verir, büyütür, gece uyumaz başında bekler, karnını doyurmak için yoğun çaba harcar. En küçük probleminde senden fazla üzülür. Anneler en büyük öğretmenlerdir bence. Hiç duygusal falan yaklaşmıyorum. Gerçek olanı yansıtmaya çalışıyorum. Öğretmenlerin hepsi iyi mi? Hayır tabiki. İçerisinde farklı farklı kişilikler var. Yüzsüzü de var, ikiyüzlüsü de var. Sapığı da var. Ama 5 parmağın beşide bir değildir. Her teşkilatta bu tür şeyler olabilir. Biz olaya iyi yönden bakalım. Gerçekten eğitim için sevdalı, bir şeyler öğretmek için çabalayan, aldığı paranın hakkını veren, maaşını gönül rahatlığıyla harcayan tüm öğretmenlerin gününü kutluyorum. Daha güzel, yaşanabilir bir Türkiye için EĞİTİM ŞART…