Türkiye çok önemli bir seçimi daha geride bıraktı. Yüzde 52.5 oy ile Türkiye’de yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Seçimden geriye kalan başlıklara bakalım..

Oylar çalınabilir mi?

“Oylar çalındı” Bkz; Bir CHP’li atasözü..

YSK oyları değiştirebilir mi? Oy sayımından sonra sonuçlar bir tutanağa geçirilir ve orada bulunan her partiden görevli sandık görevlileri bunu imzalar. Hatta isteyen üyelere tutanağın kopyası da verilir. Bu şekilde YSK’nın açıkladığı oy ile ölçüşüp ölçüşmediği çok net şekilde ispat edilir. Bu yolla oy çalmak imkânsız. Birde her seçim Ak Parti’nin oy pusulası taşıyan araç haberleri var. Açın her seçimde bahsedilen arabanın plakasına bakın. Bkz; 35 AC 9019.. Çamur at, izi kalsın.. Bu seçimde de günah keçisi Anadolu Ajansı oldu. Ona da uzatmadan kısaca değineyim. AA’nın YSK’dan önce sandık sonucu bilmesi çok basit bir denklem.. Her okulda muhabirleri var, yukarıda bahsettiğim ıslak imzalı tutanak sonuçlarını öğrenir öğrenmez haber merkezine bilgi geçiliyor ve burada da habere yansıtılıyor. Bu işlem yaklaşık 1 dakika içerisinde gerçekleşiyor. Olayı yine paranoyakça senaryolara bağlamaya gerek yok.. Velhasıl kelam; “oylar çalınıyor” büyük bir şehir efsanesidir.

Muharrem İnce Nerede?

İnce seçim sonuçları açıklanırken ve sonrasında ağzından çıkacak lafı bekleyen seçmene rağmen uzun süre sessizliğini korudu.. Bu süreçte seçim süreci boyunca fazla “gaza” gelen seçmeni, Erdoğan’ın oy oranı arttıkça adeta delirdi. İnce’nin deyimi ile şizofrenik hikâyeler yazılıp çizilmeye başlandı. İnce kaçırılmış, iç savaş ile tehdit edilmiş, karısını kaçırıp tehdit etmişler.. Hollywood sinemasında böyle senaryolar bulamazsınız. İnce’ye bile fazla geldi bu iddialar. Çıktı ve “beni tehdit edecek adam daha doğmadı” “bunlar birkaç şizofren uydurması” “kaybettik, aksini iddia etmek demokrasiye ve milli iradeye saygısızlıktır” şeklinde kendi seçmenini daha da deliye döndüren açıklamalar yaptı. Ben bu açıklamasından dolayı Muharrem İnce’yi tebrik ediyorum. Yüzde 22 alıp pişkin pişkin başarı olarak gören ve oylar çalındı diyerek başarısızlıklarını perdelemeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra bu tutumu “her şeye rağmen” tebrik etmemek haksızlık olur.

Gazetecilik Nedir?

Muharrem İnce’nin kayıp saatlerinde CHP’ye yakınlığı bilinen o sırada Fox Tv’de yayın yapan Gazeteci İsmail Küçükkaya İnce’den gelen mesajı kamuoyu ile paylaştı. İnce, Küçükkaya’ya; “Adam Kazandı” diye mesaj yazdı. Herkes Küçükkaya’yı bombardımana tuttu. Off the record (kayıt dışı) diye not düşülmediği sürece, İsmail Küçükkaya’nın yaptığını yapmayacağını söyleyen tek gazeteci bulamazsınız. Haber olup, olmadığı tartışma konusu dahi olamaz. Bal gibi de haberdir. Aklınızda bulunsun; gazeteciyi kendine düşman edecek kadar uzak tutmayacağın gibi, sırrını verecek kadar da yakının da tutmayacaksın. Marifet bu dengeyi tutturmakta.. Bunu da en iyi siyasiler bilir. Seçmenler illa ki kızacak yer arıyorsa İnce’ye kızsınlar. Kaldı ki bu durumda sır olan bir durum yok. Yine gördük ki bu zihniyet, kendi görüşünde olanı, kendi görüşüne hizmet edeni dahi işine gelmediği noktada tek kalemde harcar..

HDP’ye Giden CHP Oyları..

Ben bu seçimde ne Ak Parti, ne MHP ne de CHP’nin oyunu merak ettim. Ben sadece HDP’nin oy oranını bekledim ve büyük hayal kırıklığı yaşadım. Açıkçası seçim sonucunu bir başarı olarak da göremedim. Zira Türkiye Büyük Millet Meclis’in de teröristler fink atacak. Bir parti düşünün ki karşı görüşü gitsin diye teröristle kucaklaşsın.. Sırtını Atatürk’e dayayanlar, sırtını PKK’ya dayayanlara omuz verdi. 24 Haziran seçimlerinde Selahattin Demirtaş yüzde 8.4 oy alırken HDP ise yüzde 11.7 oranında oy alarak 67 milletvekili hakkı kazandı. Bunlardan bazıları, İslamiyet’e ve İslamiyet’le ilgili her türlü değere her fırsatta küfür eden Serra Kadıgil, yargılanacaksınız diye nefret tohumları saçan Barış Atay, devletiniz katil ve terörist diyen Ahmet Şık.. Suriyelinin ülkede nefes almasından bile rahatsızlık duyanlar el birliği ile bu ülkenin evlatlarını şehit etmiş terörist ve yardakçılarını meclise sokup milyarlarca maaş almasını sağladılar. Bu halk asla sizi sevmeyecek!

Son Olarak..

CHP, halka rağmen parti içi siyaset gözetiyor, sonucunda da kaybediyor. Son zamanlarda Ak Parti’de gözlemlediğim tam olarak budur. Halka rağmen.. Halkın sevmediği, istemediği, beğenmediği vekiller ısrarla devam ettiriliyor. Sokakta herhangi bir Ak Partiliyi çevirip sorun, Ak Parti için mi oy veriyorlar yoksa Erdoğan için mi?  Ya vekiller değiştirilmeli ya da vekiller değişmeli..