Büşra Aksakbağı Ay

Büşra Aksakbağı Ay

Su sorunu…

Su sorunu…

İzmir’den üniversite için Konya’ya geldiğimde en çok dikkatimi çeken konulardan birisi Konya’nın su hizmeti olmuştu.

Biz İzmir’de çeşmeden su içmeyi bırakın elimizden gelse duş için bile damacana alacak kadar kötü bir suya sahipken, Konya’da neredeyse her sokakta tatlı su çeşmeleri bulunuyordu ve vatandaş içme suyunu buralardan dolduruyordu.

Öğrenci evinde su faturalarımızı ödemezdik. Çünkü su en temel ihtiyaç olduğu için Konya’da su faturası ödenmese dahi su kesilmiyordu. Bizde bu yüzden yıl boyu ödemez, sene sonu gelip memleketlerimize döneceğimiz zaman toplu bir şekilde ödememizi yapardık.

Bu konuda Konya Türkiye’ye örnek bir şehirdi.

*

Şimdi de son 3 yıldır Seydişehir’de yaşıyorum.

Birçok mahallede hala çeşmelerden su içilebiliyor.

Ancak bazı mahallelerde çeşmeden akan su değil adeta çamur.

Kireçli sudan vs. bahsetmiyorum bildiğiniz çamurlu sudan bahsediyoruz.

Suyun rengi bile kahverengi!

Seydişehirliler de aylardır bu duruma isyan ediyor ancak maalesef durum değişmiş değil.

Çeşmelerden akan bu çamurlu su ile bırakın su içmeyi, yemek yapmayı dişinizi bile fırçalayamazsınız.

Yetkililerden artık bu insanların sesini duymasını, açıklama yapmasını ve gerekeni en hızlı şekilde yerine getirmesini istiyoruz.

*

Bu konuya girmişken tüm dünya ile birlikte ülkemizin yaşadığı kuraklık ve su sorununa da kısaca değinelim.

Biliyorsunuz bu yıl gelmesi gereken kış hala gelmedi. Bırakın kar yağmayı, yağmur bile yağmaz oldu. Yağmur dualarına çıkar olduk.

Türkiye’deki barajlar son 10 yılın en düşük seviyesine indi.

Fakat tüm bunlar sonun daha başlangıcı…

Şu an bizde dahil dünyanın birçok yerinde çeşmeyi açınca su akarken, bazı yerlerde suya erişim oldukça zor. Bkz; Afrika…

Yarınların Afrika’sı olmayacağımızın garantisi yok.

Unutmayın bir insan yemek yemeden yaklaşık 1 ay yaşayabiliyorken, susuz sadece 3-4 gün dayanabilir.

*

Bende suyu hunharca harcayan insanlardan birisiyim maalesef.

Ancak artık görmezden gelemeyeceğimiz kadar büyük bir sorun haline gelen bu durum için bizde üstümüze düşeni yapmalıyız.

Doğa ve ormanların tahribatını önlemeli, gereksiz akan çeşmeleri kapatmalı, su kaynaklarımızı temiz tutmak için çaba sarf etmeliyiz.

Yoksa günün sonunda yok olan su değil, insanoğlu olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Büşra Aksakbağı Ay Arşivi
SON YAZILAR