Doç. Dr. Yusuf Sayın

Doç. Dr. Yusuf Sayın

Agnotoloji: Küresel salgından küresel cehalete

Agnotoloji: Küresel salgından küresel cehalete

Amerikalı bilim adamı Robert Proctor tarafından “cehalet bilimi” olarak kavramsallaştırılan ve tanımlanan Agnotoloji, “bilgisizlik bilimi” olarak literatürde yerini almış durumda. Köken itibariyle Yunanca bir kavram olan Agnotoloji, cehaleti ve bilgisizliği yayma bilimi olarak da ifade edilmektedir.

Bilgi kirliliğine, yalan-yanlış sadece şahsi çıkarlar uğruna bilginin kullanılması ya da manipüle edilmesi anlamına gelen kavram, ilim ve hikmet arayışında olmak veya marifete ulaşmaktan ziyade, cehaletin ve bilgisizliğin adeta bir hüner olarak sergilendiği bir muhtevaya sahip.

Bugünümüzü bu kavramın anlamlı kıldığı tarafsa, Covid-19 pandemisiyle adeta kariyerinin en parlak zamanlarını yaşayan cehalet ve münipülatif/çarpıtılan bilgilerin bizi ne şekilde etkilediği ya da yönlendirdiği gerçeği. Medyada, kamusal alanda, evlerimizde öylesine yanlış ve yalan bilgiler dönüyor ki işitilenin karşısında şaşmamak elde değil.

Her birimiz yaşadığı bu pandemik-panik durumunda adeta birer agnosis (bilgi eksikliği yaşayan kimse) olmuş gibiyiz. İşin uzmanları yüksek sesle doğruları ve hakikatleri dillendirmesine rağmen, bilhassa hayatımız için çok önemli bir yönlendirici konumuna yükselen sosyal medya platformları her nevi bilgiyi kirleten bir mecra halini almış durumunda. Daha korkuncu, Whatsapp durumlarının vaaz ettiği bilgilerin artık gerçek olarak algılanışı. Durum gerçekten ürküntü veriyor, ümitsiz bir vaka olmaya doğru gidiyor.

Şu temel konularda yanlış bilgilere sahibiz:

  1. Koronavirüs yeni çıkan bir virüs değildir; 2003’te SARS virüsü ve sonrasında MERS ile insanlığı etkisi altına almaya başlamıştır.
  2. Koronavirüse yakalanalar mutlaka ölmezler; grip olarak halk arasında bilinen influenzadan ölenlerin sayısı bu virüsün yaklaşık 60 katıdır.
  3. Sosyal mesafe, kural gereği 1 metre değil; uzmanlara göre en az 2 metre olması gerekmektedir.
  4. Virüsten korunmanın yegâne yolu maske ve eldiven değil; beslenmeden beden hijyenine kadar bir dizi önlemi mecburi kılmaktadır.
  5. Tek bir besin tavsiyesi korunmak için yeterli değildir; bağışıklık sistemini güçlendirecek gıdaların alınması zaruridir.
  6. Koronavirüs salgını, yayılması için meteoroloji tahminlerine bakmaz; yani sıcak ya da soğuk hava bu virüsün yayılması için bir etmen oluşturmaz. Zira dünyanın bir yarım küresi yazı yaşarken diğeri kışı yaşıyor.
  7. Pandemiler de Allah’ın veya kaderinin insanlara bir imtihanı olabilir; fakat evvela tedbir ve tevekkül kuralına uyulması gerektiği söylenir. Nisa Suresi 71. Ayette “Bütün itiyat tedbirlerini alın…” denir.
  8. Aşırı samimi toplumsal ilişkiler (tokalaşma, öpüşme vs.) virüs salgını esnasında sorgulanıyor. Gereksiz ve lüzumlu olmayan ilişkilerimiz sadece salgınla sınırlı kalmamalı; ciddiyet ve tedbir kesbetmeli.
  9. Yaşlı, çocuk, kronik hastalığa sahip insanlar gibi risk altındaki gruplarla iletişimimizi gözden geçirmemiz, salgınla sınırlı kalmamalı. Hijyenik alışkanlıklardan diğer alınacak tedbirlere kadar kendimizi ve toplumuzu gözden geçirmeli, hesaba çekmeliyiz. Daha dikkatli davranmalıyız.
  10. Komplo teorilerine, kara propagandalara, agnosis insanlara karşı da tedbir almalıyız. Morale ve motivasyona, ayrıca ruhsal/psikolojik bakımdan güçlü ve zinde olmaya ihtiyaç duyulan bugünlerde kendimizi mutlu kılmaya her zamandakinden çok ihtiyacımız vardır.

Velhasıl; virüs değil, moral bozukluğu ve ruhsal depresyon insanın ömrünü kısaltıyor. Manipülatif ve agnotolojik “içerik” değil,doğru ve hakikate götüren “bilgi” insanoğlunu geleceğe ve yeni ufuklara; marifete, ilme ve hikmete taşıyor.

FARKINDA OLALIM, DUYARLI OLALIM, GERÇEK BİLGİLERE İTİBAR EDELİM.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Yusuf Sayın Arşivi
SON YAZILAR