Şunu öncelikle belirtmeliyiz ki barış süreci sadece iktidarın meselesi falan değildir. Güç haritalarının yeniden çizildiği günümüzde bölücü terörün sona ermesi ülkemizin elini büyük ölçüde rahatlatacaktır.

Halkın bir kısmı barış girişimlerini makul bulurken bir kısmı da sorunun çözülmesinden ziyade, Öcalanı asma fikriyle meşgul ediliyor. Eğer insanımız kelle almaktan ziyade sorunu çözmeye odaklanacak kadar huzura sahip olabilse, zaten barış kaçınılmaz olur. Ancak insanımız rahat bırakılmıyor maalesef.  

Devlet ve vatandaşın iletişimine ihtiyaç duyulan her alanda yararlı olacak bir oluşum. Akil adamlar komisyonu.

Ülkeyi ayrı yönlere çekerek germeye çalışanların cirit attığı bir ortamda büyük işler yapılması ve demokratik adımlar atılması mümkün olmaz. Çözüme inanmayanlar hangi liste oluşturulursa oluşsun, yine de memnun olmayacaklar.

Peki, bu komisyon nasıl bir görev yürütecek?

Akil Adamlar Komisyonu'nun temel işlevi çözüm sürecinin sağlıklı işleyişini temin etmek olacak. Çıkabilecek sorunlar, bu komisyon aracılığıyla giderilecek. Komisyon, sürece toplumsal desteği artırıcı çalışmalar da yürütecek aynı zamanda.

Ana muhalefet ne yapıyor dersiniz? Aslında kendileri dahi nerede durup, nereye basacaklarını biliyor değiller. Bekleyelim görelim politikası izliyorlar. Ancak arasıra atış yapmadan da duramıyorlar. Akil adamlara ödenecek harcırahlar ile ilgili soru önergesi hazırlamak gibi s’akil girişimlere imza atıyorlarmış mesela.

Diğer yandan da akil adamlar komisyonunu zaten iki yıl önce biz önermiştik diye ortaya çıkan bazı CHP’liler mevcut.

Daha önce bir yazımda da zikretmiştim. Gündeme getirilen makul bir öneriyi görünce dayanamıyor ana muhalefet partisi.  Arşivin tozlu raflarından bir dosya kapıp gelen CHP’li bir yetkili “biz zaten bu konuda rapor hazırlamıştık vs. aha rapor da işte burada” diye ortaya fırlayıveriyor.

Dağılın üleyn   

Kadir İnanır da akil adamlar komisyonunda yer alacakmış. Kadir İnanır’ın ismini listede görünce aşağıdaki gibi bir diyalog yaşanır mı ki diye veya hükümet bu süreci döve döve mi kabul ettirmeyi düşünüyor halka acaba diye aklıma geldi;

-Barış istiyor musun üleyynn ?

-Hayır !

-Barış istiyor musun üleyynn ?

-Hayır

-Barış istiyor musun üleyynn ?

-Ee, evet, evet istiyorum!

-Yalaaannn söylüyorsun !

Sonrası malum… (Yer misin yemez misin)