Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Beyşehir canımı sıktı!

Beyşehir canımı sıktı!

Bir haftalık aranın ardından sahalara geri döndük. Söylemesi ayıp, yılın yorgunluğunu atmak için bir haftadır Manavgat civarındaydım. Deniz güzeldi, hava güzeldi, sıkıntılı bir durum yoktu. Tabi bu durum bizim için böyleydi.

Aynı şeyleri turizm esnafı için söyleyemeyeceğim.

Turizm bölgelerindeki küçük esnafın sıkıntılı günler geçirdiğini yerinde gördüm.

Beyşehir turuyla başladığımız gezimizde, Düden Şelalesi, Antalya merkez ve Alanya’dan sonra Manavgat’ta tatile başladık. Bu bölgelerde fırsat buldukça esnaflarla muhabbet ettim. Sohbet ettiğim esnafların hemen hemen hepsinden aynı şeyleri duydum.

Bu sene özellikle yerli turist sayısında çok büyük bir düşüş olduğunu söylüyorlar. Yabancı turistlerde de durum çok farklı değilmiş.

Her şey dahil ya da ultra her şey dahil otellere gelen turistlerin çok azının alışverişe çıktığını söylüyorlar. Otel fiyatlarındaki afaki yükselişlerin hem kendi işlerini baltaladığını hem de turist sayısını düşürdüğünü ifade ediyorlar.

Hatta esnaf bir ablamız, “sizin burada ne işiniz var, Yunan adaları ya da Karadağ’da aynı paralara güzel bir tatil yapardınız” diye bir yorumda bulundu. Eşiyle birlikte 10 gecelik Karadağ tatiline 100 bin TL harcadığını da ekledi.

Ablamız haklı, Türkiye’de iki kişi 10 gecelik bir tatili 100 bin TL’ye yapmanız imkansız. Bakın bu ücrete daha uçak bileti ve diğer masraflar dahil değil.

Tablo düşündürücü.

Böyle giderse yakında turizm bölgelerinde ne küçük esnaf kalacak ne de oteller turist bulabilecek. Benden söylemesi.

BEYŞEHİR GÖLÜ İÇİMİ YAKTI

Yukarıda da bahsettim ya; tatil rotamızın ilk durağı Beyşehir’di. Beyşehir merkeze son 1 yıldır hiç gitmemiştim. 3-4 ay kadar önce bir Hüyük gezim olmuştu ama Beyşehir’e uğrayamamıştım. Uzun bir aranın ardından Beyşehir’i gezmek nasip oldu ama hem hayal kırıklığına uğradım hem de içim yandı.

Beyşehir Gölü’nün son halini çıplak gözlerle yakından gördüğümde çok ama çok üzüldüm.

Evet haberlerini sık sık yapıyor, fotoğraflarını görüyorduk ama yakından bakınca durumun sandığımdan daha da vahim olduğuna şahit oldum.

Karaya oturan balıkçı tekneleri, bataklıkta böcek avlayan leylekler, suyun çekildiği yerde oluşan pislik çok canımı sıktı.

Beyşehir’in tüm ihtişamı, gölün kattığı o güzel hava, cıvıl cıvıl insanlar adeta yok olmuş. Beyşehir Gölü bu hale geldiği için göl etrafındaki insan kalabalığından, sosyal hayattan eser kalmamış.

Tatilimin en can sıkıcı sahnesi bu durumdu.

Devlet büyüklerimizin acilen bu işe bir el atması lazım. Evet bazı çalışmalar yürütülüyor, biliyoruz. Fakat tablo çok vahim, kaybedecek vakit kalmamış. Bu böyle devam edemez. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü artık yok olmak üzere.

Beyşehir Gölü ölmüş de ağlayanı yok…

DEMİRKAPI 10 NUMARA

Beyşehir’den sonraki rotamızda yola devam ederken Demirkapı Tüneli’nden geçtik, burada devletimizin kudretine bir kez daha şahit oldum. Evet göllerimiz yok oluyor ama ortaya bir de böyle Demirkapı gibi şaheserler çıkıyor.

Tünelin bir ucundan girip bir ucundan çıkarken hakikaten mevsimler değişti. O sırada araçta müzik dinliyorduk, tüneli bitirene kadar iki şarkıyı bitirdik. Kaymak gibi asfalt, muhteşem aydınlatma ve sinyalizasyon.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımıza, Karayolları Genel Müdürlüğü’müze bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. 10 numara bir eser ortaya çıkarmışlar. Ellerine sağlık.

SEYDİŞEHİR’DE KADINLAR ARI GİBİ ÜRETİYOR

Tatil dönüşü ilk molamızı ise Seydişehir Belediyesi tarafından kadınlara gelir desteği sağlamak amacıyla Seydişehir Antalya karayolunda hayata geçirilen 33 adet ahşap dükkandan oluşan Üreten Kadınlar Pazarı ile Butik Dükkanlar bölgesinde verdik.

Ablalar öyle güzel ürünler üretmişler ki, yolu oradan geçen herkesin mutlaka uğraması gerektiğini düşünüyorum.

Salçalar, turşular, yöresel lezzetler, ünlü Seydişehir leblebisi, süs eşyaları, el sanatları, kıyafetler ve ev dekorasyon ürünleri, sağlık ürünleri, çeşit çeşit el emeği ürünler tezgahlarda yerini almış. Güler yüzlü ve çalışkan Seydişehirli ablalar tezgahlarda satış yapıyor.

Mehmet Tutal döneminde yapılan bu alan Hasan Ustaoğlu’nun başkanlığı döneminde de gereken desteği almış görünüyor. Bölgedeki kadınlara verilen bu imkan çok hoşuma gitti.

Konu Seydişehir’den açılmışken, Seydişehir Belediye Başkanı Hasan Ustaoğlu’nun CHP’den istifa edip AK Parti’ye katılımdan da bu haftaki yazılarımda bahsedeceğimi belirterek yazıma burada nokta koyuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi

Bir kural, bir ömür!

03 Aralık 2025 Çarşamba 00:02

O fabrika kaldırılmış!

01 Aralık 2025 Pazartesi 00:06

Kalaycı kendinden bahsettiriyor

26 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

İdeal toplum olmak için iki anahtar!

19 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

Turizmde istenen başarı gelmiyor!

17 Kasım 2025 Pazartesi 00:15

Ha yasal ha yasadışı!

14 Kasım 2025 Cuma 00:02

İsimler üzerinde kumar oynanmasaydı keşke!

12 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

İşte o yüzden hedef TÜGVA

10 Kasım 2025 Pazartesi 00:08

Kazık mı yiyoruz yemek mi?

07 Kasım 2025 Cuma 00:03