Biontech mi yoksa Sinovac mı doğru aşı?
Sağlık Bakanlığı'nın basın kartı olanlara aşı olma önceliği vermesinin ardından gazetecilerin aşılanma süreci geçtiğimiz Perşembe başladı. Kararın alınmasından saatler sonra e-nabız sisteminden randevumu alarak hemen ertesi gün Koronavirüs aşımı yaptırdım.
Aşı olmamın üzerinden bir hafta geçmek üzere.
Aslında bugün gazetemizin manşetinde de bu konudan bahsettik. Aşı olmaya başlayan Konya basınındaki meslektaşlarımızın görüşlerine de yer verdik. Meslektaşlarım, Koronavirüs süreci ve aşı olduktan sonraki tecrübeleri hakkında bilgi vererek hangi aşıyı neden tercih ettiklerini anlattılar.
Ben de hangi aşıyı neden tercih ettiğimi ve aşı konusundaki tecrübelerimi köşe yazımda da paylaşmak istiyorum.
Öncelikle, sahada en çok mesai harcayan grupların başında gazetecilere aşı önceliğinin verilmesini doğru bulduğumu söylemeliyim. Çünkü bizim mesleğimizde zamanın büyük bir çoğunluğu kamuoyunun içerisinde vatandaşla iç içe geçiyor.
Kimimiz basın toplantısından basın toplantısına koşuyor, kimimiz bazen günde onlarca insanla etkileşime geçiyor, kimimiz özel röportaj yapmaya gidiyor, kimimiz toplantılara katılıyor, yani sürekli kalabalık ortamlarda çalışmak durumunda kalıyoruz.
Görüştüğümüz insanlar bazen sıradan bir vatandaş olurken, bazen önemli bir bürokrat, bazen doktor, bazen de riski grubundaki insanlar olabiliyor.
Yani Koronavirüs bize zarar vermese de taşıyıcı olma ihtimalimiz göz önünde bulundurulursa pek çok insana zarar verebilir. Düşünsenize, Koronavirüslü olduğundan haberi olmayan bir gazetecinin onlarca toplantıya katıldığını, onlarca insanla röportaj yaptığını.
O sebeple basın çalışanlarına aşıda öncelik verilmesini doğru buluyorum.
Tabi bu önceliğin sadece basın kartı sahibi olan gazetecilere ait olmasının bana doğru gelmediğini de belirtmeliyim. Bazı arkadaşlarımızın basın kartı yok ama aynı işi yapıyor, aynı riski taşıyoruz. O sebeple onlara da öncelik verilmesi gerekiyor.
HANGİ AŞI DAHA İYİ?
Manşet haberimizde de bahsettim; aslında en iyi aşı, bir an önce erişebildiğiniz aşıdır. Aşı karşıtı değilim, aşı karşıtı olanlara da karşı değilim. Fakat sürecin bize öğrettiği bazı üzücü hadiseler oldu. Bilime güvenmemiz gerektiğini düşünüyorum.
O sebeple ben aşı olmaktan yana tavır koydum. Aşı olunması gerektiğini de düşünüyorum.
Ben aşı tercihimi Biontech'ten yana kullandım. Biontech’i tercih etmemin iki sebebi var.
Birincisi, Biontech’i Türk doktorlar ürettiği için tercih ettim. Elbette Sinovac aşısı da iyidir. Geleneksel yöntemle üretildiği için bilim insanları Sinovac’ta daha fazla tecrübeye sahiptir. Ama Biontech aşısı bana daha çok güven verdi. Kendimi Türk doktorlara emanet ettim.
Biontech aşısını tercih etmemin ikinci sebebi ise Biontech aşısını tercih eden ülkeler arasında İsrail, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin yer alması oldu.
Bir an için aşılarla ilgili ortaya atılan komplo teorilerinin gerçek olduğunu düşünsek bile, özellikle İngiltere, Almanya, Fransa veya İsrail’in kendi vatandaşlarını da bu komplo teorilerine malzeme yapacağını sanmıyorum.
Ortaya atılan komploların tümünü reddetmiyorum ama tümünü de kabul etmiyorum.
Cebimizde taşıdığımız cep telefonu ile bizi zaten an be an takip ettiklerini, yeme, içme, uyuma, hareket etme, eğlenme vb. özelliklerimizi tümden kayıt altına aldıklarını zaten biliyorum. Bunlar için macera arayıp aşı üretmeye gerek yok yani…
Ama en güzeli tabi ki yüzde yüz kendi üretimimiz olan aşıyı tercih etmek. Yerli aşı çalışmaları hızla ilerliyor, yaz ortalarında kullanıma sunulması bekleniyor. Çevremdeki pek çok insan da yerli aşıdan yana tercih kullanacağını ifade ediyor zaten.
Ama şimdilik dünyada en öne çıkan iki aşı olan, Biontech veya Sinovac’ı tercih etmek daha doğru gibi. Çünkü bu konu tüm toplumu ilgilendiriyor.
Aşıyı yaptırdıktan sonra herhangi bir yan etki gördün mü diye soracak olursanız; iki gün boyunca kolumda ağrı hissettim. Başka da bir yan etkisi olmadı.
Ne olursa olsun aşılamayı yaygınlaştırmamız gerekiyor. Basın olarak bu konuda bizlere de büyük işler düşüyor.
