Gülşen Yılmaz

Gülşen Yılmaz

Bu neyin yemeğiydi?

Bu neyin yemeğiydi?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Meram Belediye Başkanı Fatma Toru gazeteci kadınlara bir akşam yemeği tertip etti. Bu duyarlılığından dolayı kendisine en başta teşekkürlerimi iletmek isterim. Sonuçta bir kadın olarak bizleri unutmayıp yemek ve şık hediyelerle ağırlaması çok ince bir davranış…
 
Gelgelelim programla alakalı kafama epey bir soru işareti takıldı. Başkan Toru, davette öncelikle kadının sosyal hayattaki durumundan bahsederek kıymetli bir yerde olduğumuzu söyledi. Kadınların her ne kadar zorlansalar da hayatın her alanında etkinliğini artırdığına dikkat çekerek, özellikle basın camiasında kadın olmanın daha zor olduğundan ve bizlere çok iş düştüğünden bahsetti.
 
Mevzu tam da Kadınlar Günü’nün üzerinden ilerlerken birden Başkan Toru’nun kendi sitemlerine dönüştü. Fatma Hanım epey bir süredir muzdarip olduğu konulardan bahsetmeye başladı.
 
Özellikle kadın olduğu için kendisinin bir türlü kabul göremediğini, dışlandığını ve bu yüzden aday gösterilmediğini söyledi. Beş yıllık süre zarfında parti içi veya dışında kendisine sürekli mobbing uygulandığını bunun üzerinde bir baskı oluşturduğunu dile getirdi.
 
Fakat ben Meram’da yaşayan biri olarak şunu söyleyebilirim ki etrafımdaki pek çok kişi Fatma Hanım’ın icraatları ile ilgili sürekli eleştiriler yapıp beni de bu konu hakkında ara ara uyardılar. Ve yine ben biliyorum ki teşkilat ve karar verici kesim Fatma Hanım’ın görevde kalması ile ilgili son derece istekliydiler. Ancak anladığım kadarıyla, anket sonuçları Fatma Hanım için pek olumlu gelmedi ki devam edemedi.
 
Keşke böyle olmasaydı. Keşke onun üzerinden Konya halkındaki kadın başkan imajı daha yükseklere çıksaydı da bu dönem daha fazla kadın aday gösterilseydi! Üstelik bu dönemde başörtülü bir kadının başkan olmasına ihtiyaç da duyuluyordu. Ki bende açıkçası başörtülü bir hem cinsimin aday olmasını çok isterdim.
 
Eğer halk Fatma Hanım’ı istemiş olsaydı, ben partinin tam tersi bir adım atacağını düşünmüyordum. Ama dediğim gibi anketlerin olumsuz oldu ki tekrar aday gösterilemedi.
 
Başkan Toru’nun sırf cinsiyet ayrımı üzerinden giderek kendisinin sadece kadın olduğu için seçilmediğini defahatle söylemesini bir kere çok yanlış buldum. Şunun için yanlış buldum. Türkiye’de hem cinsiyet hem de bölgesel ayrımcılıklarla kimseye görev verilmemeli. İşini liyakatle yapmayana da aynı şekilde görev verilmemeli.
 
Bu arada davette bulunan konukların büyük bir çoğunluğu da Fatma Toru’yu onaylar nitelikte konuşmalar yaptılar.
 
Olay gerçekten cinsiyet ayrımı ile alakalı olsaydı ve parti sırf Fatma Toru’yu bu yüzden dışlamış olsaydı bütün kadınlara aynı muameleyi yapmaları gerekmez miydi?
 
Mesela Leyla Şahin Usta’yı baz almak gerekirse, böyle bir ayrımcılık olsaydı AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı için Ahmet Sorgun yerine görevi Leyla Hanım aldı. Yani yapılan algıya göre parti içinde; “Bizim partimizde erkeklerin sözü geçer” diyerek Leyla Hanım’a şans vermemeleri gerekiyordu.
 
Hatta ben aday isimlerinin açıklandığı gün yazdığım yazımda da tüm adayların erkek olduğunu ve sahnede sadece Leyla Hanım’ın biz kadınları temsil ettiğini yazmıştım.
 
Bunu aynı şekilde Başkan Toru’ya da söylediğimde kendisi Meram Başkanı olarak seçildiğinde Ahmet Sorgun’un Fatma Toru’nun ismini açıklayamadığını üç gün beklediğini, sessiz kaldığını ve en sonunda açıklamak zorunda kaldığı için açıkladığını dile getirdi.
 
Ama ben yine de ne olursa olsun, Fatma Toru’nun gelecekte siyasi anlamda hayatına güzel bir devamlılık göstereceğine inanıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR