Camiler, içlerinde huzur ve huşu ile gönül birliğiyle, omuz omuza, diz dize, bütün mü'minlerin bir tarağın dişleri gibi eşit olarak, kadın erkek genç ihtiyar, âmir memur farkı gözetilmeden kulluğumuzun gereğini yerine getirmek için Allah'a yöneldiğimiz kutsal mabetlerimizdir. Camilerimiz, ruhumuzun gıdalandığı, manevî atmosferde uhrevî havalar teneffüs ettiği, manevî kazançlar elde ettiği saadet ve hakikî huzurevlerimizdir.

Beytullah’ın birer şubesi olan camilerimiz, inanan insanları bir araya getirirken, kalpleri ve dilleri kelime-i tevhitte birleştiren, birlik ve beraberliğimizi daima canlı tutan, burcu burcu İslâm kokan, maneviyatımızı kuvvetlendiren ve bizleri felaha çağıran kurtuluş kalelerimizdir

Bunu yanında camilerimizin kadim İslam medeniyeti içerisindeki tarihi sürecine baktığımızda Resûl-i Ekrem’in Risâlet’inin Medine döneminde mescidin/caminin müstesna bir yeri vardır. Hz. Muhammed döneminden itibaren camiler, imanda kemâlin, ibadette hassasiyetin, ahlâkta zirve güzelliğin ve ilmî faaliyetlerin merkezi olmuştur. Medine döneminden başlayarak günümüze kadar camilerimiz her zaman sosyal hayatın merkezi ve kalbi konumunda olmuştur. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminde medreseler, camilerin etrafındaki ilim yuvaları olurken, köyler, cami ve musalla merkezli olarak kurulmuştur. Camilerin yanına açılan imaret, aşevi ve kütüphane ile şifahaneler, camilerin ne derecede hayatın merkezinde olduğunu gösterir

Bugün camilerimizde hutbe, vaaz, cami dersleri, yaz Kur’an kursları, gençlik hizmetleri vasıtasıyla dini ve ahlaki eğitim gerçekleştirilirken diğer taraftan cenaze, evlilik, sünnet, açılış, mevlit vb. faaliyetlerle kültür, medeniyet ve sosyal hayatın tam merkezinde yer almaya devam etmektedir. Değişen dünya şartlarında camilerimizi imar etmek, irşat ve irfan mektebi haline getirmek, hayatın merkezine çok daha etkin bir şekilde taşımak için neler yapılması gerektiğine dair çalışmalar yaparak bir yol haritası belirlenmeli ve bu yolda kararlılıkla yürümeliyiz. Bunun yanında küreselleşen dünyada İslam’ın evrensel mesajlarını toplumun tüm kesimlerine aktarırken nebevî bir metottan yola çıkarak davet ve irşat dilini güncelleyebilmenin, etkin ve verimli bir yöntem geliştirebilmenin yolları mutlaka aranmalıdır.

Bu vesileyle toplumumuzda farkındalık oluşturup gündelik koşuşturmalarımız içerisinde zaman zaman ihmal ettiğimiz cami merkezli bir hayata bizleri sevk etmeyi amaçlayan Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası 01 – 07 Ekim tarihleri arasında idrak edilecektir. Bu bağlamda, 2022 yılı Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasının teması 'Peygamberimiz, Cami ve İrşad' olarak belirlenmiştir. Hafta münasebetiyle ilimizde 8. Uluslararası Hafızlık ve Kuran-ı Kerimi Güzel Okuma Yarışması’nın yanında cami sohbetleri, konferans, panel, tv, sosyal medya gibi platformlar üzerinden pek çok farklı etkinliklerle 'Peygamberimiz, Cami ve İrşad' konusu işlenecektir.

Ezan ile başlayıp sala ile son bulan hayatımıza rehberlik eden kıymetli din görevlilerimizden, camilerimizin en değerli varlığı olan cemaatimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum. Yüce Rabbim, yurdumuzu camisiz, camilerimizi cemaatsiz, minarelerimizi ezansız bırakmasın! Âmin… Selam ve dua ile…