Abdullah Duysak

Abdullah Duysak

Çocuklara ölümü anlatmak!

Çocuklara ölümü anlatmak!

Bazen aileler çocuklarım çok üzülmesin diye yakınından birini kaybetme durumunu bir şekilde anlatmaya çalışırlar.

‘Çocuklarım üzülmesin, şimdi bir şey söylemeyelim, duygularımızı göstermeyelim’ diyebiliyorlar.

 ‘Annem/ babam nereye gitti, ne zaman gelecek’ diye soran çocuklara, annen uzaklara gitti, başka bir yerden bizi izliyor’ diye açıklamalar yapılabiliyor. Okul dönemine başlamamış olan yani somut ve soyut geçerliliği çok oturmamış çocuklarda, ‘başka yerden beni görüyor, izliyorsa neden yanıma gelmiyor, yoksa beni sevmiyor mu, sevse gelirdi’ gibi düşünceler oluşmaya başlar…

Daha sonra kendisini suçlamaya başlar. Kaybetme korkuları, birçok korkular ortaya çıkar. Hatta bazen öfke yaşarlar ve bunun altında yatan bambaşka durumlar, kendini suçlama ve bunu paylaşmama duyguları yatabilir.

Çocuklara bunları her zaman basit ve net bir şekilde doğru bilgi vererek anlatmalıyız. Eğer çocuğunuzun çok yakın olduğu biri ölürse onun adına bir defter yapmasını isteyin. Sayfa boyamasını isteyin gerekirse, fotoğraflar yapıştırmasını isteyin. O kişiyle ilgili duyulan duyguların ifade edilmesini, neler hissettiklerini yazmasını isteyin. Ağlamak istediğinde ağlayabilir. Ve o defteri saklamasını isteyin. Aile yakınından birileri arasında bir ölüm olduğunda okul öncesi dönemdeki 6-7 yaş grubu arasındaki çocuklarımıza bunu anlatmak oldukça güçtür. Özellikle anne ve babalar bunu anlatırken güçlük çeker. Anneannenin, dedenin, annenin veya babanın kaybı gerçekten anlatmak zordur. Yanlış bilgiler verildiğinde çocukların kafası iyice karışır.

Aslında kayıplarımızdan sonra yas tutarız. Aile bireyleri çocukların anlayabileceği şekilde bu durumu anlatmalıdır. Üzülmenin de bir duygu olduğunu, birisi öldükten sonra o kişi için üzülmenin, o kişi hakkında konuşabilmenin, onu özlemenin normal olduğu çocuklara anlatılmalı ve gösterilmelidir.

Özellikle çocukların yanında ağlarken göz yaşlarını silip bir şey yok deyip iç çekme duygularımızı sakladığımızda çocuğun bilinçsel kapasitesi buna yetmediği için beyin bağlantı kuramaz. Soyut ve somut geçerlilik sağlanamaz. Yani kafası tamamen karışır. Hatta onun yüzünden ağladığınızı bile düşünebilir. Neden ağladığınızı, üzüldüğünüzü çocuğunuzla konuşun. Ölümle başa çıkmayı, duyguları saklamayı değil, duyguları ifade etmenin normal olduğunu, küçük yaşlardan itibaren çocuklarınıza öğretmelisiniz. Daha çok yanında olarak, korktuklarında korkularını anlayarak anlamaya çalışarak, ağlarken yanında olarak… Bu zor dönemde annelerin baş etme stratejileri nasıl güç ise çocukta da biraz daha güç oluyor. Çocuklarımıza açık, daha net ve pürüzsüz bir şekilde duyguları anlatmak gerekiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Duysak Arşivi
SON YAZILAR