Hep sorarız “Doğduğun yer mi, doyduğun yer mi?”

Benim için, her ikisi de geçerli. Hem doğduğum, hem de doyduğum yer, anlam bakımından farklılığı olsa da, sevgim ve bağlılığım değişmiyor.

Doğu Karadeniz bölgesinin zirvelerinde doğdum. Çocukluğumun bir kısmı oralarda geçti. Karadeniz coğrafyasında erkek çocukların ünlenmesi “Uşak”, kız /erkek çocuklarının ortak ünlenmesi “Pulim” şeklindedir.

50 yıl önce, Kulu ilçesine ailece göç ettik. Orta Anadolunun bu kasabasında, “Guzum, Koçum” şeklinde ünlenmeye başladık.

 Akrabalarımızın büyük çoğunluğu, iş kurmak maksadı ile Kulu ilçesine göç ederek yerleştiler. İnşaat, marangozluk, kalaycılık, tamirat işleri ile, ekonomik faaliyete önemli katkılar yaptılar, yapmaya devam ediyorlar.

Her iki coğrafya bizim için vazgeçilemez değerde. Coğrafyamızı seviyoruz. Bu sevgi “Memleket sevgisi” olarak adlandırılır.

 Coğrafyayı sevmek, onu tanımak ve ona gereken hizmeti yapabilmekten geçer. Kuru sözlerin sevmekle alakası olabilir mi?

Kulu ilçesi, Konya’ya 150 km. Ankara’ya 110 km. uzaklıkta. Nüfusu, köyleri ile birlikte 50 bin. Merkez yerleşim nüfusu ise 22 bin.

Kulu ilçesinin nüfus bakımından önemli bir ayrıcalığı var. 1 ilçe merkezi, 1 kasaba, 35 köyden oluşan yerleşim alanları mevcut.

3 köy Tatar, 1 köy Türkmen, 3köy Türk, 29 köy Kürt vatandaşlarından oluşan yerleşim alanlarıdır. İlçe merkez nüfusunun çoğunluğu Türk. Tatar, Türkmen, Laz, kökenlilerle, yakın zamanda doğudan göç ederek gelen kürtler, ilçe nüfusunu oluşturmakta.

Kulu ilçesinin toplam nüfusundan fazla Kulu insanı, Avrupa’da yaşamakta. Özellikle –resmi rakamlara göre- 60 bin kişi İsveç’te yaşıyor.

Ekonomik faaliyetin ağırlığı, tarıma dayanır. Anam/babam usulü, kuru tarım yapılmakta. Yaklaşık 1 milyon 200 bin hektar tarım arazisi mevcut.

Tahıl ürünlerine alternatif tarım ürünlerinin başında pancar var. Kimyon, Aspir, Kanola, Çörekotu, patates ekimi için gayret sarfedilmekte.

Alternatif tarımın gelişebilmesi için gereken en önemli ihtiyacın su olduğu bir gerçek.

Kulu yöresi; yeraltı ve yerüstü su kaynaklarından yoksun bir bölge. Tarım sulamaları için alternatif imkanları bulup, sorunu çözmek gerekir.

Kuzey bölge olarak adlandırılan bu bölgenin su ihtiyacını karşılayabilecek alternatif imkanlardan zaman zaman bahsedilmekte.

Kızılırmak üzerinde bulunan Hirfanlı Barajı 24 km, Kesikköprü barajı 36 km uzaklıkta. Bu önemli kaynaklardan sulama suyu getirebilmenin gereğini yapmak gerekir.

KOP projesi kapsamında, Konya ovasına Mavi Tunel marifeti ile getirilmeye çalışılan suyun, o bölgenin tarımı için önemi ne ise, Kuzey bölgenin sulama suyuna ihtiyacı da o kadar önemlidir.

AKP Konya Milletvekili Kululu Abdullah Ağralı, Kulu Sivil Toplum Kuruluşlarının ve atanmış, seçilmiş yöneticilerin katıldığı istişare toplantısında Kulu’nun sorunları ele alınarak üzerinde konuşulmuş.

Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Ticaret Merkezi, Tarımsal Sulam, Doğal gaz gibi, Kulu’yu ilgilendiren sorunlar üzerinde durulmuş.

Abdullah Ağralı, bu tür toplantıların Kulu birlikteliği için önemli olduğunu, zaman zaman yapılması gerektiğini, toplantılara yetkili ve ilgililerin de davet edilip çözümün kolaylaştırılması, her oturumda, nelerin yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiş.

Kulu için önemli bir başlangıç. Böyle bir imkanın sağlanması, gerçekleşebilmesi, yerel olarak sıkı takipten ve sahiplenmekten geçer.

Bilhassa Sivil Toplum Kuruluşları, (STK) Parti yöneticileri, Belediye Başkanı, Millet Vekili Abdullah Ağralı’ya gereken desteği vermeli, çalışmalara fiilen katılmalı.

“Kulu’yu çok seviyorum” demenin anlamı, yapılacak çalışmalarla, gereği gibi hizmet etmekle doğru orantılı olduğu gerçeğini unutmayalım.

Büyükşehir kapsamında olan Kulu ilçemizin, Konya Büyükşehir Belediyesinden hakkı olan hizmetleri, zamanında ve yeterince alabilme beklentisi içinde olduğunu, ilgililere buradan duyurmuş olalım.