Ramazan Köroğlu

Ramazan Köroğlu

Coinler caiz mi?

Coinler caiz mi?

Bu hafta, başka bir konu hakkında yazacaktım lakin son bir aydır; sanayicisinden telefoncusuna, memurundan gazetecisine, çiftçisinden ev hanımına kadar, hemen hemen toplumumuzun her kesiminden insanlarla, coinler hakkında muhabbet yaptık, sorular sordular.

Bu sebepten ötürü yazacağım yazıyı erteleyip, coinler hakkında biraz bahsetmeye çalıştım. Konu çok büyük olduğundan ötürü bazı ana başlıklarıyla ele aldım.

***

Coinler caiz mi? Diye neredeyse her gün konuşuluyor. Bu soruyu soranların çoğu da;

Alanın uzmanları bu konuda ne diyor?

Nasıl, ictihad yapıyorlar?

Helal mi? Haram mı? Ona göre hareket edelim, helal olan paramıza haram karıştırmayalım diyerek sorulmuyor. (Elbette istisnaları var ama genel ekseriyetiyle böyle)

Bu sorular genel ekseriyetle coinlere caiz bir yol bulmak, kalpleri rahatlatmak için soruluyor.

İstenilen cevabı bulamayınca da;

‘Yav ortağım, ben hocaları dinledim hocalar bilmiyorlar’

‘Hocalar, gerici oldukları için bu tür şeyleri anlayamazlar ki’

‘Bak emin ol, bir gün hocalarda bu konu da caiz diyecekler’ diyerek kendilerince fetva veriyorlar.

Malumatçıklarıyla, birkaç sanal alemden video dinleyen herkes fıkıhçı kesildi.

***

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum;

İlim erbabı bir konuyu hevalarından cevaplamazlar. İlk başta konuyu derinlemesine bir öğrenirler. Mesela; konumuz olan coinleri derinlemesine incelerler. İkinci adım olarak İslam’ın emirlerinin ve yasaklarının künhüne bakarak bir sonuca ulaşırlar.  Eğer o konu hakkında direk haram diye bir nass yoksa kısasa gidip o konu hakkında hüküm verirler.

Bunu bazen bir kişi yapar bazen de bir ekip kurulur, o ekip ile yapılır.

Hülasa’ bir konu hakkında basitçe konuşmazlar. Çünkü “Bilgisi bulunmadığı halde fetvâ veren onun günahını üstlenir.” Hadisini bilirler.

***

Coinlerden önce paranın tarihine bakmamız gerekiyor;

İnsanlar ilk başta takas üslüyle ticaret yapıyorlardı. Ürettiğin bir ürünü başka birinin ürettiği bir ürünle ihtiyaç dahilinde takas yapıyorlardı. Ama bu oldukça zor bir süreçti. Çünkü ihtiyaç duyduğun ürünü almak istediğinde karşı taraftakinin de senin ürettiğine ihtiyaç duyması lazım. Bu sebepten ötürü toplum arasında değer gören ürünleri para yaptılar. Mesela altın, gümüş, arpa, buğday, hurma, tuz gibi ürünler onların parasıydı. Zamanla eldeki değerli paralarını saklamakla güçlük çektiler. Ve ortağa sarraflık mesleği çıktı. Bu sarraflar aldıkları ürünü bir kâğıda(kaime) yazarak ürün sahipleri kişilere veriyorlardı. Zamanla bu iş çoğaldı ve insanlar bak şu sarrafta benim şu kadar malım var bu da kağıdım, ürününü bana ver bende sana kâğıdı veriyim dediler. Yani ölçü birimi bu kağıtlar yani paralar oldu. Yani elinizdeki kağıt; ben bir ürün ürettim bunu sarrafa teslim ettim bu da belgesi demekti.

Zamanla para böyle meydana geldi. Yani bir ülkenin ne kadar parası varsa merkez bankasında o kadar altını vardır. Kısaca paranın tarihi budur. Ama Birtiminios anlaşması sonrası doların bir karşılığının olmadığı ortaya çıktı. Para değişik bir şekil aldı.  Dolar dünya parası oldu. Dolar mevzusu uzar gider ama tek bir cümle söylemek gerekirse bedeni Amerika da ruhu da İngilizlerde olan bir sembol…

Günümüzde ise devletlerin özel bastığı paralar, bu paraların değişik şekli olan plastik paralar, kontörler, çekler, kredi kartları, banka kartları v.b gibi durumlar söz konusu.

Ayrıyeten günümüzde sıklıkla adından bahseden ve önümüzdeki senelerde çokça duyacağımız tangleler, blockchain teknolojisiyle birlikte sanal paralar, coinler var.

Hulasa eğer bu teknolojiyi erken anlayıp İnsanlığa güzel bir model sunabilirsek bizde bir lokomotif olabiliriz.

***

Konumuza gelirsek dünya coinler bunun ekseriyetinde bitcoinle 2008 yılında tanışıldı. Satoshi Nakamoto’nın makalesi bu konuyu gündeme aldı.

Günümüzde benzer şekillerde yaklaşık 1400 tane coin var. Uzmanlara göre bunların %95’inin arakası boş. Yani birkaç tanesi tam manasıyla bu teknolojiyi karşılıyor.

Fakat bunlar bazı sebeplerden ötürü dinimizin çizdiği sınırlara uymuyor.

Olaya mealci boyutuyla bakarsak, yine sıkıntı yok. Çünkü 5-6 yerde yasak var der geçeriz.

Fakat olaya Kuran, sünnet, icma, kıyas gözüyle bakarsak coinlerin şu anki haliyle caiz olmadığı uzmanlar söylüyorlar.

Öncelikle burada bir garar var. Garar, İslami sistemde caiz değildir.

Arkasında devlet güvencesi olmadığı için bir aldatma söz konusu var. Garantör olmadığı için manipüle edilebilir. Bu da birçok mağduriyet ortaya koyar. Bu sebepten İslam finansı bu konuya caiz demez.

Fakat Türkiye’nin kendi coini olsa yani coinin arkasında bir garantör olsa bu sebep ve bir çok şaibe ortadan kalkar.

Ama bu haliyle birçok şaibe barındırıyor. İslam finansı şaibeli olaylara fetva vermez.

Coinler kendi felsefesi gereğiyle kontrol edemezler. Bu da devletlerin parayı kontrolü imkansız hale getirir. Netice olarak bir çok gayri meşru işler bu paralarla yapılabilir, yapılıyor da.

Caiz olmaması için birçok sebep yazılabilir ama ne demişler;

Anlayan için bir ayeti kerime yeterlidir, anlamayan için binlerce ayet okusan azdır.

Anlayana bir kelime yeterlidir, anlamayana kütüphaneler dolusu konuşsan yine azdır.

Sonuç olarak bu illetler ortadan kalkıncaya kadar coinler caiz değildir.

Ayeti kerime ile yazımı bitiriyorum;

... Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorunuz." (Nahl, 16/43)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Köroğlu Arşivi
SON YAZILAR