Türkiye açısından üç maçtan öteye gidemeyen EURO 2016 sona erdi, kazanan sistemi sayesinde Portekiz oldu. Takımın Cristiano Ronaldo haricinde en etkili oyuncuları geçen yılı Türkiye’de geçirmiş olan Portekiz, gruplarda üç, son 16 turu ve çeyrek finalde maçların 90 dakikasını berabere tamamlayarak futbol otoritelerini şaşırttı. Artık futbol şansı mı dersiniz yoksa bilinçli uzatmalar mı bilemem. Bildiğim bir şey var ki o da Portekiz’in savunma futbolunun meyvelerini verdiğidir.

Savunma futbolu deyince sizin de aklınıza Konyaspor geldi biliyorum. Aykut Kocaman geride kalan sene öyle bir futbol oynattı ki, Türk futbolseverler Konyaspor’un futbolunu öylesine benimsedi ki, sosyal medyada “Portekiz, Konyaspor futbolu ile şampiyon oldu” yazanların ardı arkası kesilmedi.

Portekiz, Türkiye’ye kök söktüren Hırvatlar’ı, turnuvanın sürpriz takımı Galler’i, Lewandowski’nin Polonya’sını ve finalde de ev sahibi Fransa’yı yenerek kupaya uzandı. Gruplarda oynadıkları ve bence tamamen şanssızlık sebebiyle 3 gol yedikleri Macaristan maçını saymazsak Portekiz tamamen savunma üzerine bir futbol ile başarılı bir turnuvayı geride bırakmış oldu.

Bazı spor yorumcuları Portekiz’in oynadığı zevksiz oyunu eleştirerek turnuvayı hak etmediğini ileri sürüyor. Futbol bir spor mudur yoksa bir tiyatro mu? Bence bir spordur, çünkü sonuç önemlidir görsellikten ziyade. Sizce önemli olan göze hoş gelen futbolsa o zaman siz bunu bir spor olarak görmüyorsunuz demektir.

Basketbolu takip edenler bilir, NBA’de özellikle son yıllarda savunmalar iyice öne çıktı ve şampiyon olan takımı yapılan savunmalar belirler oldu. Yani modern futbolda da tıpkı basketbol gibi topyekün hücum sistemi savunma sistemine yenik düştü.

Portekiz’in şampiyon olmasının 2 anlamı var. Birincisi Ronaldo dünyanın en iyi futbolcusu olduğunu ispatladı. İkincisi de Portekiz gibi oynayan biz Konyaspor’un da şampiyon olabileceği anlaşıldı.

Önümüzdeki sene şampiyonluğun en büyük adayları yine üç büyükler tabi ki. Ama Fenerbahçe’nin Vitor Pereira ile başarılı olabileceğine inanmıyorum. Beşiktaş para için Sosa’yı, Atiba’yı satacak gibi görünüyor ki bence Gomez’de takımda kalmayacak. Galatasaray’ın toparlanması da öyle hemen olacak cinsten değil, yönetim kanadında ciddi sıkıntıları var. Yani önümüzdeki sezon Konyaspor’un şampiyon olmaması için pek sebep yok. Aykut Kocaman’ın savunmacı futbolu bir rüyayı gerçekleştirebilir. Bu mucize olmaz ama hayırlı olur mu, basamakları teker teker çıkarak başarı olsa daha iyi olur mu, bu tartışılır.

Sonuç olarak eldeki kadro kısıtlı ise takımlar artık olumsuz düşünmüyor. İzlanda, İtalya ve şampiyon olan Portekiz… Kadroda sıkıntılar olsa da başarılar geldi. Kadro olarak çok kaliteli olan ve hücum futbolu oynayan İspanya İtalya’ya, Almanya Fransa’ya, Fransa’da Portekiz’e elendi. Yani kazanan sistem oldu. Kısacası “En büyük savunma saldırıdır” deyimi artık rafa kalktı. Bundan böyle “En büyük savunma savunmadır!”