Hakan Bahçeci
Hakan Bahçeci İyilik gitti hem de sessiz sedasız

İyilik gitti hem de sessiz sedasız

İyi nedir sualine verilecek en iyi cevap “iyi, iyidir” olmalı. İyilerin ve iyiliğin şubesinde bulunabilmenin çabasında olan bizler, zamanın hengamesine ters düştük azizim. İyilik, valizini topladı, çıktı gitti hayatımızdan. Ne kapıyı çarptı ne veda etti. Biz de fark etmedik zaten; çünkü o sırada çok meşguldük. Bildirimlere bakıyorduk, acelemiz vardı, yetişmemiz gereken yerler vardı.

İyilik gidince ortalık birden kararmadı. Tam tersine, her şey yerli yerinde durdu. Trafik aktı, manşetler atıldı, kahveler içildi. Sadece bir şey eksildi: İnsanın insana yük olmadan insan olabilme hâli. Sakın cümlemi tersinden anlamayın, iyilik yapılmıyor demiyorum tam tersine iyilik diye yapılan şeyler artık bir meblağın, bir pazarlığın, bir hesabın mevzusu ve parçası oldu. İyilik olsun diye sadece iyidir diye attığınız her adım söylediğiniz her cümle, daha “iyi” mertebesine ulaşmadan birilerinin elinde harcanıp heba ediliyor.

Eskiden birine kapıyı tutmak normaldi. Şimdi “bir şey mi isteyecek?” diye bakılıyor. Eskiden selam vermek nezaketti. Şimdi tanışıklık beyanı sayılıyor, beni nereden tanıyor ve hatta “hayırdır kardeş, bir durum mu var” babında azar bile yiyor. İyilik, sade bir davranış olmaktan çıktı; niyet okuma yarışına dönüştü. “Ben sadece yardımcı olmak istedim” cümlesi, masumiyetin değil; şüphe altındaki bir davranışın ifadesi hâline geldi.

İnsanlar düşeni kaldırırdı, şimdi video çekiyorlar. Biri ağladığında yanına oturulurdu, dertleşilirdi şimdi derdini döken değil derdi dinleyen horlanıyor. Merhamet dijitalleşti, vicdan paket hâlinde satılıyor. En güvenli duygu artık kayıtsızlık. Kimse kimseye karışmıyor, kimse kimseye dokunmuyor, kimse kimseye umut vermiyor. Çünkü umut vermek de riskli bir iş oldu bu çağda. İyilik yordu azizim lakin iyiliğin kendisi değil; ona yüklenen anlamlar, beklentiler ve suistimaller yordu.

Çıkarı olmasa gelir miydi, bir hesabı olmasa çay mı söylerdi, art niyeti var ki ziyarete geldi diye diye “iyi” iyi olmaktan çıktı. Bundan olsa gerek kötülük bu çağda çok rahat. Açıklama yapmıyor, mahcup olmuyor, hatta çoğu zaman “dürüstlük” diye alkışlanıyor. İyilik ise savunmada. “Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim” diye cümle kurmak zorunda kalıyor. Genç adam, kendinden yaşça büyük birine posta koyduğunda özgüveni yüksek, delikanlı oluyor adam kibarlığını takınıp “evladım kızım oğlum, senin iyiliğin için” dediğinde zayıf, anlayışsız ve geri adam olarak yaftayı yiyor.

Bugünlerde en makbul insan tipi; Görmeyen, duymayan, hissetmeyen… Ama son derece “aklı başında”. Oysa insan dediğin, biraz da başını derde sokan bir varlık değil midir? Birinin acısına bulaşır, birinin yükünü sırtlanır, birinin sessizliğinde durur, yetiremeyene yetirir, aman bana bulaşmasın deyip zulme sırt çevirmek şimdinin “iyi” olanı. Belki bu yüzden iyilik kaybolmuyor aslında. Sadece kenara itiliyor, “şimdi sırası değil” denilerek öteleniyor.

Nitekim iyiliğin sırası olmaz, tarihi de yok, takvimi de. İyiliğin lüks olduğu bir çağ mı var sahi? Yok azizim yok da iyiliğin çıkıp gidişi iyi değil. Oysa her inanç, her dünya görüşü, her düşünce iyi ol, iyilerle ol demedi mi? Ne ara iyilik yapmaktan korkar olduk, ne ara iyiyi çıkar hesabına vurduk?

Korkum o ki bir gün herkes çok akıllı, çok temkinli, çok güçlü olduğunda, güçten iyilik umulduğunda, iyilik piyasa malı olduğunda kime iyiliğimiz dokunur, kimden iyilik umarız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hakan Bahçeci Arşivi

Ölmek kavuşmaktır

13 Aralık 2025 Cumartesi 00:02

Çok Kalabalık Çok Soğuk

29 Kasım 2025 Cumartesi 00:03

Son Bilet

08 Kasım 2025 Cumartesi 00:01

Bilmek neyi bilmek

01 Kasım 2025 Cumartesi 00:03

Yarım Simit Yarım Beyit

25 Ekim 2025 Cumartesi 00:02

Susmak da “İyi” Olmaya Dahil mi?

18 Ekim 2025 Cumartesi 00:02

Neslin İnşası

11 Ekim 2025 Cumartesi 00:02

Yapbozun Son Parçası

27 Eylül 2025 Cumartesi 00:03

İşte Bitiyor Yaşamak Kavgası

20 Eylül 2025 Cumartesi 00:01