Yıllar önce sadece bir eğlence aracı olarak hayatımıza giren televizyonun gün gelecek dini nasıl yaşayacağımızı da öğreteceği aklımıza hiç gelmezdi herhalde. Nasıl giyineceğimizi, ne yiyeceğimizi, hangi arabayı kullanırsak hangi sınıftan olacağımızı, nasıl bakacağımızı, nasıl güleceğimizi, nasıl evlenmemiz gerektiğini, iftar ve sahurda ne tüketeceğimizi hep televizyondan öğrenir olduk. Başta televizyon olmak üzere kitle iletişim araçlarının hayatımızdaki yerinin ve her geçen gün artan etkisinin farkında olabiliyor muyuz acaba. Artık yaşantımızın her alanını televizyondan gördüklerimiz gibi düzenlemeye başladık. Diziler, televizyon programları bize nasıl bir yaşam sürmemiz gerektiğini, nasıl bir aile hayatımız olması gerektiğini büyük bir çabayla aşılıyor. Kültür Kodu kitabını okuyanlar bilir şuan Amerikan toplumu ve aile yapısıyla aramızdaki farkları görebilen var mı? Kapitalizm kökenli ülkelerin tek tip birey ve tek tip aile oluşturma çabası oldukça başarılı gidiyor. Bundan 20 yıl önce insanların televizyonlara evlenmek için çıkacağını söylesek herhalde adamı taşlarlar derdik hepimiz. Biri Bizi Gözetliyor programları ile başlayan toplumsal dejenere hızla devam ediyor.

Maalesef televizyon artık bizim hayatımızda o kadar etkili ki dini bile ondan öğrenir olduk. Özellikle Ramazan ayı programcı hocaların boy gösterdiği gelir kaynağı. Her kanalda bir hoca ve ona soru sormak için birbirleriyle yarışan her yaştan insan görmek mümkün. Durumun ne kadar farkındayız bilmiyorum ama insanlar artık camiye gitmeye gerek duymuyor. Çünkü televizyondaki hoca camidekinden daha güvenilir geliyor. Başında profesör yazıyor ya tamam. İnsanlar artık Kuran öğrenmek, Kuran'ı açıp okumak için uğraşmıyorlar nasılsa televizyonda sorulara cevap verecek hocalar var. Farkında mısınız televizyon artık sizin nasıl ibadet edeceğinizi de öğretiyor. Müslüman insan böyle yaşamalı diyerek sizin davranış kodlarınızı size öğretiyor. Peki, hani bizim kılavuzumuz Kuran diyorduk. Bu hocaların söylediklerinin kaçının doğruluğunu kontrol etmek için açıp Kuran okuyoruz. Kaç farklı cami hocasından ya da din görevlisinden bilgi alıyoruz. Televizyonda para karşılığı ilginç şovlar yapan hocalar artık toplumunuzun dinsel rol modeli oldu. Sonra diyoruz ki birileri çıkıyor bizi hocayım diye kandırıp himmet paraları topluyor ve paralel devlet oluyor. Kusura bakmayın ama siz dininizi televizyondan öğrendiğiniz sürece, siz her medyada boy göstereni din adamı sanıp peşinden gittiğiniz sürece, Kuran'ı, camiyi bırakıp da ben hocayım diyenleri kaynak aldığınız sürece bu ülkede kandırılma da paralel de bitmez. Yine kazanan ekonominin egemen güçleri oluyor. Tüketim kültürünün yeni dindarlarına merhaba diyelim.