Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Erkin (Azat) Türkistan Partisi

Erkin (Azat) Türkistan Partisi

Seslenişi ne kadar garip de olsa, bilinenin aksine Türkler, yapı olarak sakin bir millettir. Bizler yaşadığımız coğrafyalara, vatandaşı olduğumuz ülkelere bağlı bir milletiz. Bir parçası olduğumuz, ister Türk, isterse de Türk olmayan devletlere isyan etmez, karışıklık çıkarmayız.  Hatta, yeri geldiğinde, o ülkenin asıl milletlerinden bile daha fazla koruruz devleti. Ancak, ne zamanki bağlı olduğumuz devlet bizi sindirmeye, baskı yapmaya ve yok etmeye çalışır, işte o vakit Türk milletinin mücadeleci ruhu ortaya çıkar. Ümitler tükendiği anda, imkansızlık içinde bir lider çıkar ve Türk milletini yok olmaktan kurtarır. Bu, bizde Ergenekon destanından beri böyledir. Binlerce yıllık tarihimizde de bunun defalarca şahidi olduk. Bir-birinden habersiz olan tüm Türkistan coğrafyasında bu olayların yaşanması, bunun Türk milletinin değişmez özelliği olduğunun ispatıdır.

Söylediğim bu özellik ile 100 yıl önce Anadolu ve Azerbaycan coğrafyasında karşılaşmıştık. Bunun başka bir örneğiyse, 50 yıl önce Türkistan’ın güneyinde, yani, bugün Afganistan diye bilinen Güney Türkistan’da rastlıyoruz.

1960’lı yıllarda Afganistan’daki siyasi durum gittikçe kötüleşmeye başladı. Bir tarafta batı destekli radikal siyasi parti, diğer taraftan Sovyetler Birliğinin desteğini alan sol parti. Bunun yanında bir de İran ve Çin’in desteklediği partiler vardı. Güney Türkistan Türkleri, bu siyasi oluşumların ortasında kalmış savrulup gidiyorlardı. Durumun ciddiyetini gören Abdulkerim Mahdum, Güney Türkistan Türklerini tek çatı altında toplamak için arkadaşlarıyla beraber mücadeleye atılyorlar.

Abdulkerim Mahdum, önce Afganistan meclisindeki Türk milletvekilleriyle beraber “Komitayi Ferhangi Türkhayi Afganistan” yani, “Afganistan Türkleri Kültür Komitesi” isminde bir yapı oluştururlar. Hemen ardından, uzun uğraşlar sonucu Afganistan Devlet Radyosunda Özbek ve Türkmen Türkçelerinde yayınlar yapılması muvaffak olurlar. Yayın hakkını aldıkları o gün, Mahdum ile arkadaşları Halife Nurettin Mahdum, Kadir Hekim, Abdulhekim Kara, Osman Han, Mevlevi Cevheri, Yüzbaşı Köki ve Albay Abdulkerim, “Komita-yi Ferhangi Türkhayi Afganistan” oluşumunu, “Erkin (Azat) Türkistan” partisine dönüştürdüklerini ilan ederler. Derhal partiyi resmileştiren Mahdum ve arkadaşlarının parti için belirledikleri amblemi dikkat çekicidir. Parti ambleminde başı yukarıya doğru bakarak ulayan bir bozkurt ve üstünde “Allah Türkü Korusun” yazısı vardır.

1978 yılına kadar aktif faaliyet gösteren parti, Rusların Afganistan’ı işgaliye yıkılmıştır. Partinin yönetiminde bulunan birçok Türk, bu işgal sırasında şehit edilmiş, kalanlarıysa Pakistan’a kaçmak zorunda kalmıştır. Zira, bilinenin aksine Ruslar, Afganistan işgaline Güney Türkistan’dan başlamış ve bu işgalde en fazla yara alan Güney Türkistanlılar olmuştur.

Rus işgalinden sonra tutuklanan partinin lideri Mahdum, “Turancılık”lıkla suçlanarak (!) 14 ay özel bir hücrede hapis yatmıştır. Bu süre zarfında defalarca işkence edilen Mahdum, idam cezasına çarptırılmış, fakat, Türkler üzerindeki etkisinden korkularak, bir müddet sonra “affedilerek” serbest bırakılmıştır.

Hapisten çıktıktan sonra Mahdum, siyasete tövbe ettiğini söyler. Fakat Afganların, Güney Türkistan Türklerini Sovyetlere karşı kullandıklarını, onlara, parayla silah satarak Ruslarla savaşamaya gönderdiklerini gören Mahdum, yeniden mücadeleye atılır. Böylece, Güney Türkistan tarihinde yeni bir oluşum “İttihadiye-yi İslami Vilayeti Şimal Afganistan” yani, “Kuzey Afganistan Vilayeti İslam Birliği” partisini kurarak Türkleri yeniden bir çatı altında toplamaya muvaffak olur. Ancak, bir müddet sonra Türkiye’ye gelen Mahdum, siyasi sebeplerden dolayı bir daha buradan ayrılamaz. Mahdumsuz kalan parti de kısa zamanda dağılır. Fakat, Güney Türkistan davası başsız kalmamış, bu defa bayrağı Azat Beğ almıştır. Mahdum da her ne kadar Güney Türkistan dışında olsa da Azat Beğ’e destek vermiştir.

Türkiye’ye gelince Tokat’a yerleşen Mahdum, ömrünün son yıllarına kadar burada yaşamıştır. Uzun uğraşlar sonunda, Abdulkerim Mahdum, ancak,  2019 yılının Eylül ayında, Güney Türkistan’a giriş için izin alabildi. Bu ziyaretten birkaç gün sonra da Abdulkerim Mahdum, 30 Eylül 2019 tarihinde, doğduğu yer olan Cüzcan vilayetinin Kızılayak köyünde hayata gözlerini yumdu. Allah Rahmet Eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi
SON YAZILAR