Türkiye yine yeni bir seçim dönemine doğru yaklaşıyor. Sevinsek mi üzülsek mi bilemiyoruz. Sanırım toplum olarak çalışmamak için savunma mekanizmalarımızı çok iyi geliştirdik. Konya’da özellikle sahada satış işinde çalışanlar ve ticaret yapanlar çok iyi bilir. Esnafın ağzından çıkan ilk söz şudur; “Hele bi şu seçimi atlatalım da bakarız”. Neye bakacaksınız acaba çok merak ediyorum. Seçimden sonra bahaneler neler olacak. Konya’da seçim algısı tüm yatırımların durması, ticaretin yavaşlaması, iş yapmamak, beklemek olarak oluşmuş maalesef. Türkiye’de zaten istikrarlı bir siyasi tablo hâkim. Fakat özellikle seçim dönemlerinde felaket habercileri dolar yükselecek, aman borsa alt üst olacak diye dedikodu yaymaya başlar. Tabi ki yatırım yapmamak, reklam yapmamak, para harcamamak için fırsat kollayan esnafa da gün doğar. Merak etmeyin o para altı ay kasanızda durunca cebiniz ısınmayacak, sadece yapacaklarınızı ertelemiş olacaksınız. Sizin anlayacağınız Konyalıya seçim bahane yatmak şahane. Her seçim döneminde aynı stresi piyasalarda görmek mümkün. Seçim lafı duyuldu mu piyasada “eyvah seçim var!” korkusu yayılamaya başlar. Normal zamanda bile zaten para harcamaya korkan esnaf nedense seçim zamanında daha bir korkarak hareket etmeye başlıyor. Korkmayın seçim adam yemiyor, sizin müşterileriniz olduğu yerde duruyor, sizden iletişim bekliyor, ülkede darbe falan da olmuyor. Boşuna kaos ortamı yaratmanın bir anlamı yok. Biraz rahat olun ve işlerinize kaldığınız yerden devam edin. İletişim istikrar ve süreklilik ister.

SEÇİME İKİ REKLAMCI ADAY ADAYI

Piyasalar bir yandan durulmaya doğru gitsin, diğer yandan aday adayları faaliyetlerine başladı. Bu ara sosyal medya hesaplarında seçimden başka bir şey görmek pek mümkün olmuyor. Lobicilik faaliyetleri de hız kazanmış durumda. Konya’dan da gerek akademik çevreden gerek kamu kurumlarından gerekse ticaret alanından önemli isimler vekilliğe ilk adımı attılar. Tabi bunların arasında sürpriz isimler de yok değil. Konya reklam sektörünün iki önemli ismi Konya Reklamcılar Derneği Başkanı Osman Yavuz ve açık hava reklamcılığının temsilcisi Salim Özdemir de bu yolda yürümek isteyen iki isim oldu. İletişimci olmanın verdiği refleksle hızlı hareket ederek iletişimlerine başladılar. Salim Özdemir’in “Biroyumvar” temalı sosyal medya kampanyası bir yandan devam ederken, Osman Yavuz’un “Diriliş” temalı reklamları sosyal medyayı sallamaya başladı bile. Bu çalışmaların iyi ya da kötü olduğu adayların açıklanmasında kendini gösterecektir. Reklamcıların meclise girme çabaları hem reklam sektörü için hem de Konya’nın şehir pazarlaması için önemi tabi. Fakat onlar için bir yandan da ince bir çizgi. İyi bir iletişim süreci yönetemezlerse terzi kendi söküğünü dikemez söylemlerine maruz kalabilirler. Hatta iletişimci mesleklerinin itibarını yenileme çalışmalarına bile başlamak zorunda kalabilirler. Bu nedenle diğer adaylara göre aslında daha bir diken üstünde olmaları şart. Aday olurlar ya da olmazlar bu süreçte en azından iyi bir siyasal iletişim yönetimiyle örnek olmalarını ümit ediyorum.

Baştaki konumuza da dönerek bu seçim döneminin öncelikle ülkemize hayırlı olmasını, durgun değil hareketli bir ticari dönem yaşamamızı, güzel bir iletişim rekabetini görmemizi diliyorum.