Doç. Dr. Ömer Akdağ

Doç. Dr. Ömer Akdağ

FUTBOL

FUTBOL

Spor TV denilen bir sitede bir “futbolsever” Ronaldo hayranlığını vücuduna kazımış. Tişört filan değil ensesinden beline kadar sırtına tamamen Cristiano Ronaldo adındaki bir futbolcunun resmini “kazımış”.

Adamın sırtı reklam panosu gibi. Futbolcu Ranoldo’nun vesikalık, gölgeli, gölgesiz vs resimleriyle lebalep dolu.

Bunu da Sportv haber yapmış.  “Futbolsever’in” belden yukarısını çıplak olarak çekim yapılmış.

Buna “futbolseverlik” deniliyor öyle mi?

Derler ya “akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş” tam öyle bir şey.

Her neyse herkesin bir tercihi vardır ve herkesin kendine göre bir “zevki” olabilir.

Biz meselesinin spor boyutundayız.

Soru şu;

Futbol bir spor mudur? Futbolu  oynayanlar açısından diyelim ki öyledir.

Peki, milyonlarca kişinin seyrettiği ve trilyonlarca harcama yapılan bir “oyun” spor olabilir mi?

Küfür (sövgü)  koleksiyonlarının uçuştuğu  bir müşterek mekan nasıl bir spor alanı olabilir?

Yenilen takımın “taraftarlarının” satırlarla saldırdığı bir “oyuna” müsabaka denilir mi?

Yenen takımın taraftarlarının “filanca  takım en büyük, ondan büyük yok” hezeyanının köpürtüldüğü bir kibirlenme “centilmenlik mi” oluyor?

Yerlerde tükürüklerin kol gezdiği mekanlar spor salonu öyle mi?

Kabuklu yemişlerin havalarda uçuştuğu seyir yerleri “tenezzüh alanı” öyle mi?

SIKÇA SAHAYA “YABANCI” MADDELERİN ATILDIĞI YERLER STADYUM OLUYOR DEMEK..

Bu “yabancı madde” benim hep dikkatimi çekmiştir.

“Yabancı” madde.

“Yabancı” madde sıkça futbolcuların üzerine atılır takımların maçlarında….

Her futbol müsabakasında yüzlerce polis statlarda görevlendirilir. Bu polislerin mesaisine yazık değil mi?

Yahu, hani spor “centilmenlikti”?

Hani, spor sağlıktı? 

Statlarda içilen sigaralara bakınız.  Dumandan geçilmiyor.  Herkes dumanaltı.

Statlardaki reklamlara bakar mısınız?

Caca cola reklamları  boy boy……

Caca cola çok “sağlıklı” bir içecek değil mi?

Biradan ve enerji içeceklerinden henüz söz etmedik.

Beyler,

Spor, insanların ferdî veya toplu olarak fizikî, ruhî  ve tefekkür kabiliyetini kendine ve bir rakibine karşı, önceden tespit edilmiş disiplin içinde müsabaka yapmaya matuf hareketlere denir.

Gözünüzü sevdiğim;

Şu futbolun neresinde (seyirciler açısından) fizikî, ruhî ve tefekkür açısından bir kabiliyet kazanımı var?

“Futbolsever” hayran olduğu kişinin resmini jiletle derisine kazımış. Bu “futbolseveri de” sportv haber yapmış. Herhalde “genç dimağlara örnek” olsun diye….

Ne kadar “güzel” örnek değil mi?

Bu mu “ruhî”  gelişme?

“Futbolsever”, tuttuğu takım maçta mağlup olunca oturduğu koltuğu koparıp sahaya fırlatıyor.

Bu mu “fizikî” tekâmül?

Futbol maçları sonrasında caddeler “s” çizen arabalar, yol kesen “taraftarlar”, kafa ütüleyen “centilmenlerle” dolu.

Bu mu “disiplin”?

Sonuç olarak;

Derisini jiletle kazıtarak veya kazıyarak resim yapmak “taraftarlık” değil, tedavisi gereken bir rahatsızlıktır. Tuttuğu takın mağlup olduğunda taş üstünde taş bırakmamak “centilmenlik” değil Hotanto vahşilerinden daha fazla vahşiliktir.

SPORTMEN KİŞİ, RUH VE BEDEN SAĞLIĞINA SAHİP OLMAK İSTEYEN KİŞİDİR.

CAN EMANETTİR.

ONA İHTİMAM GÖSTERMENİN YOLLARDAN BİRİSİ SPORDUR, FUTBOL DEĞİL. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Ömer Akdağ Arşivi

YAZI

02 Ocak 2017 Pazartesi 09:01

DUA

19 Aralık 2016 Pazartesi 09:04
SON YAZILAR