Gönüllü kayınvalide, gönüllü kayınpeder olur musunuz?
Dün, güne çok erken başladık. Sabah ezanları okunmadan önce çıktığım evime, akşamın geç saatlerinde ancak dönebildim. Güneşten önce doğduğumuzdan mı yoksa gittiğimiz yoldan mı bilemem ama çok bereketli de bir gün oldu.
Genel Yayın Yönetmenimiz Lokman Koyuncuoğlu ve TV 42 Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy ile birlikte Ankara’nın yolunu tuttuk. İki gün önceki yazımda bahsetmiştim, Mehir Vakfı’nın Ankara ATO Congresium’da düzenlediği lansmana katıldık.
Mehir Vakfı ve Beşir Derneği, aileyi kurtarmak adına güçlerini birleştirdi. İki kuruluş, imzaladıkları protokolle her yıl 1.500 çifti evlendirmek için harekete geçti. Gençlere ev kurmak için verilecek çeyiz desteğinin yanı sıra psikolojik, sosyal ve manevi danışmanlık da sağlanacak.
Gençler program kapsamında “Evlilik Öncesi Rehberlik”, “Evlendirme Desteği” ve “Evlilik Sonrası Rehberlik” hizmeti alacak. Program kapsamında yılda 5.000 aileye danışmanlık ve kriz çözüm desteği verilmesi, ekonomik yönetim ve bütçe planlama seminerleri ile çocuk eğitimi ve ebeveynlik çalışmaları yapılması öngörülüyor.
Protokol kapsamında ilk düğünler, Kasım ayında Bosna Hersek’te başlayacak. Türkiye’de ise Şırnak’ta bir program başlatılacak.
Bu protokol bence çok önemliydi. Mehir Vakfı’nın, Beşir Derneği ile başlayan bu yolculuğuna yeni katılımların da olması kaçınılmaz. Çünkü, artık erzak dağıtmak, maddi ve ayni yardımda bulunmak gibi sıradan vakıf-dernek işleri, bünyeye dar geliyor. Vakıf ve derneklerin bundan sonra yapmaları gereken en önemli çalışma aile ve gençler üzerine olmak zorunda.
Çünkü bekamız olan ailemiz yok olmanın eşiğinde.
Uzmanlar, eğer bu hızla gidersek sadece 10 yıl içinde nüfusumuzun 73-74 milyon bandına düşmesini bekliyor. Olay o noktaya geldikten sonra da yokuş aşağı giden kamyondan farkımız kalmayacak.
O sebeple Mehir Vakfı’nın 30 yıllık tecrübesi, Türkiye’deki tüm vakıf ve dernekler için yol gösterici olacak.
Beşir Derneği de Türkiye Diyanet Vakfı TDV'den sonra Mehir Vakfı’yla bu yolculuğa çıkan bir kuruluş oldu.
Bu anlamda özellikle Türkiye’de ‘Aile Yılı’ ilanı ve aileye yönelik devlet politikalarının değişmesiyle birlikte Mehir Vakfı’nın önemi iyice artmıştı. Ankara’da düzenlenen bu protokol töreniyle artık bu eşik de aşıldı.
Mehir Vakfı yerellikten çıkıp ulusal, hatta uluslararası bir hüviyete bürünmüş oldu.
Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir’in Karadağ Akova'dan Azerbaycan Bakü'ye, Bosna Hersek Saraybosna'dan Ankara'ya, Makedonya Üsküp'ten Özbekistan Buhara'ya, Yunanistan İskeçe'den Afganistan Kabil'e, Kosova Priştine’den İstanbul'a ve Libya Trablusgarp'tan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefkoşa'ya; gönül coğrafyamızın asil unsurları olan bu beldelerde gençlerin yuva kurmalarına vesile olacaklarını söylemesi de aşılan bu eşiğin bir sonucu zaten.
Zira özel müjde ve dua niyetine, 7 Ekim 2023'ten beri siyonist zihniyetin zulmü altında olan Gazze'de, Kudüs'ümüzde 2026 sonuna kadar (gereken sağlıklı ortam sağlandıktan sonra) toplamda 1000 Filistinli gencin izdivacının Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ile Filistin Devleti himayelerinde, bugüne kadar olduğu gibi AFAD, TİKA, TÜRK KIZILAYI, TDV gibi kuruluşlarla iş birliği ile gerçekleştirileceğini öğrenmemiz günün ikici büyük müjdesi oldu.
Mustafa Özdemir’i seven vardır, sevmeyen vardır, çekemeyen vardır, dedikodusunu yapan vardır. O kişilerin bileceği bir iştir. Ama burada asıl esas olan Mehir Vakfı’dır.
Kim ne derse desin, Mehir Vakfı bu ülkenin geleceği için, yarınlarımız için hatta bekamız için çok büyük işler başarmıştır, başarmaya da devam ediyordur.
Bugüne kadar ülkemizin 64 ilinde, dünya ölçeğinde 28 ayrı ülkede kutsal bir sorumluluk üstlenen Mehir Vakfı, Ankara’da da bir ofis açmaya hazırlanıyor. Bundan sonra çok daha geniş perspektifte çalışmalar yürütecek, dünyanın her noktasında gönüllü kayınvalideler, gönüllü kayınpederler kazanacaklar.
