Esra Doğan

Esra Doğan

Gündeme, Ülkeme ve Yöneticilere Dair

Gündeme, Ülkeme ve Yöneticilere Dair

Amerika’nın birçok eyaletinde başkanlık seçimleri sonrası eylemler yapılmaya başlandı. Donald Trump’un Başkanlığını protesto eden halk, ülkeyi karıştırdı.

Elleri sürekli üzerimizde olan Amerika, bilhassa gezi olayları döneminde Türkiye’nin içişlerine karışma cüretini göstermişti; şimdilerde ise ülkelerinde yaşananların diğer ülkelere aktarılmaması için gayret sarf ediyor.

 Dünyanın vazgeçilmez gücüne ne oldu? Harcanmaya mı çalışılıyor? Dengeler mi değişiyor, yoksa bu da bir taktik midir?

Dünyayı tek elinde tutan ve tek merkezden yürütmeye çalışan uzun bacaklılar, Amerika’yı gözden çıkarmış olabilir mi? Onlar sahayı boş bırakmazlar, eğer süreç istedikleri doğrultuda ilerlemiyorsa, bir çırpıda siler, bir sonraki planlarını devreye sokarlar. Bu konuda net konuşmak için erken, bir müddet sonra asıl olan ortaya çıkacaktır.

Amerika’daki tüm bu yaşananları Amerikan baharı olarak adlandıranlar var. Neden olmasın! Halkını sürekli baskı altında tutan, eylem yapanlara ateş açıp ölümlerine neden olan bir ülkeden bahsediyoruz; lakin bu ülke halkının sesine kulak veren bir ülkeyi her fırsatta yerme çabasında. İroni mi yapılıyor, yoksa atılan adımlar sahte olduğu için en son söylenen yalan mı unutuluyor, bilinmez.

Pensilvanya’da yapılan eylemlerde dikkat çeken pankartlarda fetö elebaşının Türkiye’ye iade edilmesi yönünde sloganlar mevcuttu. Belli ki, Amerika halkıda bu durumdan rahatsız ve artık bu durumu dillendirir duruma geldiler.

*****

Fetöden içeri alınan bazı kişilerin intihar haberleri geliyor. Basına yansıyan da bazı videolar var, elebaşlarının hizmet uğruna intihar edebileceklerini öğütlediği mesajların bulunduğu. Kendi çıkarları doğrultusunda her şeyin mübah olduğunu savunan bir zihniyetin kurgularının bir adım ötesi yoktur.

Açıkçası intihar eylemleri çok da inandırıcı gelmiyor. Öldürülmüş olma ihtimalleri olamaz mı! Kritik görevlerde bulunan fetö mensuplarının konuşmalarından korkan belirli güçler, bu kişilerin hayatlarına son vermiş olamazlar mı!

Her şey mümkün. Bu sebepten medyada oluşturulmaya çalışılan algıya çok da kapılmamak gerekir. Zira algımız her fırsatta yönetilmeye çalışılıyor.

*****

Bir yönetici istişareye, eleştiriye, yeniliklere açık olmalıdır. Herhangi bir program, proje, çalışma hakkında istişare ettiği taktirde o çalışma ile ilgili kendisine farklı bakış açıları sunulacaktır. Bu da yapılacak olan işin daha kaliteli olmasına vesile olacaktır.

Bir yönetici eleştiriye açık olmalıdır. Etrafındaki ekibi kendisini eleştirebilecek insanlardan oluşturmalıdır ki; daha başarılı olsun. Eleştiriye kapalı olursa, belirli bir süre sonra her şeyi mükemmel yaptığı hissine kapılabilir.

İnsan fıtratı gereği eleştiriyi pek kabullenemez. Yalnız yakın çevresinin eleştirilerine açık olmazsa da hedeflediği başarıya hiçbir zaman ulaşamaz. Yakın çevresinden eleştirilmeye açık olursa, dışarıdan gelebilecek eleştirilere karşı gardını almak yerine onları dinlemeyi tercih edecektir; çünkü eleştiriyi dinlemek hem bir erdem hem de alışkanlık haline geleceği için kişinin lehine olarak kabul edeceği bir söylem olacaktır.

Bu sebeple istişareye ve eleştiriye açık olan yöneticiler her zaman bir adım önde olacaklardır. Bunu yapmayanlar, eleştirdiğimiz icraatlarını söylediğimiz zaman rahatsız olup şikayetlenirler. Halbuki bunun yerine, yapılan eleştiriyi olgunlukla karşılayıp eylemlerini doğru ve yanlışlarıyla ölçüp tartma yoluna gitmelidirler. Bu durum, hem yöneticilere katkı sağlar, hem de bu eylemlerine muhatap olan kişileri memnun eder.

Yöneticiler için dedim ama; her insanın etrafında samimi duygulara sahip, kendisini eleştirecek insanlar olmalıdır. Bu da bir tavsiye niteliğinde olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Doğan Arşivi
SON YAZILAR