Hz. Mevlana’nın 741. Vuslat yıldönümünü öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilen tartışmalarla geride bıraktık.

        Dışarıda yapılsın mı yapılmasın mı, Ahmet Özhan gelsin mi gelmesin mi gibi onlarca sorusuyla bu yılki törenler, son buldu.

         Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla organize edilen tören, Konya dışındaki tek Şeb-i Arus töreni olma özelliği taşımış oldu.

         Her yıl yenilik olarak ne yapabiliriz sorusunun cevabını biz Konya’da tartışırken  İstanbul’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın çakma diye nitelendirdiği  “Şeb-i Arus’ta” bile görme engellilere kulaklıklarla etkinlik  anlatıldı, işitme engelliler için de çevirmen görev yaptı.

      İlahi aşk yolculuğunu "Gel ne olursan ol yine gel" sözleriyle özetleyen tasavvuf felsefesinin büyük alimi Celaleddin-i Rumi, "düğün gecesi" olarak adlandırdığı ölümünün İstanbul'da , Asya’da Avrupa’da, Afrika’da anılacak olmasının felsefenin daha geniş kitlelere seslenmesinden başka ne zararı olabilir ki ?. Şayet  Hz. Pir  Ne olursan ol yine gel, “Konya’ya gel” demez miydi. Eğer doğrusu bu olsaydı.

          Geçtiğimiz günlerde Konya Valimiz Muammer Erol’un da katıldığı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Törenlerle bir şekilde bağı bulunan herkes o masadaydı.

 Eleştiriler yaptık, önerileri dinledik.

         Valimiz Muammer Erol, bu tartışmalara şehrin en yetkili ismi olarak nokta koydu.

         “Konyalılar olarak ‘Konya dışında yapılması olmaz’ diyerek 4 kıtadaki 170 civarındaki Mevlevi Tekkesi’nde yapılan Şeb-i Arus etkinlikleri yapılmasın diyecek bir durumumuz yok. Hakkımız da yok. Usulüne uygun, yapıldığı sürece dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın, aslını yaşatır.” ifadelerini salon şaşkınlıkla izledi.

          Bugüne kadar Konya’dan böyle bir söylem duymamıştık, belki de tepkilerden korkmuşlardı yetkililerimiz.

        Belki de devlet erkanı İstanbul’da ki Şebi Arus’a katıldıktan sonra suskunluğu tercih etmişler, eleştirileri saygıda kusur etmek olarak görmüşlerdi.

        Valimizin konuşmasını, açık yürekliliğini takdire şayan buldum.

       Şebi Arus Gecesi’nde de Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez aynı konulara dem vurmuştu.İşimize gelmediği için kulak ardı ettik belki de…

 Pir’in Bizarem rubaisinden bir benzetme ile devam etti.

         Teşbihte Mevlana’yı popüler kültürün ticari tüketim metası haline getirenlerden bizardı Hz.Mevlana

Şikayeti aslında bizlereydi.

Her şeyde merhamet destur edinip,yalnızca para kazanma aracı yapanları  gördükçe

Özlüyoruz Mevlana'yı,

 Şikayetlenerek