Hasan Mutluoğlu

Hasan Mutluoğlu

İLK ÖĞRETMENİM

İLK ÖĞRETMENİM

Dünyaya  gelişimde ben ağlarken çevremdekiler gülüyordu. Tedirgin ve ürkektim. Çevremde olup-biteni anlamaya çalışıyordum. Etrafımı tanımaya, tepkimi sadece AĞITLA ifade edebiliyordum.

            Beni ilk anlayan ANNEM oldu. Kucağına alarak beni şefkatli sesi ile teskin etmeye çalıştı. Kokusundan, sıcaklığından ben de onu tanıdım. Aramızdaki ilk iletişim böyle başladı. Sevgi ve şefkatle tanıştım.YENİ DÜNYADA yalnız olmadığımı anladım.

            Aç karnımı emdirerek sütü ile doyurdu. AÇLIĞIN yeme ile giderildiğini kavradım.

            Yalnız olmadığımı, dünyaya gelişimin güzel olduğunu, nedenli önemli olduğumu o güzel NİNNİ ezgileri ile hissettirdi. Böylece beni MÜZİKLE tanıştırdı. Güzel seslerin, nağmelerin insan ruhunu etkileyişini, okşayışını ondan öğrendim.

            İlk adımı attırmaya, YARATANIN ismini söylettirmeye gayret ettiğinde, gösterdiğim başarı onu ne kadar heyecanlandırmıştı.

            İşte benim İLK ÖĞRETMENİM ANNEMİ hiç unutmuyor ve unutamıyorum. Herkes için durumun benimkinden farklı olacağını düşünemiyorum.

            “Bir ülkenin kalkınmasında, ilerlemesinde, kaliteli insan yetiştirilmesinde öğretmenin rolü çok önemlidir.” Sözünün her yıl öğretmenler gününde dillerde ifade edilemesinden öteye geçemediğini, 40 yılı aşkın kendi mesleki hayatım boyunca anladım/ anladık.

            ÖĞRETMENLERE Özlük hakları ile ilgili verilen sözlerin yerine getirilmesinde hiç acele edilmediğini, bu alanda “BİR ARPA BOYU YOL ALINMADIĞINI”  üzülerek İZLEDİK/ İZLİYORUZ.

            ÖĞRETMENLİK toplumun her kesimini ilgilendiren, ilgisini çeken özel bir meslek dalıdır. Önemi; doğrudan insanı ilgilendiren işlevlere aracılık ettiğindendir.

            Kendimizi değerlendirdiğimizde, toplum içindeki paylaştığımız görevleri kimlerden öğrendiğimizi, kişiliğimizin oluşmasında, mesleğimizi öğrenmemizde kimlerin payı ve emeği olduğunu hatırlar, onlara minnet duyarız.

            Öğretmenlerimizden söz ederken, kazanımlarımızın önemli bir kısmını onun davranışlarına dayandırırız. Kazandığımız güzel davranışlarımız dolayısıyle, öğretmenlerimizi hep hayırla yad ederiz.

            Bizlere hayat yolunda gerekli olacak her türlü bilgi ve becerileri kazandıranlar, eğitimimize emek verenler, bizim ÖĞRETMENLERİMİZDİR.

            Karekterimizin oluşmasında etkili olan ve unutamadığımız insanların arasında, birinci sırada hep ÖĞRETMENLERİMİZ vardır.

            İnsanlık tarihinde önemli görevler ifa etmiş, tarihin seyrini değiştirmiş insanların arka planında ÖĞRETMENLERİN etki ve rollerini, öğrencilerinin anlattıklarından öğrenebiliyoruz.

            ÖĞRETMEN, sahip olduğu bilgilerini, huzurlu bir ortamda, baskı altında kalmadan, gelecek kaygısı çekmeden, yabancı ideolojilerin uşaklığında değil, kadim değerlerimizin efendiliğinde, kendisine emanet edilen öğrencilerine verebilme başarısını göstemeye devam ettiği sürece, ülkemizin yükselmesine hiç bir güç mani olamaz.

            ÖĞRETMENLİK mesleğinin önemini anlatmak için, Türk düşüncesinin önemli ilim adamlarından olan rahmetli Nurettin Topçu hocamızın fikirlerine yer vermemek, bizim için vefasızlık olacağından, “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı eserinden bazı alıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum.

            “Balını yemeyip yaptıktan sonra bize bırakan arının bu hareketini şuurlandırıp bir ideal haline getirirseniz, onda muallimi bulursunuz.”

            “Muallimlik, sevgi işidir, ruh sevgisidir.”

            “Maarif demek, muallim demektir... Kitap, program, imtihan ve bütün öğretim meselelerini çözümleyecek olan bir milletin muallim ordusudur.”

            Bu kadar uzun bir girişten sonra, içinde bulunduğumuz bu zaman diliminde “DEĞİŞEN BİRŞEYLER VAR MI?” sorusuna olumlu bir cevap verebilme durumunda değiliz.

            Milli Eğitim Bakanlığı “24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ” dolayısıyla öğretmenlik mesleğinin önemini vurgulayan KAMU SPOTU formatında bir video paylaşım için hazırlanıp sunulmuş.

            Duygusallığı öne alarak hazırlanan bu kamu spot videosunu seyreden emekli eğitimcilere birşeyler hatırlatıp duygulandırmaktan başka ne işe yarayabileceğini düşündüm, ama bulamadım.

            Öğretmenlik mesleğinin itibarında kaygı verici gelişmelerin yaşandığı, ekonomik baskı altında olduğu, özlük haklarında yapılması gereken iyileştirmelerin yapılmadığı, emekli öğretmenlerin maaşlarının askari ücret seviyesinde olduğu gerçeği ile karşı karşıya iken, duygusal bir KAMU SPOTU nasıl bir yarar sağlayacaktır?

            Ülkemizin Eğitim alanında olması gereken yerde olmadığını hepimiz biliyoruz. Her dönemde çözüm için yapılan çalışmaların eskiyi arattırmakatan başka bir işe yaramadığını görmekteyiz.

            Eğitimin çözümü, eğitimin mutfağında olan ÖĞRETMENLER muhatap alınmadıkça gerçekleştirilemeyeceği kanaatindeyim.

Ayrıca; eğitimin sorunlarını çözebilmenin yolu, eğitim tarihimizi sürekliliği içinde sabırla inceleyip gerçeklere ulaşmakla olabileceğini hatırlamakta yarar var.

            Bütün öğretmenlerin ÖĞRETMENLER GÜNÜ kutlu olsun. Geleceğimizin inşasında görevli olanlara başarılı olmaları dua ve dileğimiz olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi
SON YAZILAR