Dünya ticaretinin ana arterlerinden biri sayılan ve Mısır ekonomisine her yıl yaklaşık 5 milyar dolar kazandıran Süveyş Kanalı’nda konteyner yüklü devasa bir geminin yan dönerek karaya oturması ve kanalın günlerce kapalı kalması Kanal İstanbul ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Projeye karşı çıkanlar benzer bir kazanın Kanal İstanbul’da da yaşanabileceğini öne sürerek bir kez daha projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

Oysa Süveyş Kanalı’ndaki tıkanıklık projeye karşı çıkanların iddia ettiklerinin tam tersine Kanal İstanbul’un ne kadar gerekli olduğunu gösterdi.

Mısır’daki kazada kanalın kapanmasının dışında geminin karaya oturması sonucu oluşan herhangi bir felaket yok.

Kanal İstanbul ya da İstanbul Boğazı’nın ikisinden birinde -Allah korusun- meydana gelecek bir kaza sonucu gemi trafiğinin durması halinde diğeri geçişlere açık olacağı için Süveyş Kanalı’ndaki gibi bir durum yaşanmayacak.

Sorun çözülene kadar biri diğerinin alternatifi olarak hizmet verecek.

Yüzlerce gemi Karadeniz’de ve Marmara’da beklemek zorunda kalmayacak.

Bu basit gerçeği dahi göz ardı ederek ısrarla Kanal İstanbul’a muhalefet edenleri anlamak zor.

Ülkesine ve halkına düşman olmayan bir kişinin - aptal değilse - böylesine hayati bir projenin iptalini istemesi düşünülemez.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’nin Şubat ayında yapılan İstanbul 7’nci İl Kongresi’nde Kanal İstanbul konusunda oldukça net konuşmuştu.

Engellemeye çalışanlara inat etüt çalışmaları tamamlanan projenin mutlaka yapılacağını ve İstanbul’a nasıl güzellik kattığını herkesin göreceğini söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul’un imar planlarının onaylandığını ve askıya çıkarıldığını açıkladı.

Süveyş Kanalı’ndaki kazayla birlikte Karadeniz ile diğer denizler arasındaki gemi trafiği için ne kadar gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıkan projenin bir an önce hayata geçirilmesi hem Türkiye hem de dünya ticareti için büyük bir kazanç olacak.

Mısır’ın Süveyş Kanalı’na paralel ikinci bir kanalı olsaydı yüzlerce gemi Salı gününden bu yana kanalın açılmasını beklemek zorunda kalmazdı.

Nitekim Akdeniz ve Kızıldeniz’i birbirine bağlayan kanalın günlerdir kapalı olması İsrail’in Aşdod ve Eliat arasında inşa etmeyi planladığı alternatif kanal projesini gündeme getirdi.

Süveyş Kanalı’nın kapanmasıyla Katar’dan Avrupa’ya sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatı da aksadı.

Hâlihazırda Süveyş Körfezi’nde Akdeniz’e geçmeyi bekleyen 3 dolu LNG gemisi olduğu ifade ediliyor.

Putin, Avrupa’nın Rus gazına duyacağı ihtiyaç sebebiyle kazanın en çok ülkesine yarayacak olmasından memnun.

Kuzey Buz Denizi'nin Süveyş Kanalı’na kıyasla büyük ticari gemiler için uygun olduğunu söyleyen Moskova, krizi fırsata dönüştürme peşinde.

Kısacası, deniz ticaret rotaları arasında kıyasıya bir rekabet var.

Hayati öneme sahip devasa projelerin planlanması ve uygulanması kolay bir iş değil.

Her şeyden önce zamana ihtiyaç olur ve bitmesi yıllar alabilir.

Daha da önemlisi, ileri görüşlü ve ufku geniş bir lider yönetiminde ülkede istikrar olursa gerçekleştirilebilir.

Kanal İstanbul da o projelerden biri.

Kıymetini bilmeyecek kişilerin insafına kalmadan inşallah tamamlanıp hizmete girer.