Selçuklu Belediyesi, Çaltı Mahallesi’nde bulunan hobi bahçelerine, kaçak yapıyla mücadele kapsamında imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı vermişti. Yıkım kararının ardından özellikle sosyal medyada konu hakkında çok sayıda paylaşımlar yapıldı.

Olayı “Hobi Bahçesi” kılıfına sokan bazı vatandaşlar mağdur edebiyatı yaparak, Selçuklu Belediyesi ve Başkan Ahmet Pekyatırmacı’yı hedefe koydular.

Bu kervana, Eski Milletvekili Metin Külünk de katıldı.

Metink Külünk’ün paylaşımı, mağdur edebiyatı yapanlardan destek görse de olaya aklı selim ile yaklaşan kimselerden pek destek görmedi.

Zaten destek görmemesi de gerekirdi.

Konya Şehir Plancılar Odası Konya Şube Başkanı Münir Günay da zaten konuyu çok güzel özetleyerek açıklamasını yapmış. Günay’ın açıklamalarına harfiyen katılıyorum.

“Kanunu uygulayan Belediye mi suçlu? Bu şekilde kentler nasıl yönetilecek? O zaman alsın herkes bir tarla, üretsin arsasını, yapsın üzerine evini! Sonra da gitsin şehrin 30 km dışında belediyeden altyapı hizmeti istesin, çöpümü al desin, elektrik istesin.”

Yok öyle bir dünya. Kimse kusura bakmasın!

Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarım arazilerine yapılaşmanın önüne geçmek için bir yasa çıkardı. Çünkü gıdanın ve tarımın geleceğini korumak amaçlanıyordu. Bu yasanın uygulanmasından daha doğal ne olabilir ki?

Selçuklu Belediyesi de bu yasayı uyguladı.

Yapılar tarım arazisi üzerinde, alana yapılan evler kaçak, üstelik imar barışı düzenlemesine başvuru da yapılmamış.

Şimdi belediye işini yaptığı için suçlu mu oluyor yani? Selçuklu Belediyesi’nin buna uymasından daha doğal ne var ki? Asıl sorun bu karara uymadığı zaman ortaya çıkardı zaten.

Bu karara uyan bir belediyeyi nasıl eleştirebiliriz?

Biz tarım alanlarını korumak zorundayız, çıkarılan yasaya da uyacağız. Kim olursa olsun, kaçak yapılaşmaya göz yumana da karşı çıkacağız. Ülkemizin gıdası, tarımı ve gelecek kuşakları mı önemli yoksa hobi bahçeleri mi önemli?

Hem bu araziler tüm Konya’nın hakkıdır. İster sanayi alanı olsun, ister tarım alanı olsun, ister devlet arazisi olsun kaçak bir yapılaşma varsa buna hepimiz karşı çıkarız.

Bu mesele aslında geçen yıllarda Konya’da yaşanan tente meselesi gibi.

Kaldırımı işgal edip masa atan, tente çekip hakkı olmayan alanı işgal eden uyanıklara müdahale edildiğinde de ortalığı böyle ayağa kaldırmışlardı.

Kardeşim kaldırım benim hakkım. Sen hangi hakla oraya masa atıp benim hakkıma tecavüz ediyorsun. Ben kaldırım yerine canımı tehlikeye atıp trafiğin arasından geçmek zorunda mıyım?

Belediyeler müdahale ettiği zaman da “Bana daha önce kimse böyle bir şey söylememişti” diyorlar. Ya da “Çok para harcadım, yatırım yaptım, belediye bütün emeklerimi çöpe attı” diyorlar.

İyi de orası zaten senin değildi ki. İşgal ettiğin bölgeler tüm şehrin hakkıydı.

Sonra hukuksuzluğa müdahale edildi mi türlü bahanelerle kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar. Hobi bahçesi meselesi de tente meselesi ile aynı şeydir.

Selçuklu Belediyesi bu konuda çok haklı. Destekliyorum da.

Konuya müdahil olan Metin Külünk ile ilgili de birkaç şey söylemezsem olmaz.

Metin Külünk’ün siyasi tecrübesiyle ile yaptığı paylaşımı yan yana koyamıyorum. Selçuklu Belediyesi ve Başkan Pekyatırmacı’yı hedef göstermesi hiç şık olmadı.

AK Parti MKYK üyesi olarak yaptığı paylaşım hem AK Parti’ye hem de teşkilatlara daha çok zarar verir.

İllaki bu konuda görüş belirtme ihtiyacı hissettiyse, burada Metin Külünk’e yakışan Başkan Pekyatırmacı’yı arayıp, “Başkanım bunlar biraz hassas konular. Vatandaşla karşı karşıya gelmeyin. Biraz daha dikkatli olun” şeklinde bir konuşma yapmaktır.

Dediğim gibi usulle ilgili bir eleştiri varsa, bunun doğru yolu da bu eleştiriyi sosyal medyada dile getirmek değildir. Başkan Pekyatırmacı’yı aramak istemezseniz, şehrin siyasi protokolde en üst isimlerinden olan Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta’yı veya Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u arayıp onlarla birlikte bir çözüm üretmeye de çalışabilirdiniz.

Bu yaklaşım doğru değildi, hiç şık olmadı…

Üstelik TBMM bu konuda yasa çıkarmış. Mecliste sizin arkadaşınız olan vekiller de bu yasaya el kaldırmış. O zaman meclisi ve yasaları tanımayacak mıyız yani?

Kaçak yapıyla mücadelede yasaları uygulamaktan ya da milletin gasp edilen hakkını geri almaktan beri durmadıkları için ve dik duruşlarından ötürü Selçuklu Belediyesi’ne ve Başkan Ahmet Pekyatırmacı’ya teşekkür ediyorum.