Bu süreçte sağlıkçılar kadar alkışı hak eden bir meslekte kargocular.

Onlar için yoğun ve zorlu bir süreç oldu.

Günde ortalama 60-70 ev ve işyerine gittiklerini dile getiren kargocular, için risk maalesef çok fazla.

Bende kargocuların biraz olsun sıkıntılarına dikkat çekmek için bu yazıyı kaleme aldım.

Çevremden duyduğum geç gelen kargo veryansınlarına bir de geçtiğimiz haftalarda twitter gündeminde konuşulan kargo şirketi eklenince ‘bunun sebebi nedir?’ demeden kendimi alamadım.

Bilmeyenler için kısaca bahsedeyim. Twitter’da yayılan ve gündem olan bu videoda, köpek maması siparişinin asıl paketinde değil bir çuvalda gelip mamanın içinden çiviler çıktığını ifade eden birisi, kargocuları ciddi şekilde eleştirdi.

Kargoların yoğunluk veya başka bir sebeple bu şekilde gönderilmesi doğru değil bence bu kesinlikle yöneticiler tarafından açıklanmaya aç bir meseledir.

Ben bu yoğunlukta bazı ürünlere ayrıcalık tanınması ve bu şekilde olaylara maruz kalınmaması düşüncesindeyim.

Bir kargo görevlisi ileyapılan röportajda; “Hepimiz böyle bir salgın ortamında vatandaşlarımızın siparişleri ile meşgulüz. Kargoculuk pazarında eskiden taşıdıklarımızın yüzde 35’i evlere giderken, şimdi bu oran rekor şekilde artarak yüzde 85’e çıktı. Vatandaş büyüğü küçüğü olsun kampanyalardan yararlanmak istiyor” diyor.

Çünkü internet siparişlerine yüklenilmesi için artıkindirim olması gerekmiyor.

Şuan kargo firmalarında indirim yoğunluğundan çok daha fazla bir yoğunluk yaşanıyor.

Kimi alıcılar yoğunluktan geç gelen kargolardan veryansın etse de asıl ele alınması gereken konu başka.

Kargoda aciliyeti olan ürünlerin önceliği meselesi…

İnsanların alışveriş alışkanlığı var vazgeçemiyorlar ve aciliyeti olan olmayan ürünleri sipariş ediyorlar bu da yoğunluğu artırıyor.

Hal böyleyse ve bu farklı mağduriyetleri ortaya çıkarıyorsa bir çözüm bulunmalı.

Benim fikrim busüreçte derecelendirme sistemi uygulanması.

Nasıl mı?                                                        

Pakete ürünlerin kırılabilir ibaresi yazıldığı gibi,acil ibaresi olmalı.

Kargo firmalarının hepsi aynı kural ile hareket ederek bu sistemi uygulamalı ve aciliyeti olanlar önceliğe alınmalı...

Yani sadece zevkinealınmışmakyaj ürünü, kıyafet, ayakkabı gibi aciliyeti olmayan ürünler kargoda bekleyebilir, beklemeli!

Diğer yandan önem arz eden ihtiyaçlarının dağıtımı öne geçmeli.

Bu düşünce de olmamın sebebi okumuş olduğum bu röportajda; “Antalya yöresinden ayın 17’sinde verilen meyve-sebze kargosu 20’sinde İstanbul’a geldi ama o günden beri dağıtıma çıkamadı. Ürün sahibi ‘malım bozuldu’ diye feryat ediyor.Aksi halde çocuk, kedi maması gibi ürünler 2-3 gün yerine 6 günde sahibine ulaşmaz!” diyor.

İşte bahsettiğim tam olarak bu.

Sizler nasıl bir kanaatte olursunuz bilmem ama bence evde duran birisi için ayakkabının, elbisenin geç gelmesi bir şey ifade etmiyor özellikle bu röportajı okuyunca.

Bu uygulamayla sadece gıda ürünleri ve benzeri ürünler öne geçmiş olur böylelikle gerçek anlamda kargo ihtiyacı olan vatandaşta mağdur olmaz.