Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Konya’yı çok büyük tehlike bekliyor

Konya’yı çok büyük tehlike bekliyor

Yakın bir geçmişe kadar; su kaynaklarının zengin, yer altı ve yer üstü sularının bol, göllerinin ve akarsularının çok olduğu söylenen ülkemiz maalesef şu anda küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte su kaynakları kıtlığı yaşanan ülkeler arasına girdi.

Türkiye'de yağış bakımından en fakir bölgenin İç Anadolu, en az yağış alan bölümün de Tuz Gölü Havzası olduğu uzmanlar tarafından dile getiriliyor.

Uzmanlar, 2030'da nüfusumuz 100 milyona ulaştığında, kişi başı kullanılabilir su miktarımızın 1000 metreküp olacağını ve su fakiri sınıfına gireceğimizi de söylüyor.

Öte yandan Meteoroloji Genel Müdürlüğü; 2022 Aralık ayının, 52 yıllık aralık ayı ortalamalarının en yüksek sıcaklık ortalamalarına sahip olduğunu açıkladı. Açıklamada 1991-2020 dönemi aralık ayı sıcaklık ortalamasının 4,8 santigrat derece olduğu hatırlatılarak, "2022 yılı Aralık ayı ortalaması ise 3,2 santigrat derece artış göstererek 8 santigrat derece olarak gerçekleşmiştir" denildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise, yağışların ciddi oranda azaldığını belirtirken vatandaşlara "Üzerimize düşeni yapmalıyız" çağrısında bulundu.

Dün haber merkezimize düşen bir haberde ise bu felaketin bir diğer boyutu gözler önüne serildi.

Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Obruk Araştırma, Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, Konya’daki obruk sayısının 2 bin 500 olduğunu ifade etti.

Obrukların çoğu, Karapınar ilçesinde oluşurken son yıllarda aynı bölgedeki Ereğli, Halkapınar, Emirgazi, Çumra ile Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik ve Altınekin ilçelerinde de görülmeye başladı diye de ekledi.

Bu gelişmeler ışığında durumun ne kadar vahim boyutlara ulaştığını hep birlikte görüyoruz…

Hem ülkemiz hem de Konya özellikle bu sene kuraklıktan çok kötü etkileniyor.

Geçen yıl bu zamanlar kar bereketiyle kucaklaşan Konya ovasına bu sene bir damla yağmur bile düşmedi.

Sadece Konya merkez değil, ilçelerde de durum aynı.

Konya’nın en çok yağış alan güney ilçeleri Bozkır, Hadim, Derbent gibi bölgelerde bile bu sene yağış yok.

Altınekin, Cihanbeyli ve Kulu gibi kuzey ilçelerdeki durumu ise ne siz sorun ne de ben söyleyeyim…

Bu sıkıntının sonuçlarını bu sene hem tarımsal üretimde hem de hayatımızın diğer alanlarında derinden hissedeceğimizi görmemiz gerekiyor.

Zaten sıkıntıda olan Konya ovası, bu gidişle tamamen yok olup gidecek.

O yüzden bizim ülke olarak bütün enerjimizi artık bu işe vermemiz gerekiyor.

Suyun tasarruflu kullanımı, bilinçli tarım, yeni su kaynaklarının üretilmesi, iklim değişikliğine sebep olan faktörlerin sona erdirilmesi gibi önemli başlıklar önümüzde bekliyor.

Bu kuraklığı göz önünde bulundurmadan normal hayatımıza devam etmeyi sürdürürsek, önümüzdeki yıllarda Konya’da tarım yapmak da yaşamak da imkansız hale gelebilir.

Su kıtlığı çeken ovada değil mısır, buğday bile yetiştiremeyecek duruma gelebiliriz…

Konya’nın önünde iki yol var. Birincisi suyun dikkatli kullanımı, ikincisi tarımın planlı yapılması. Bu iki konuda da büyük bir eylem planını hemen başlatmamız gerekiyor. En azından 10 yıllık bir planlama yaparak yer altının kendini toparlamasını hızlandırmayı denememiz gerekiyor.

Yoksa halimiz harap.

Allah bizleri yoklukla ve kuraklıkla imtihan etmesin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR