Bal bal demekle ağız tatlanmaz.

Cumhurbaşkanı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma etkinliğinde “Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon prangasıyla modern kapitülasyonlara mahkûm etmek isteyenlere karşı tarihi bir mücadele veriyoruz. Israrla ekonomimizi kötüleyenlerin gayesi üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Ekonomide dünyanın ilk 10'una girmeyi başaracağız. Bunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e en büyük armağan olacağına inanıyorum”, "Gerekirse acı reçete uygulamaktan kaçınmayacağız"

11.11 Çinli e-ticaret devi Alibaba ilk yarım saatte platformlarındaki brüt alışveriş hacmini 56.3 milyar$ olarak açıkladı.

Geçen yıl bu rakam 38 milyar$ olmuştu.

***5G gelemeden 6G yatırımları başladı.

Bu hafta içinde Çin, 6G için 12 uyduyu yörüngeye gönderdi.

6'ncı nesil iletişimin ana unsurlarından biri olacak yüksek hız teknolojisinin, yörüngeye gönderilen 6G uydusuyla denenecek.

6G'nin, daha küçük güç çıkışıyla uzak mesafede kayıpsız iletişimi sağlayarak 5G'den 100 kat hızlı olmasının bekleniliyor.

6G uydusunun aynı zamanda, mahsul afetlerini gözlemleme, orman yangınlarını önleme, ormancılık ve su kaynaklarını kontrol etmeye yarayan optik uzaktan algılama sistemi taşıdığı kaydedildi.

Bu ne demek oluyor 5G, 4G’den 1000kat hızlı, 6G ise 5G’den 100kat hızlı olacak. Eba ve zoom kullananlar için bağlantı sorunları gündemden düşecek demek. Ülkemizin yol alması için 100.000kat hızlı olmak gerekiyor demek.

***Aşıyı Almanya’da yaşayan Türk firması buldu.

Pfizer’in aşısı %90 koruma sağlanacağını açıkladı. Bu aşıdan Türkiye de alacak ve aşıyı geliştirenler arasında Almanya’da yerleşik bir Türk şirketinin olması da sevindirici. Ekim ayında onay alınması bekleniyordu ama kasıma sarktı. Onay alması halinde 2021 yılında 1.3 milyar doz aşı üretebilecek.

Tüm dünya aşı müjdesini ilk veren Türk kökenli Alman araştırmacı Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftini konuşuyor. Amerikan ortakları Pfizer şirketiyle aşıyı geliştiren BioNTech firmasının sahibi Türk çifti, en büyük tutkuları olan bilimsel araştırma alanında hiç durmadan çalışıyorlar.

2002'de evlendikleri gün yarım saat imza atmak için laboratuvardan ayrıldıktan sonra,  geri dönerek çalışmaya devam ediyorlar. Bununla da yetinmiyor, birlikte "rüya ekibi/dream team" oluşturuyorlar ve aynı zamanda girişimci bir ruhla 2001'de 'GanyMed' adlı kanserle mücadele merkezini kuruyorlar. Bu kurumu 2016'da bir Japon şirketine 1,2 milyar €'ya satınca varlıklı bir aile haline geliyorlar. Ancak Şahin ve Türeci çifti için iş burada bitmiyor.

Çift, 2008'de 'Altın madeni' (GoldGrube) yolu üstünde BioNTech'i kuruyorlar. Bu isim bir tesadüf olmasa gerek. Çift, 2008 yılında yaklaşık 1.500 çalışanı olan ve şu anda 2,4 milyar€ (Pfizer'in duyurusundan sonra Pazartesi günü 21 milyar$ yükseldi) ağırlığa sahip BioNTech laboratuvarını kurdu.

***Formula 1, 9 yıl aradan sonra Ülkemizde

1904 yılında kurulan FIA(Uluslararası Otomobil Federasyonu) 5kıta, 125 ülke ve 213 federasyon ile dünyanın en büyük federasyonudur.

10 takım, 20 sürücüyle 21 ülkede gerçekleştirilen Formula 1 (F1) organizasyonunda geçtiğimiz sezon 1.6 litrelik turbo beslemeli V6 motorlar kullanılmaya başlandı. Bu motorlar dakikada 15.000 döngüyle 750 – 800 beygir güç üretmekte. Sürücülerin marka değeri mi? Sürücülerin yıllık ortalama maaşları 45 milyon$. Takımların yıllık ortalama bütçeleriyse 400 milyon$. Bunun da 50 milyon$’ı ana sponsordan geliyor.

Takımların Formula 1 için çalışan fabrikasında ortalama 800 işçi var. Bir de yarış için pilotlarla birlikte hareket eden teknik heyeti ve takımın tümünü hesaba katarsanız bu rakam 850 kişi.

Formula 1’in yıllık televizyon yayın ve reklam hakları geliri 2 milyar$ buluyor. Her bir yarışı 150’yi aşkın ülkeden 2 milyara yakın insan izliyor. Formula 1’de yarışan bazı takımların bütçeleri sezonluk 400 milyon$.

Dünyanın 4’ncü büyük ekonomisinde sadece 1 pistimiz var. Pilot, takım ve marka olarak yokuz. Seyirciyiz sadece…

***Sonuç olarak;

Ülkemizde sadece ara eleman yetişmez. Aziz Sancar Nobel ödülü aldığı gün eşi, evin çöplerini atmasını istediğinde Aziz Sancar çöpleri atmış, normal hayatına devam etmişti, ediyordu.

Aziz Sancar, o anları şu sözlerle anlattı: "Eve gittim, baktım Aziz çöpü dışarı çıkaracaksın diyor. 'Ya ben Nobel aldım' dedim. Sen yine de çöpü dışarı çıkaracaksın dedi. Ondan sonra Nobel işini karıştırmadık ev işlerinde."

Ofislerine yakın mütevazı bir apartman dairesinde yaşayan Türeci-Şahin çifti, işe bisikletle gidip geliyor.

Acı reçete ne olacak ilerleyen günlerde göreceğiz.

Rahatlıkla hiçbir başarı gelmez. Hedefimiz ilk 10.