Aptallar Deneyimlerden Ders Alır, Akıllılar İse Aptallardan Ders Alır
* Sadece aptallar kendi hatalarından ders çıkarır. Akıllılar ise başkalarının hatalarından da ders çıkarır. Yapılabilecek o kadar çok hata var ki ve hiçbiri yeni ve benzersiz değildir. Her nesil aynı yargı hatalarını yapar; sadece sonuçları biraz farklı olur. Asla aptal olmayın. Daha az gidilen yolu seçip başkalarının hatalarından ders çıkarın. Sadece öncekilerden ders almak bize yetmez, aynı zamanda kendi hatalarımızdan da ders almalıyız. Son hafta
* Varsayımlara değil bilgiye güvenmeliyiz. Hepimiz yaşamımızı somut bilgilere göre değil atmasyon tutmasyon tahmin ve zanlara göre yaşıyoruz. Kısacası normal vatandaşlar inanç ve beklentilerine göre dünyayı görür. Örneğin eziklik sendromun varsa ve içten içe değersiz olduğuna inanıyorsan dünyadaki her olaya eziklik ekranından bakarsın. Aslında hiç bir olay hakkında elinde yeterince bilgi olmadan ahkâm kesilmez, hatta elimize geçen bilgiyi bile sorgulamalıyız. Birinin akıllı olduğunu anlamanın en güzel yolu konuşmalarının ne kadarını tahmine ne kadarını somut bilgilere dayandırdığıdır. Akıllılık yolunda ilk yapmamız gereken şu an doğru olduğunu düşündüğüm şey gerçek bilgilere mi yoksa tahminlerime mi dayalı sorusudur. Her durumda sürekli kendimize soru sormayı farz edinmeliyiz. Tahminde bulunacağım diyorsak güzel ve sevimli tahminlerde bulunmalıyız.
* Her zaman daha iyinin peşinde olmalıyız. Akıllı insanlar sürekli bir merak ve araştırma içindedirler. Dişlerini fırçalarken bile acaba dişimi fırçalayabilecek daha iyi bir yöntem bulabilir miyim diye düşünürler. Hiç bir zaman dogmatik ve bu işin doğrusu budur işte o kadar şeklinde bir hayata bakışları yoktur. Kendilerini ve düşüncelerini sürekli sorgularlar. Fanatikler ve ideolojik tiplerden hiç bir zaman akıllı insan çıkmaz. Akıllı insan hayata ve evrene geniş açıdan bakar. Yani akıllı olmak istiyorsan öncelikle her şeyin doğrusunu bilirim havalarından çıkman lazım. Her konuda cak cuk konuşup bilginle hava atman seni bilge yapmaz ukala bir herbokolog yapar sadece.
* Geniş çaplı okumalar yapmalıyız. Çok okumak akıllılık getirmez. Çünkü hep aynı şeyleri okursak ve okuduğumuz şeyler bizi zorlamazsa akıllı insan olamayız. Akıllı insan her alanda okur ve kendisini zorlayacak konuları tercih eder. Burada zor derken düşüncelerine ters ve seni sinir edecek kitaplar okumak anlamında değil. Çünkü akıllı insan her konunun pek çok açıklaması olduğunu bilir ve tek yönlü açıklamalardan kaçınır. Örneğin Astroloji konusunda okuyorsa sadece burçlar yaşamını nasıl yönetiyor diyen kitapları değil Astroloji bir deli saçmalığıdır diyen kitapları da okur.
* Karar verirken dengeli düşünmeliyiz. Karar verme konusunda 2 aşırı uç vardır. İlk uç bir şeyi yapmadan önce zerre düşünmeyip atlayacağı havuzun boş mu dolu mu olduğuna bakmadan kafa üstü balıklama dalanlar. Diğeri de havuzun başında durup beklemekten ayaklarını suya sokmadan havuzdan dönenler. Akıllı insan bir konuda hareket etmeden önce toplayabileceği tüm bilgileri toplar. Bu bilgilerin tek yönlü olmamasına dikkat eder. Sonra bu bilgilerin ışığında akıl ve vicdanını kullanarak düşünür. Ancak bu düşünme sürecini hiç bir zaman kendini felç edecek kadar uzatmaz. Yani akıllı dengelidir.
* Dinlemek farktır. Cahil ile akıllıyı ayırmanın en basit yolu hangisinin daha çok dinlediğine bakmaktır. İstisnasız olarak cahiller çok ve boş konuşur ama akıllılar konuştuklarından daha fazla dinlerler. Akıllının önde olmasının sebebi zaten dinlemesidir çünkü ancak dinleyerek öğrenebilir. Akıllı bilmediğini bilen birisi olduğu için herkesi dinler ve herkesten öğrenebileceği şeyler olduğuna inanır. Cahil takımıysa her şeyin tek doğrusunu kendilerinin bildiklerini zannettikleri için ağız ishali olmuş gibi nefes almadan konuşurlar. Ben cahil değilim ama çok konuşuyorum diyorsan bir an önce çeneni kapatıp kulaklarını açmayı öğrenmende büyük faydalar var.
* Hatalarından öğrenmeliyiz. Normal insanlar için hata yapmak büyük felaket ve mümkünse kaçınılması gereken bir durumdur. Eğer olur da hata yaparlarsa bunu saklayıp ört bas etmek için ellerinden geleni yaparlar ancak akıllı bunun tam tersidir. Hata yapmanın onu kibrinden koruyacağını ve her zaman insan olduğunu hatırlatacağını bilir. İkinci olarak her hatanın ona mükemmel öğretmenlik yapacağının farkındadır. Örneğin dengeni kaybedip yere düşmenin kötü bir şey olduğunu kitaplardan okumak başka şeydir ama gerçekte düşüp poponu acıtmak bambaşka şey. Kalça acısı akıllının beyninde kalıcı iz bırakır ve dengenin önemini ona her zaman hatırlatır. Kısacası akıllı hata yaptığı zaman üzülmez, tam tersine sevinir.
*Sonuç olarak, Sokrates akıllı insanlar her şeyden ve herkesten ders çıkarır, ortalama insanlar deneyimlerinden, aptallar ise zaten tüm cevaplara sahiptir. Sokrates'in en bilinen özelliklerinden biri soru sormasıydı. Sürekli soru sormasıyla öyle bir üne sahipti ki, etkileşimde bulunduğu insanları sık sık hayal kırıklığına uğratır, hatta öfkelendirirdi. Onun, bir çocuğun merakına sahip olduğunu, deneyimlediği dünyaya hayranlık ve hayretle baktığını hayal ediyorum. Bugün onu tam olarak tanıyamadığım için, nasıl biri olduğunu hayal edebiliyorum. Ancak bir şey açtı o da öğrenmekti. Başkalarının ne düşündüğünü öğreniyordu. Dünyanın nasıl işlediğini gözlemliyordu. Bilgiye açtı.
