Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirme amacıyla bir araya gelen “6+1 Güçlendirilmiş 28 Şubat İttifakı” son günlerde panik halinde.

Bunun birkaç sebebi var.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” sloganıyla Sivas’ta ve Bursa’da düzenlediği mitinglere gösterilen yoğun ilgi muhalif ittifakta alarm zillerinin çalmasına yol açtı.

Daha önce de ifade ettim; gelecek yılki seçimlerde MHP sürpriz yapacak.

Çünkü MHP’ye gönül verenlerden bir kısmı geçen seçimlerde Bahçeli’nin Erdoğan’ı neden desteklediğini tam olarak idrak edememişti.

O günden bu yana geçen süre içinde MHP Genel Başkanı’nın Türkiye’nin milli güvenliğini ve âli menfaatlerini dar politik hesapların üstünde tuttuğu anlaşıldı.

Bir önceki seçimlerde MHP’den kaçan oyların gittiği parti ya da partilerin milli meselelerde net bir tavır ortaya koyamamaları ve HDP’yle dirsek temasında olmaları da söz konusu oyların yuvaya geri dönüşünü hızlandırdı.

Paniğin bir sebebi de tüm çabalarına rağmen gerçeği gizleyememeleri.

Ne idüğü belirsiz bir “güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş” vaadinin dışında hiçbir şey söylemeden yürütmeye çalıştıkları algının büyüsü beklenmedik açıklamalarla bozuluveriyor.

CHP milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye iki bakanlık verilebilir” şeklindeki açıklaması gizlenmeye çalışılan ortaklığı deşifre ettiği için ittifakta paniğe yol açtı.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gürsel Tekin’in çok tecrübeli bir isim olduğunu ve böyle bir cümle kurarak kanaat belirtmesinin partisinin görüşlerini ilettiği anlamına geldiğini itiraf ettikten sonra, “İyi Parti olarak hiçbir partinin başka siyasi partilerle nasıl ilişkiler kuracağına dair dayatmaya girmedik” dedi.

Akşener’in açıklaması milletin aklıyla dalga geçmekten başka bir şey değil.

İyi Parti Genel Başkanı “Biz CHP’nin bir elinden tutalım, diğer elini kimin tuttuğu bizi ilgilendirmez” diyor.

Şu an CHP’nin yaptığı da zaten tam olarak bu.

HDP ve diğer partiler arasında köprü vazifesi görüyor.

Akşener’e göre CHP’nin sağ elini İyi Parti ve sol elini HDP tutacak, sonra da aralarında CHP olduğu için HDP ve İyi Parti el ele tutuşmuş olmayacak.

Millet de buna inanacak.

Akşener, Gürsel Tekin’in partisinin görüşlerini ilettiğini söylerken, tepkiler üzerine açıklama yapmak zorunda kalan Kılıçdaroğlu, “Kendisi ne 6 liderden biri, ne parti sözcüsü ne de grup başkanvekili. Yetkisi olmayan bir konuda açıklama yapmış, kendi düşüncesini söylemiş. Burada kararı verecek olan 6’lı masadır” demiş.

Kısacası kıvırmış.

Kılıçdaroğlu hem parti başkanı ve hem de masadaki 6 liderden biri.

Gürsel Tekin’in düşüncesini bir yana bırakıp CHP’nin görüşünü açıklasa ya.

O masadakilerin hepsi biliyor ki, HDP olmasa toplam oyları ancak yüzde 35-36 ediyor.

Yine çok iyi biliyorlar ki, son yerel seçimlerde CHP adayları Ankara’da, İstanbul’da ve hatta İzmir’de HDP oyları sayesinde kazandılar.

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in geçenlerde işgalci Yunanlılar hakkında tek kelime etmeden Osmanlı Devleti’ne saldırması tepki çekince Saadet Partisi İzmir İl Başkanı sosyal medya paylaşımında CHP’li dört ismi eleştirmiş.

“Biri ecdadıma küfreder, diğeri dinime söver, öbürü kültürümü yok sayar, bir diğeri de PKK’ya destek verir. Sayın Kılıçdaroğlu ülke birliğini yeniden tesis etmek için gayret göstersin bunlar da birliğin temeline dinamit koysun. Bu zihniyetin millet ittifakında yeri olamaz” demiş.

Müttefiklerini aklamak amacıyla CHP zihniyeti ve Kılıçdaroğlu’nun düşüncesi sanki çok farklıymış, o kişiler koltuklarında CHP Genel Başkanı’na rağmen oturuyormuş gibi davrananları görünce içimden “Hadi oradan!” demek geliyor.