Müslümanlar Diri Olun
Son zamanlarda yaşananlar çok düşünülmelidir. Ortadoğu, IŞİD konusu bizler için çok önemli bir gelişmedir.
Müslümanlar ince ince bu konuları düşünmeli ve buna göre bir tavır belirlemelidir.
Bakın medyaya kim bizden kim bizden değil net anlarsınız, konuşulanları izleyin, gazeteleri okuyun, dünyaya bakın, ülkelerin tavırlarını izleyin ve bu olaylardan bir netice çıkarın, hakkı batılı görün.
Bazı olaylar çok önemlidir ve turnosal kâğıdı etkisi yaparlar ve ayrıştırırlar, bize iyi ile kötüyü gösterirler, Mısır'da şimdi bu netlik ayarı yapılıyor, kim iyi kim kötü belli oluyor.
Evet, eskiden İsrail terörist bir ülkeydi.
Ama şimdi Suriye terörist ülke,
Irak terörist ülke, Mısır terörist ülke…
Hatta anladık ki Suudi Arabistan bile terörizmin kol kanat gericisi bir ülkeymiş.
Yıllarca hep İsrail’in haydutluklarını okudum, dinledim ve onunla büyüdüm. Evet, Gazze ile Hamas ile Hama ile Kudüs ile büyüdüm.
Fakat şimdi Müslüman ülkelerin yönetimlerinin terörist olmasına tanıklık ediyorum. Acımadan kendi halkını öldüren terörist devletler bunlar.
Benimle birlikte büyüyen ve benim gibi düşünen herkes bilir ki Mısır’da Suriye’de, Afganistan da Müslümanlara, Müslüman Kardeşlere yapılan zulüm bizim en önemli acı konularımızı oluştururdu.
Müziklerimiz, şiirlerimiz, şarkılarımız, ezgilerimiz hep bu acılar üzerine kurgulanır ve bu acıların biteceği günlerin hatırına yaşanırdı.
Ama sonra bunlar bir gün bitecek denirdi.
Fakat en acılı dönemlerinde bile ne Suriye'de, ne Mısır'da bu kadar insafsızca katliam yapılmıyordu. Şimdi canlı yayında Suriye'de, Mısır'da kardeşlerimizin öldürülüşüne tanıklık ediyoruz. Acı gün geçtikçe katlanılmaz oluyor.
Babam “hep herkes kanının layığını yapacak” derdi, evet herkes kanının layığını yapacak ve o firavunlar gerekeni yapıyor ama önemli olan bizler ne yapıyoruz ve neler yapmalıyız.
Bakın şu Konya’daki Müslümanların haline, profesyonel bir iş ahlakına tamamen uyan kaç büyük firma kurabildik, medyamıza bakın, televizyonlara bakın, radyolara bakın, gazetelere bakın, kaç tane Müslüman dünyasına örnek teşkil edebilecek kurum kurabildik?
Kaç tane profesyonel, kendisi ile barışık, Müslümanlarla barışık, evrensel yayıncılık standardını belirlemiş bir yayın kuruluşu var.
Ağalar beyler beni kötü bellemeyin, amacım sizleri ağır bir şekilde eleştirip incitmek değil, amacım silkelenebilir miyiz, kendimize gelebilir miyiz, yapmamız gerekeni yapabilir miyiz, dünya çapında olabilir miyiz? Sorusunu sesli sormaktır.
Bakın Almanya’daki bir yayın kuruluşunun (Doğan medya grubunun da çok ciddi hissesine sahip) birinci maddesi “İsrail aleyhine yayın yapmamak” şeklindeymiş.
Biz birinci maddesi “Emribil mağruf nehiy anilmünker (iyiliği emretmek, kötülükten nehiy etmek)” olan bir dünya yayın kuruluşu kurabildik mi?
Biz kimseye küfredemeyiz, öncelikle kendimize gelmenin ve küfür etmek yerine kendi insan kaynaklarımızı kullanarak büyük bir yapıya bürünmenin vakti gelmiştir.
Bizden bekleneni yapmalı, uyuyan devi uyandırmalıyız.
Gururla, kibirle yürünecek yol değil bu ve Allah’ın bize lütfettiği onun yolunun yolcuları olabilme olanağımızı yok etmeyelim
Cennetimizi yok edip cehennemimize odun olmayalım bu çerçevede herkes mutlaka iki elinin arasına başını alsın
Ve biraz olsun düşünsün, geleceğe bırakmak istediğimiz şey para, mal, mülk, şöhret mi, ev arsa mı?
Yoksa yaşanabilir, kardeşliğin, barışın hâkim olduğu, insanların ezilmediği, adaletten vazgeçilmeyen bir dünya mı?
Ben mutluluğun bununla ilintili bir şey olduğuna inanıyorum ve bu dünya için değil sonsuz dünya için mutluluğun arzulanması gerektiğini düşünüyorum.
Ben Hürriyet’e kızmıyorum, dünyada etkin olan medyaya kızmıyorum, NTV’ye, Can Dündar’a kızmıyorum, Ertuğrul Özkek’e, kelli felli piyasa yorumcularına kızmıyorum, Yılmaz Özdil’e kızmıyorum, Ahmet Hakan’a kızmıyorum.
Ben kendimize, bize kızıyorum, bizim adam olmayışımıza kızıyorum, başaramayışımıza, samimiyetimizi miting meydanlarındaki sloganlarla kaybedişimize kızıyorum ve umarım aklımızı başımıza alırız diyorum…
Daha ne diyeyim bilmiyorum ki…