Sıtkı Yonca

Sıtkı Yonca

PSİKANALİTİK BİR GÖRÜŞME ÖZETİ(I)

PSİKANALİTİK BİR GÖRÜŞME ÖZETİ(I)

Bugün size Prof.Dr.Eberhard  Richter’in Hasta Aile isimli eserinde  7 yaşında bir erkek çocuğa uygulanan  terapiyi  özetlemeye çalışacağım. Olay yeri Almanya ve kişilerin de Alman olduğunu hatırlatmış olayım.

                Bir kalorifer tesisatçı yardımcısının karısı 7 yaşındaki oğlunu muayeneye getirir. Çocuk çok az konuşmakta  konuştuğu da anlaşılmamaktadır.

                Zekası yaşına göre birkaç yıl geridir. Sadece birkaç oyuncağın ismini söyleyebiliyor. Konuşmasını tedavi için götürüldüğü okulda da sonuç alınamaz.

                Anneyi asıl rahatsız eden onun davranışlarındaki bozukluktur. Okulda arkadaşlarıyla kavga ediyor sınıfın düzenini bozuyor  Annesine öğretmenine ve arkadaşlarına çirkin yüz ifadeleri yapıyor. Kızdığı zaman tabak çanak ne varsa kırıp dökmektedir.

                Okul yönetimi  çocuğun okuldan alınmasını istemektedir. Fakat evde de çekilecek gibi değildir. Çocuğun üvey babası  onu evde tutmak istemiyor.

                Duygulu anne olayları anlatırken göz yaşlarına boğulmuştur.

                Olaylara girilince çocuğun evlilik öncesi bir ilişkiden doğduğu anlaşılır.

                Çocuğun öz babası aylağın biridir ve düzenli nafaka ödememektedir. Bu yüzden anne çocuk bürosundan yardım almak zorunda kalmıştır.

                Çocuğun şimdiki yani üvey babası  iyi niyetli ama sert bir adamdır. Çocuğun bir an önce çocuklar yurduna  verilmesinde ısrarcıdır. Hatta bir seferinde  anneye ‘’bu evden ya ben giderim ya da çocuğun’’ diyecek  boyuta taşımıştır.

                 Okul yönetimi de üvey babanın fikrini desteklemektedir.

                Fakat anne bu düşüncede değildir ve kocasını sevdiği halde bu teklifine çok kırılmıştır. Aslında çocuğunun çok iyi bir çocuk olduğunu, ruhsal engeli yüzünden herkesçe itildiği için böyle davrandığı kanaatini kocasıyla paylaşır ama geçmişte yapmış olduğu bir hatanın bedelini kocasına ödetmiş olmaktan dolayı da ağır bir sorumluluk duymaktadır. Kocasını sevdiği için evliliği tehlikeye atmak istemiyor ama  ne yapacağını da bilemiyor.

                Çocuk gerçekten hastadır. Rahatsızlık sadece nevrotik bir aile çatışmasının sonucu değildir. Çocuğun beyin elektrosu (EEG)bozuktur. Doğuştan veya çok erken  çocukluk döneminden kalma bir  beyin zedelenmesi vardır. Yüz çizgileri çarpık ve şekil bakımından bozuktur.

                Bilgileri toplayıp anneyi dinleyen terapist çocukla görüşmeye başlar.

                Görüşme esnasında, çocuğun kendisine yaklaşmaya  ve onu hoşnut etmeye çalıştığını sezer. İnsana düşmanca sırıtıyor gibi görünen yüz ifadesinin  aslında yüz sinirlerini kontrol edemediğinden ileri geldiğini de keşfeder.

                Yapılan testler sonucunda hareket becerisinde gösterdiği gerilikle  zeka geriliğinin hemen hemen eşit derecede olduğu anlaşılır.

                İkinci görüşmede çocuğun, terapiste daha güven duyduğu ve korkularından uzaklaşmış olduğu fark edilir.  Sert  davranmadığı ve müdahale etmediği için terapiste teşekkür  etmek ister gibidir.

                Anne de son derece mutludur ve kendine güven gelmiştir. Gelecek için bir o kadar umut doludur.  Annenin çok duygulu ve hassas yapısı, çocuğunun kaderini değiştirmekteki azim ve kararlılığı terapisti etkilemiştir. Tedavide kendisinden tahmin edilenden daha fazla yararlanılabileceğini düşünür.

                Yapılan yorucu  ve uzun birkaç seanstan sonra  üvey baba  görüşmeye  çağrılır.

                (Devam edeceğiz inşallah)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sıtkı Yonca Arşivi
SON YAZILAR