Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Seküler aileler de imam hatiplere güveniyor!

Seküler aileler de imam hatiplere güveniyor!

Eğitimde kalite eksikliğini gidermek adına Milli Eğitim Bakanlığı’nın özellikle Bakan Yusuf Tekin’in yaptığı çok önemli çalışmalar var. Son 3 yılda eğitimde iyiye gidişin gözle görülür bir seviyeye geldiğini söylemekten memnuniyet duyuyorum.

Özellikle imam hatiplerin, daha da spesifik olarak proje okullarının bu kalite artışında çok büyük etkisi olmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Proje okullar’ kapsamında açtığı okullar, imam hatiplerdeki kalite sorununu çözmek açısından ciddi bir adım oldu.

Hakkını vermemiz lazım. Bu konuda Bakan Yusuf Tekin’in hem müsteşarlığı döneminde hem de bakanlığı döneminde önemli bir mesai harcadığının altını çizmek gerekiyor.

Tekin’in kendisiyle yapılan bir söyleşide proje okullarla ilgili söyledikleri önemli: “Proje okul meselesine tıpkı alanında uzmanlaşan meslek liseleri gibi yaklaştık. Örneğin normal sistemde bir spor lisesinde futbol üzerine uzmanlaşan bir öğretmenin görev süresi dolduğunda yerine başka bir beden eğitimi öğretmeni geliyor. Gelen öğretmen voleybol ya da basketbol alanında uzmansa, futbol ile ilgili proje yarım kalıyor. Buna karşılık ‘proje okul’ kavramını geliştirdik ve ‘Bir okulda bir proje başladıysa ona uygun öğretmen istihdam edelim’ dedik. Proje okulların büyük çoğunluğu spor lisesi, meslek lisesi ve imam hatip lisesi.”

Bu ihtisaslaşma modelinin getirdiği başarı ortada.

Şuanda proje okulu vasfında olan imam hatiplerin de meslek liselerinin de eğitim kalitesi asla tartışılamaz boyutta. Herkes çocuğunu bu okullara göndermenin telaşında.

Bunun son örneğini geçen hafta Konya’da basına yansıyan bir haberle gördük aslında.

Haber olumsuz bir haber ama benim çıkardığım sonuç son derece olumlu.

O haberi hatırlatmak gerekirse; Selçuklu Ahmet Hazım Uluşahin İmam Hatip Ortaokulu ile ilgili geçtiğimiz günlerde ulusal basından muhalif bir gazetede "10 yaşındaki çocuğun başı açık diye okula kaydına yapmadılar!" şeklinde bir haber servis edildi.

Bunun üzerine yaptığım birkaç araştırmayla olayın aslının çok farklı olduğunu öğrendim. Ortada böyle bir zorlama yok. Öğrencinin zorla kapanmasını isteyen de kimse yok.

Kaldı ki, okulun, iddiaların aksine öğrencilerin siyasi görüş ya da dış görünüşüne yönelik hiçbir ayrım yapmadan eğitim verdiği, medyaya yansıyan pek çok haber ve paylaşımda da açıkça görülüyor.

Geçtiğimiz günlerde Selçuklu Belediyesi tarafından düzenlenen TEKNO-SEL yarışmasındaki başarısıyla dikkat çeken okulun sosyal medya paylaşımında başı açık ve kapalı öğrencilerin bir arada ödül aldığı görülüyor. Ayrıca, Ortaokullar Arası "Değerlerimiz" konulu Konya Geneli İngilizce Tiyatro Yarışmasında çekilen bir başka videoda da okulun ayrımcılık yapmaktan uzak olduğu, başı açık öğrencilerin başarısından gururla bahsedildiği net bir şekilde görülüyor.

Ben okulun sosyal medya hesaplarında açık ve kapalı öğrencilerin bir arada çok sayıda fotoğrafını gördüm. Hatta okulda eğitim alan başı açık başarılı öğrencilerle ilgili gurur dolu paylaşımlar gördüm.

Yani olayın aslında anlatıldığı gibi olmadığına bir kez daha şahit oldum.

Selçuklu Ahmet Hazım Uluşahin İmam Hatip Ortaokulu Konya’nın en başarılı okulları arasında gösteriliyor. Kayıt döneminde 1548 öğrencinin başvurduğu okul, sadece 64 erkek, 64 kız, 64 de hafız öğrenci alıyor. Üstelik Konya’nın en seçkin aileleri de bu okula ilgi gösteriyor.

Hatta yazıma konu olan aile gibi seküler aileler de artık bu okula ve genelde imam hatiplere ilgi gösteriyor. Hayat tarzı aslında imam hatiplere uzak, seküler olan pek çok aile de imam hatiplere güven duymaya başladı. Bu, imam hatipler adına bir başarıdır.

Tırnak içinde, olumsuz bir haberden ben bu olumlu sonucu çıkardım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi