Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Seneye başka bir festival isteriz!

Seneye başka bir festival isteriz!

Son yazımda Mistik Müzik Festivali’ne dair bazı görüşlerime yer vermiştim. Bu yazıyı yazarken bu kadar olumlu dönüş alacağımı açıkçası düşünmüyordum, çok farklı çevrelerden çok farklı geri dönüşler aldım. Ne yalan söyleyeyim, haklı olmanın mutluluğunu da yaşadım.

Hani bir önceki yazımda da işini iyi yapanlardan bahsedip Mehmet Toker hocamı yazmıştım ya, bugün de işini iyi yapanlardan biri olan Ömer Tokgöz hocamdan bahsedeceğim.

Ömer Tokgöz, Konya’nın kültür ve tarih alanında yaşayan, üreten, çalışan, çaba sarf eden, ortaya eser koyan isimlerinden biri. Konya’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri konusunda ortaya koyduğu eserler hakikaten dikkate değer.

Yeni Haber’de yazmaya başladığından bu yana sadece bir yazar olarak değil, sanki bir muhabir gibi özel içerikler üreten, ürettiği içeriklerle şehrin tarihine ve kültürüne önemli katkılar sunan bir isim.

Onun çabalarıyla Konya’da pek çok tarihi eser, Konya’ya değer katan pek çok yapı elden geçirilmiş, hak ettiği saygı ve özeni görmüştür. Bu anlamda şehrin tarihine yaptığı katkılar için bir Konyalı olarak teşekkür etmek istiyorum.

Konya Eski ve Yeni Fotoğrafları sayfasıyla Facebook’ta şehrin geçmişini anlatıp geleceğine hizmet ederken bizi de bu bilgilerinden hiçbir zaman mahrum etmiyor. Çözümlediği tarihi değerleri hem yenihaberden.com ile paylaşıyor hem de bu eserlerin abad edilmesi için kamu yararı adına önemli çalışmalar yürütüyor.

Yaptığı iş gerçekten çok ulvi. Kültür ve sanat hayatına sunduğu katkılar çok önemli.

Ömer Tokgöz hocam benim son yazımla ilgili bulunduğu tespitlerle ufkumu açarken yeni fikirler de verdi. Bu fikirleri ve eleştirileri sizlerle paylaşmasam olmazdı.

Mistik Müzik Festivali ile ilgili yazımdan sonra yorum olarak şahsıma ortaya koyduğu fikirlerin hepsine katılmakla beraber, ilgililerin dikkatini celbetmek için ben de köşemde yer vermek istedim.

Aşağıdaki cümleler onun cümleleri.

Seyfullah hocam bu konuda sizinle birlikte bir elin tek parmağı kadar çok az yazıp çizenlerdeniz.

Acizane bendeniz hem sosyal medyada hem Yeni Haber'de ele aldım.(+ sosyal medya sayfasında Tahir Sakman yazdı)

Sizin de belirttiğiniz gibi daha düzgün ve nitelikli programlara ihtiyaç var.

Halka uzak bir program çizgisiyle maalesef elit birkaç kişiye sunulup geçiliyor. Geriye neresi mistik, neresi ilahi, müzik belli olmayan sunumlar yapılıyor. Şehrin uzak yerlerindeki insanlar için ayrıca bazı etkinlikler için toplu ulaşım seferleri olmalı. (Gödene TOKİ, Sille, Bosna Hersek vb.)

+ Bir Fazıl Say gelip Yunus Emre oratoryosu konseri yapsa, Alevi nefes ve sema gösterisi olsa, Sabahat Akkiraz, Tevhid nefesi okusa şahane olmaz mı?

+Niye bir klasik müzik yok, kilise müziği ilahi müzik formatlıdır.

+ Konya baranası topluluğu Kültür Park’ta ağır ve manalı türküler icra etse olmaz mı?

+Erkan Oğur gibi biri gitar, bağlama resitali yapsa.

+Yerel ve Türkiye formatlı müziğe yer verilse, mesela Akşehir Yarenler topluluğu, Bozkır Ekibi konser verse. Bu eksende Kırşehir, Çankırı, Urfa sıra gecesi gibi yer verilse.

+Sema ayinleri açısından da güncel dille bir beste yapılsa ve icra edilse, dil ağır Osmanlıca, beste zaten ağır aksak yörük semai, Sema mukabelesi ve ayini maalesef anlaşılmıyor, bir klasik yapılıyor ise birkaç tane de güncel beste olsun. Mevleviler dışında ve özel bilgisi olanlar dışında maalesef anlayanı yok.

+ Aşıklar Bayramı yapan Konya'da bir aşıklar etkinliğine de ilahi/nefes müzikleri olarak festivalde yer verilse.

+ 12 dergah içinde cehri zikir yapanlar açısından da bir mukabele ve devran yapılsa derim. Odağında Mevlevilik, çevresinde diğer tasavvufi mecralar, sonra yerel müzikler ve dünyadan evrenin varlığına işaret eden, Allah'a yakınlık duygusu uyandıran ve insanı muhasebeye yönelten müzikler yapan insanlar gelse daha anlamlı olur. Bu kapsamda Kitaro gibi, Loran Mackenit ve Kızılderili + bizden Şaman + İrlanda Kelt müziği gibi evrensel tınılara yer verilse daha iyi olacak.

+ Bir Uluslararası mistik müzik yarışması da yapılsa beste, güfte vs.

+ Programın yaşayan onur konuğu bir müzisyen olsa ve o ayrıca 3-5 özel konser, atölye, söyleşi yapsa.

+ Caz, soul, Blues müzikleri zenci müzikleri olarak tasavvufi içerikler de taşıyor, halelulah/elhamdülillah gibi şükür temalı müzikler ve müzisyenleri de getirsek. Yaşarken Ray Charles ile Kör Ahmet birlikte bu konseri vermiş olsa flaş bir adım olurdu. Mevlevi tesamüh ve ne olursan gel esprisi tecelli eder idi (söz ne kadar sorunlu olsa da)

+ Bir de her programın bir teması olsa gurbet, gariplik, yakarış, gönül, vefa, dostluk, toprak gibi Türk halk müziğinde çokça işlenmiş olan enfes ezgiler ve türküler var.

Valla ne yalan söyleyeyim Ömer Tokgöz hocam içimden geçenleri açık, seçik, net ve düzgünce yazmış. Tek kelimesine dokunmadan ben de size aktarmak istedim.

Mistik Müzik Festivali’nin seneye bu nüvede olması dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi

Bir kural, bir ömür!

03 Aralık 2025 Çarşamba 00:02

O fabrika kaldırılmış!

01 Aralık 2025 Pazartesi 00:06

Kalaycı kendinden bahsettiriyor

26 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

İdeal toplum olmak için iki anahtar!

19 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

Turizmde istenen başarı gelmiyor!

17 Kasım 2025 Pazartesi 00:15

Ha yasal ha yasadışı!

14 Kasım 2025 Cuma 00:02

İsimler üzerinde kumar oynanmasaydı keşke!

12 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

İşte o yüzden hedef TÜGVA

10 Kasım 2025 Pazartesi 00:08

Kazık mı yiyoruz yemek mi?

07 Kasım 2025 Cuma 00:03