Siyaset tiyatrosu
Bugün öyle haberlerle karşılaşıyoruz, öyle sebep-sonuç ilişkilerine şahit oluyoruz ki, adeta hafsalamız almıyor.
Siyasetin bir üslubu, bir raconu vardı. Aynı şekilde bir ağırlığı, bir jargonu vardı.
Bugün bu jargonu, bu ağırlığı yerle yeksan ettiler.
Bugün siyaset muhabbeti döndüğünde ardına bakmadan kaçanları görüyorum. Çünkü siyaseti tiyatroya çevirdiler.
Millet yıldı, sıkıldı bunca oynanan oyunları görünce. Nerden başlasam, neresini anlatsam?
Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal.
Çünkü yazmaktan hicap eder oldum. Karşılaştığınız şeyler saçma ötesi.
Bu işin başını elbette CHP çekiyor, ancak İYİ parti de kulvarında gayet iyi.
Örneğin Meral Akşener gittiği her şehirde muhakkak yanına mağdur bir vatandaş geliyor, ya hayat pahalılığından dem vuruyor ya da işsizlik sorunundan.
Başka bir vatandaş geliyor, borçlarının artmasından, dükkân kiralarını ödeyememelerinden dert yanıyor.
Ya da Grup toplantılarında bir hanım efendi, bir öğrenci, bir emekli çıkarıyor kürsüye. Onlarda garibim başlıyor hükümete saldırmaya.
Meral Akşener ise büyük bir iş başarmış edasıyla yüzü mütebessim, başı dik, kameralara el sallıyor. Kendisi bunun farkında mıdır, değil midir bilemeyiz ancak; konuşan herkesin maddi durumu iyi, İYİ Parti’de görevli kişiler.
Ya Meral Akşener yardımcıları tarafından kandırılıyor ya da kendisi bu tezgâhı hazırlıyor, toplumu kandırıp oy devşiriyor.
Her halükarda bir düzenbazlık söz konusu.
Şimdi de Aynı tiyatroyu CHP tertip etti. Her zaman yaptığı şey. Çarşaflılara rozet takmasından biliyoruz. Oturun komedi filmi izler gibi izleyin. Kahkahalara boğulmamak elde değil.
Kadının biri çıkmış, Ak Parti’ye olan üyeliğini masaya bırakıyor ve bir daha oy vermeyeceğini dile getiriyor. Ancak Hanımefendinin evveliyatı CHP teşkilatlarıyla iç içe. Yani Ak Parti ile şu ana kadar hiçbir alakası olmamış.
Akabinde başörtülü bir hanım kızımız çıkıyor ve tüm kamera ve salondakilerin huzurunda Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendiye teşekkür ediyor.
“İyi de teşekkür edebilir, bunda bir beis yok” diyebilirsiniz pek tabii ki. Haklısınız da.
Hanımefendinin teşekkürü Kemal Beyin Başörtü için gösterdiği mücadeleden ötürü. Kemal Beyin gayreti ve desteği ile başörtülerini üniversitelerde takabildiklerini ifade ediyor.
Aman Allah’ım. Kemal bey sen ne imişsin be. Helal olsun!
Hanımefendi, Kemal Beyin başörtü yasaklansın diye kaç defa Anayasa Mahkemesi’ne gittiğinden habersiz galiba.
Kemal Beyin Başörtü ile alakalı söylemleri, düşmanlığı ayan beyan ortada.
Bırakın tiyatro oynamayı. Bırakın tiyatro oynayarak oy devşirme çabanızı. Dürüst olun. Siyasetçi olun.
Bu işler öyle sağdan solda figüran toplayarak algı yapmakla olmuyor beyler. Gülünç duruma düşüyorsunuz. Yoksa sandığa gelindiğinde millet bir taraflarıyla gülecek.
Bunca algı operasyonlarına, figüranlara, tiyatro oyunlarına harcadığınız zamanı topluma umut olmak için çözüm üretmeye harcasaydınız, bu milletin sinesinde yet etmeye başlardınız.
