İlim,bilgi,teknik,profesyonellik,para… Hepsi ulusal ve uluslar arası arenada birbirinden önemli şeyler. Buna kimse de itiraz edemez zaten. Fakat, biraz medeniyetten,insanlıktan dem vurmamız gerektiğine inanıyorum. Hele ki teknikte zirve yapmış ülkelerin geçmişte olduğu gibi bugün de insanlıktan sınıfta kaldığı şu yıllarda bunu daha da anlar olduk.

     Şimdi gözümüzün önüne iki tane senaryo getirelim:

     Birisi onlardan olsun. Çok değil bir ay geriye gidelim. Hollanda’nın PSV takımının taraftarlarının maç öncesinde tezahüratlarla mültecilere para atmasını ve mülteciler o paraları toplarken Hollandalıların keyiflerinin nasıl tavan yaptığını, mutluluktan nasıl havaya uçtuğunu hatırlayalım ‘medeni efendiler’in...

     Ya da Amerika’nın Vietnam savaşından sonra “sosyal yardım” adı altında bebekleri uçak uçak Amerika’ya götürüp sonra da onları yetiştirip –Emperyalist mantıkla diyecek olursak onlara yatırım yapıp- diğer savaşlarında kullandıklarını hatırlayalım, öğrenelim. Şimdi ise Suriyeli mülteci çocukların kayıp haberlerini bunun üzerine düşünmeye başlayalım. Bir de bunun üzerine yine geçenlerde ajanslara düşen “Fransadaki Mülteci Kamplarında Kalan 129 Mülteci Çocuk Kayıp” haberini koyup ortaya çıkan tabloyu tekrar okuyalım.

     Bir de BİZden örnek verelim, Anadolu’nun incisi Konya’da geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatayım. Konya’da bir gelenek varmış, Üç aylar başladığı gün herkes gücü nispetinde çocuklara ufak tefek bir şeyler alır ve kapısına gelen çocuklara onları dağıtırmış. Adına da “Şivlilik” demişler. Evvela bu geleneği başlatan ve sürdürenler Nur Olsunlar. Çok güzel bir gelenek ancak size daha da güzelini anlatayım. Bir markette bir konuşmaya şahit oldum. Bir süredir yurtdışında yaşamış olan iki yaşlı çift Şivlilik için alışveriş yapıyorlardı. Sanırım üç beş senedir yoklarmış buralarda. Eşlerden biri diğerine şunu diyordu:

     -“Yahu üç dört sene önce alışveriş yaparken iki koli çikolata almıştık. Ama o zamanlar Suriyeli ve Türkmen mülteciler yoktu biz bir koli daha alalım onlar için…”  Evlerine nur dolsun,bereket dolsun. İnsanlık ve medeniyet böyle bir şey olsa gerek!

     Ayrıca mülteci kamplarında -onca sıkıntımıza rağmen- mültecilere BİZim sunduğumuz imkanlar ile teknikte ileri olanların sunduğu imkanlara da bir bakalım. Ve resmin bir tarafına BİZi diğer tarafına onları koyalım. Siz de gördünüz mü aradaki kocaman medeniyet ve insanlık farkını?

    Zaten BİZ bunu tarih boyunca ve gücümüz nispetinde hep yapmıştık. Sonra bir süre Fetret Devri geçirdik. Şimdi ise ALLAH’a hamdolsun yine yapıyoruz. Ancak ‘Medeni Efendilerin’ insanlıkta çok gözü olmasa gerek.

   Olsun,

       Size İnsanlığı da KONYA Öğretecek!

              Size Medeniyeti de BİZ Öğreteceğiz!

                                         YENİDEN…