Osman Uzunkaya

Osman Uzunkaya

Şükür Kavuşturana

Şükür Kavuşturana

Uzun zamandır köşemde yazdığım yazılarla göz göze gelemeyişinizin asıl müsebbibi bendenizimdir kuşkusuz. Vaziyeti, samimiyetinize sığınarak anlatmak ve bu konu hakkında siz dostlarımla dertleşmek isterim. Adına; atalet, tembellik, yorgunluk, bezginlik( v.s) ne derseniz deyin insanın fizyolojik ve/veya ruhsal fonksiyonlarını esir ala şey bana da tebelleş oldu. Biraz da yaşlılıktan kaynaklandığını sandığım bu olumsuz gidişata,“dur!”demeye, onunla başa baş ve dişe diş bir mücadeleye girişmeye karar verdim. “Karabasan” gibi üzerime çullanıp elimi kolumu bağlayan, zihnime ve düşün dünyama prangalar vurarak bana her defasında; “otur oturduğun yerde” diyerek emirler yağdıran bu habis yapıyı alaşağı edeceğim Allah’ın izniyle. Başta size, “keyif yapma” zevki gibi gelen, müdahale etmediğiniz takdirde zamanla bedeninizi tüm sinir uçlarına varıncaya dek saran bu hastalıklı yapı, ancak ciddi bir mücadele ile bertaraf edilebilir. Elbette bildiğim ve bu aralar daha yoğun bir biçimde üzerinde durmaya çalıştığım bazı ruhsal, fiziksel aktiviteler ve eylem var! Bunları; kitap okuma, direnme, azim, yaşam sevinci, inanmışlık, nitelikli beslenme, spor, ( v.s.) olarak sayabilirim. Mücadeleye başladığım bu günlerde şu an okumakta olduğunuz yazıyı yazarak tabir yerinde ise; “şeytanın bacağını” kırmış oldum. Ancak bu yolda verdiğim mücadelenin hedefine ulaşıp ulaşmayacağını zaman gösterecek. Ayrıca, “başlamak bitirmenin yarısıdır” diye motive edici bir söz vardır bilirsiniz. Başlamak elbette önemli ama devamında uğrunda mücadele verdiğiniz şeyin diğer yarısını başarmak çok daha önemli olsa gerek. Sizde; azim, kararlılık ve inanma duygusu olduğu müddetçe bu mücadeleyi kazanmanız muhakkaktır.

Şimdi bu hususta yapılması kolay önerilere bir göz atalım isterseniz. Sabah uykumuzdan uyanır uyanmaz, bize bu günü lütfettiği için Rabbimize şükretmeli, ardından aynanın karşısına geçip; “güzel insanım vesselam” diye mırıldanıp kendimizi güdülemeli ve özgüvenimizi tazelemeliyiz. Bendeniz şimdilerde böyle yapmaya gayret ediyorum. Bu basit hareket ruhsal ve fiziksel anlamda bana iyi geliyor ve kendimi iyi hissetmemi sağlıyor desem yeri var.

Baktığımızda konu hakkında birçok, “yaşam uzmanı”, yazar ve düşünür’ün kıymetli önerileriyle karşılaşırız.

Yaşam sevincimizin artması adına bize katkı sunan kıymetli Yazar ve “ yaşam uzmanı” Dr. Muhammet Bozdağ, bizi iyi hissettirecek ve motive edecek şu on şeyi şöyle sıralar:

Hareket et-yürü/Bolca gülümse/ Derince solu/Şükret/Zikret/Kendine “iyiyim”de!/Muhtaca iyilik yap!/İyi yönlerini düşün!/Öteki dünyayı hayal et!/Mütevazı ol!

Fizik biliminde; “eylemsizlik hali”, kişisel gelişim terminolojisinde; “amaca yönelik eyleme geçmeme” olarak bilenen, “atalet”(tembellik), okuduğu kitaplarda anlatılanları, çevresinde ve yanı başında yaşananları görmezlikten gelme, harekete geçmeme ve uygulamama halidir ki Allah bundan hepimizi esirgesin. Yıllardır başarılı olmak için hayaller kuran, kendisine hedefler koyan, planlar yapan ama bir türlü ilk adımı atamayan kişilerin sorunu da elbette“atalet” (tembellik)’olsa gerek.

İşte böyle dostlar; nasipse on beş gün de bir köşemde yazacağım yazılarda sizinle tekrar görüşmeyi umut ediyor, hepinizi en kalbi duygularımla; sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Ve yazımın başlığını yineleyerek; “Şükür kavuşturana” diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Osman Uzunkaya Arşivi
SON YAZILAR