Suya sahip çık, su hayattır
Kavurucu sıcaklarda birlikte barajlardaki doluluk oranları da hızla düşüyor. Bu aralar çok fazla “İlçenin 30 günlük suyu kaldı.” gibi çeşitli il ve ilçelerden haberler alıyoruz. İşte tam bu noktada suyun hayatımızdaki önemi kendini hatırlatıyor.
Su yaşamın pek çok alanına dokunan paha biçilmez bir değer. Susuz bir hayatı hayal etmek mümkün bile değil. Temizlikten yemeğe, tarımdan sanayiye pek çok alanda kullandığımız bu değerli hazinenin sınırsız olmadığını çoğu zaman unutuyoruz. Ve hızla boşa tüketiyoruz.
Farkında mısınız peki?
Boşa akan her bir damla su, yarının ekmeğini ve geleceğimizi tüketiyor. Kuraklık çok yakın bir ihtimal ve her geçen gün büyüyor. Aşırı sıcak geçen günler, yağmayan yağmurlar ve hızla tüketilen su...Evet, kuraklık kaçınılmaz bir gerçek. Ve bu tablo sadece doğanın eseri değil bizim bilinçsiz tüketimlerimizin de eseri.
Suyun değerini anlamamız için susuz kalmamız gerekmiyor. Asıl mesele yaklaşan tehdidin farkında olup ona göre önlemler almak. Suyu korumak, tasarruf etmek ve çevreyi bilinçlendirmek bizim en büyük görevimiz.
Düşünsenize sadece diş fırçalarken bile akıp giden su ve milyonların yaşadığı bir ülke gün sonunda kim bilir kaç litre su boşa akmış oluyor. Evet günlük hayatında aldığımız basit bir karar bizim ve çevrendekilerin geleceğini şekillendiriyor.
Su yalnızca bugünün değil yarının da meselesi. Hemen harekete geçmezsek yarın çok geç olabilir. Unutmayalım su hayattır ve hayata sahip çıkmak hepimizin görevi.
Hadi durma sende harekete geç!
Boşa akan muslukları kapat. Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırma. Damlayan bir musluğun aylarca akıtabileceği suyu düşün ve onu onar. Çünkü su tasarrufu sadece senin değil hepimizin geleceğini etkiliyor. Bu yüzden suya sahip çık.
Su hayattır.
